Advertisement

İşsizlik oranı kasım döneminde (ekim-kasım-aralık ayları ortalaması) yüzde 9.9 oldu. Bu oran bir önceki yılın aynı döneminde 9.4, bir önceki dönemde (ekim) yüzde 9.6 idi. Türkiye genelinde işsizlik oranında belirli bir artış gözleniyor. İşsizlik oranındaki artışın bir bölümü mevsimsel etkenlerden, bir bölümü de ekonominin eskiye göre istihdam yaratma gücündeki azalmadan kaynaklanıyor.
Genelde işsizlik oranı artıyor ama bir önceki dönemle karşılaştırıldığında, artışın tümünün erkek nüfustaki işsizlik oranındaki artıştan geldiği anlaşılıyor. Ekim döneminde yüzde 8.3 olan erkek nüfustaki işsizlik oranı, kasım döneminde yüzde 8.7 oldu. Buna karşılık, ekim döneminde yüzde 12.7 olan kadın nüfustaki işsizlik oranı kasım döneminde yüzde 12.5'e geriledi. Kentlerde bu eğilim çok daha iyi görülüyor. Aynı dönemde, kentlerdeki erkek nüfustaki işsizlik oranı yüzde 9.1 'den yüzde 9.3'e çıkarken, kadınlardaki işsizlik oranı yüzde 1 7.4'ten yüzde 16.8'e geriliyor.
İstihdam piyasası üzerindeki en büyük baskı, işgücüne katılımın özellikle kadınlarda sürekli artıyor olması. Kadın nüfusun pazar için üretim yapma eğilimine girmiş olması çok olumlu bir gelişme. Ama ekonominin istihdam yaratabilme gücü işgücüne katılımdaki artışın gerisinde kaldığında, işsizlik oranını da düşürmek mümkün olmuyor.
Kasım dönemi itibarıyla son on iki ayda kentlerde toplam işgücü 375 bin kişi artmış. Bu dönemde ancak 305 bin yeni istihdam sağlanabilmiş. Dolayısıyla, işsiz sayısı son bir yılda 70 bin kişi kadar artmış. Kentlerde erkek nüfusun işgücüne katılımı bu dönemde 82 bin kişi artarken, istihdamdaki artış 62 bin kişi olmuş. Sonuçta, 20 bin erkek işsizlik ordusuna katılmış. Aynı dönemde, kentlerdeki kadın nüfustaki işgücüne katılımdaki artış erkeklerin neredeyse dört katı, 293 bin kişi olmuş. İstihdamdaki artış ise yine erkeklerin dört katı, 244 bin kişi olmuş. Kentlerdeki kadın nüfusta işsiz sayısı 50 bin kişiye yakın artmış.

İSTİHDAM EĞİLİMİ DÜŞÜYOR
Geçmişteki düşük olan işgücüne katılımda eğilimler tersine dönünce, çok yüksek ekonomik büyümeyle dahi istihdamı aynı paralelde artırabilmek mümkün olmayabiliyor. Kaldı ki, son aylarda ekonomide istihdam yaratma eğilimi de belirli bir düşüş gösteriyor. Buna karşılık, erkeklerde işgücüne katılım düşerken kadınlarda artıyor.

Grafikte 2009 yılından bu yana aylık dönemler itibarıyla kentlerdeki erkek ve kadın nüfustaki marjinal istihdam eğilimi gösteriliyor. Marjinal istihdam eğilimi, on iki ay öncesine göre, istihdamdaki mutlak değişme, aynı dönemdeki çalışabilir nüfustaki mutlak değişmeye bölünerek bulunuyor. Bulunan oran, çalışabilir nüfustaki her 1 000 kişilik artışın ne kadarının aynı dönemde istihdam edilebildiğini gösteriyor. Mutlak rakamlar hiç de fena değil. Kentlerde çalışabilir nüfustaki her 1000 kişilik artış, kasım dönemi itibarıyla 1230 yeni istihdam artışını beraberinde getirmiş. Erkeklerde bu 1068 kişi, kadınlarda ise 1400 kişi. Olumsuz olan yan, bu rakamların bir önceki yılın ekim döneminden sonra yükselmeye başlamasından sonra geçen yılın ağustos döneminden bu yana düşüyor olması. Oranlar erkeklerde 1281'den 1068'e (yüzde 1 7), kadınlarda ise 1500'den 1400'e (yüzde 7) geriledi.