Advertisement

Aralık ayında imalat sanayii üretimi bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 7.2 arttı. Yılın tümündeki ortalama artışın bir önceki yıla göre yüzde 4 olduğu düşünülürse, aralık ayındaki imalat sanayii üretiminin bir sürpriz olduğu daha iyi anlaşılır.
Aralık, döviz piyasasında tansiyonun yüksek olduğu bir aydı. Böyle bir dönemde iç talebin çok canlı olduğunu düşünemeyiz. Buna rağmen, imalat sanayii üretiminin bu denli artmış olması üretimin stok biriktirmeye yönelik olduğu izlenimini güçlendiriyor. İmalat sanayii üretiminin yüzde 7.2 arttığı bir dönemde dayanıklı tüketim malları üretiminin yüzde 11.2, yatırım malları üretiminin ise yüzde 10.3 artması da stok biriktirmeye yönelik üretimin söz konusu olabileceğini gösteriyor.

SON 3 AYDA GÜÇLÜ ÜRETİM
İmalat sanayii üretimindeki artış yılın ikinci üç ayı ile birlikte hızlanmıştı. Bir önceki yılın aynı dönemlerine göre, imalat sanayi üretimi ikinci çeyrekte yüzde 3.8, üçüncü çeyrekte yüzde 5.2 artmıştı. Bu dönemlerde milli gelir artışı ortalama yüzde 4.5 düzeyinde gerçekleşmişti. Yılın son üç ayında imalat sanayii üretimindeki artış yüzde 4.2 oldu. Bütün diğer değişkenlerin aynı kaldığını düşünürsek, geçen yılın son üç ayında milli gelir artışının yüzde 5’e yaklaşması şaşırtıcı olmayacak. 
Geçen yılın son üç ayını daha önceki aylardan ayıran bir diğer özellik de enerji üretimindeki küçümsenmeyecek sıçrama oldu. Bir önceki yılın aynı dönemlerine göre, enerji üretimi ilk çeyrekte yüzde 5 düşmüştü. İkinci çeyrekte yüzde 0.6 artmıştı, üçüncü çeyrekte yeniden yüzde 2.3 düşmüştü. Yılın son üç ayında enerji üretimi yüzde 2.3 arttı.
Yılın son üç ayındaki imalat sanayii üretimindeki güçlü artış takvim ve mevsimsel etkilerden arındırılmış endekste de gözleniyor. Takvim ve mevsimsel etkilerden arındırılmış imalat sanayii endeksi yılın ikinci üç ayında bir önceki üç aya göre yüzde 1.3 artarken, üçüncü ayda, ikinci üç aya göre aynı endeks yüzde 1.1 artmıştı. Yılın son üç ayında, üçüncü üç aya göre, endeksteki artış yüzde 1.3 oldu.

STOK BİRİKİMİ
Geçen yılın ilk dokuz ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre tarımda yaratılan katma değer reel olarak yüzde 3.8 artmıştı. Aynı dönemde hizmetler sektöründe yaratılan katma değer artışı reel olarak yüzde 4.4, sanayi üretimindeki katma değer artışı reel olarak yüzde 3.1 olmuştu. Hizmetler ve tarımdaki katma değer artışının son üç ayda yılın ilk dokuz ayındaki ortalamalar civarında oluşacağını varsayarsak, yılın son çeyreğindeki milli gelir büyümesi reel olarak yüzde 4.5’i aşabilir. Bu varsayımlarla geçen yılın tümünde ekonomik büyümenin reel olarak yüzde 4.1 civarında olduğu ortaya çıkıyor.
Milli gelir verilerinde stok değişmesi önemli bir rol oynuyor. Aslında stok değişmesi aynı zamanda milli gelir verilerinin üretimindeki hata ve noksanı da içeriyor. Dolayısıyla stok değişmesi kaleminin toplam ekonomiye katkısının yüksek olduğu dönemlerde milli gelir rakamlarına gerçekten stok değişmesi mi yoksa hata ve noksanın mı katkı yaptığını ayrıştırmak mümkün olmuyor. Ama, yılın son üç ayında net hata ve noksanın hangi yönde katkı yapacağını bilmesek de, stok değişmesinin ekonomik büyümeye önemli bir katkı yaptığı yönünde bir izlenim var.