Advertisement

Ekim ayı enflasyonu yüzde 1.8 oldu ve herkesi şaşırttı. Geçen yılın ekim ayında dolaylı vergi oranlarındaki artışın tüketici fiyatlarına yansımasıyla aylık enflasyon yüksek (yüzde 1.96) çıkmıştı. Bu yılın ekim ayında devletin neden olduğu bir fiyat hareketi olmadı. Ama, döviz kurlarının geldiği düzeyin enflasyona yansıması devam etti. Dolayısıyla yıllık enflasyonda beklenen düşüş çok sınırlı kaldı (yüzde 7.88'den yüzde 7.71'e).
Geçen yılın sonuna göre, ilk on ayda enflasyon yüzde 6.9 olarak gerçekleşti. Son Enflasyon Raporu'nda bu yıl sonu için Merkez Bankası'nın tahmininin orta noktası yüzde 6.8 olarak verilmişti. Yani, tahminin orta noktasını tutturmak için kasım ve aralık aylarında (ya da birisinde) aylık enflasyonun eksi çıkması gerekiyor.

PARA POLİTİKASI DURUŞU
"Para politikasının duruşu" kavramı, Merkez Bankası'nın kullandığı biçimiyle, döviz kurlarındaki gidişatı kapsamıyor. Döviz kurlarındaki gelişmeler analizlerde sanki dışsal bir değişkenmiş (ekonomideki başka değişkenlerden bağımsız) gibi değerlendiriliyor. Dolayısıyla, enflasyondaki yükselmenin sorumlusu olarak döviz kurlarındaki artış gösterilip para politikası duruşunun enflasyon hedefiyle tutarlı olduğu iddia ediliyor. Para politikası duruşunun enflasyon hedefiyle tutarlı olup olmadığını tespit etmek önceden çok zor. Ama, geçmişe bakarak geçmişteki duruşun tutarlılığı sınanabilir. Devletin neden olduğu fiyat artışlarını dışarıda bıraksak dahi, para politikası duruşunun
enflasyon hedefiyle tutarlı olduğunu iddia etmek giderek zorlaşıyor. Devletin neden olduğu fiyat artışları genellikle alkollü içkiler ve tütün mamulleri, iletişim-haberleşme, ulaştırma ve konut alt gruplarında görülür. Çünkü devlet akaryakıt, tütün, alkol ve iletişim vergisi gibi vergilerde artışa gidince bu alt gruplarda fiyatlar artar. Geçen yılın ekim ayında böyle olmuştu. Aylık fiyat artışları konut giderlerinde yüzde 3.3, haberleşmede yüzde 1.3, ulaştırmada yüzde 2.1 artmıştı. Bu ekimde bu gruptaki fiyat artışları sıfır, sıfıra çok yakın ya da eksi oldu. Aylık fiyat artışlarını bu yılın ekim ayında azdıran, mevsimsel artışların dışında, döviz kurlarındaki artıştan enflasyona geçişin devam etmesiydi.
Giyim-ayakkabı grubundaki fiyat artışı geçen yılın ekim ayında yüzde 6.8 olmuşken, bu ekim ayında yüzde 9.6 oldu. Gıda ve alkolsüz içeceklerde geçen yılın ekim ayında fiyatlar yüzde 1.7 artmıştı, bu yıl yüzde 3.9 arttı. Ev eşyası grubunda fiyatlar geçen yıl yüzde 0.5 artarken, bu yılın ekim ayında yüzde 1.6 arttı. Kısacası, ekim ayında görülen enflasyondaki mevsimsel yükseklik, kur artışlarıyla daha da yükselmiş oldu. Merkez Bankası'nın temel enflasyon (para politikasının duruşunu yansıtan tüketici fiyat endeksleri) olarak nitelediği H ve I endekslerindeki artışlar bu ekimde yüzde 1.6 ya da üstünde gerçekleşti. Aynı ayda geçen yılki artışlar yüzde 1.3'ün altındaydı.

KISA DÖNEM İÇİN TAHMİN HATASI BÜYÜK OLMAMALI
Merkez Bankası'nın yayınladığı son Enflasyon Raporu ekim ayında hazırlandı. Yıllık enflasyonda üç ay sonrası (yıl sonu) için yapılan tahminin orta noktası yüzde 6.8 olarak açıklandı. Bu düzeyi yılın ilk on ayında zaten geçtik. Yani, kasım ve aralık aylarında aylık enflasyon sıfır dahi çıksa, tahminin orta noktasını aşmış olacağız. Orta noktasını bırakalım, aylık enflasyon geçen yılki gerçekleşmeler düzeyinde kalırsa, tahminin üst sınırını da aşmış olacağız. Üç ay sonrası için yapılan tahminlerde
göreli olarak bu denli büyük istatistik hatalar kabul edilmemeli. "Merkez Bankası'nın ürettiği tahminler bir ekonomik modelden mi çıkıyor, yoksa gelişigüzel mi üretiliyor?" sorusunu sordurmamalı.