Advertisement

Avrupa Birliği (AB) 124 bankaya yeni bir “stres test” uygulayacak. “Stres test” bazı ekonomik göstergeler hakkında yapılan varsayımlarla üretilen bir senaryoda bankaların ne kadar sağlam olduğunu, böyle bir senaryo gerçekleşirse bankaların sağlıklı çalışması için ne kadar ek sermaye gerekebileceği yönünde bilgiler üreten bir çalışma.
Avrupa’nın bankalara uygulanan stres testler konusundaki karnesi kötü. 2010 yılında yapılan bir stres test sonunda İrlanda bankalarının durumunun iyi olduğu tespit edilmişti. Test sonuçları açıklandıktan dört ay sonra İrlanda’da bankacılık sektörü batmıştı. 2011 yılında İspanya’da Bankia ve SNS Reaal bankaları stres testini geçmişlerdi. Kısa süre sonra iki banka da devlet tarafından kurtarılmak zorunda kalmıştı. Bu kez Avrupa daha ciddi bir stres test uygulamak istiyor. Testin ciddi olmasını en çok isteyen de Avrupa Merkez Bankası (ECB). Çünkü, AB’deki bankaların gözetim ve denetimi ekim ayında başlamak üzere ECB altında tek elde toplanıyor.

SENARYO
Senaryonun varsayımları şunlar:
1. AB ülkeleri iki yıl süren bir resesyona giriyor. Reel olarak bu yıl yüzde 0.7, gelecek yıl yüzde 1.5 küçülecekler, bir sonraki yıl büyüme sıfıra yakın olacak.
2. AB’nin 28 ülkesinde ortalama işsizlik oranı 2016 yılında yüzde 13’e kadar çıkacak.
3. Konut fiyatları yüzde 21 ve hisse senedi fiyatları yüzde 20 düşecek.
4. Kamu ve özel sektörün çıkardığı tahvillerin faizleri artacak. Faizlerdeki artış 2014-2016 arasında her yıl 110 baz puan olacak. Faiz artışları Yunanistan, İspanya ve İtalya’da daha yüksek olacak.
Bu varsayımlar altında her ülkede bankacılık sektörünün en az yüzde 50’sini temsil eden toplam 124 banka bugünkü bilançolarıyla ne duruma geleceklerini görecekler. Risk ağırlıklı sermaye yeterlilik oranının (Tier 1) yüzde 5.5’in altına gelip gelmediğine bakacaklar. Eğer sermaye yeterlilik oranı yüzde 8’in altına gelmişse, altı ile dokuz ay içinde ek sermaye koymaları istenecek.
İngiltere’deki bankalar daha farklı ve daha sıkı bir testten geçecek. Yukarıdaki varsayımlara ek, İngiliz bankaları konut fiyatlarının yüzde 35 düşmesi durumunda ne hale geleceklerine bakacaklar. Test sonuçları ekim ayında belli olacak. İngiltere’deki sonuçlar ise yılın son üç ayında Bank of England tarafından açıklanacak.

TEST NE GETİRECEK NE GÖTÜRECEK?
Küresel krizin en derin noktasında Amerika benzer bir test uygulamıştı ve bankacılık sektörüne güvenin yeniden tesis edilmesini sağlayabilmişti. AB ise debelenip duruyor. Yapılan her test AB’de bankacılık sektörüne güvensizliği artıran bir unsur oldu. Bu kez aynı tuzağa düşmek istemiyorlar. Testin varsayımları yeteri kadar sert mi? Eleştirmek istendiğinde, mutlaka eleştirilecek noktalar bulunabilir. Örneğin, son aylarda çok konuşulan deflasyon riskinin senaryonun varsayımları arasında olmaması eleştirilebilir. Galiba, önemli olan testin ne denli sert olup olmadığı değil, test sonucunda hangi bankaların ne kadar sermaye gereksinimi duyacağı. İlk yapılan test gibi 7-8 banka testi geçemedi denirse, bu çalışmanın bankacılık sektörüne güveni yeniden tesis etmeye yönelik bir işlevi olmaz. Ama, 124 banka içinde 60-70 bankanın sermaye ihtiyacı ortaya çıkarsa, testin ciddiyeti teyit edilmiş olur, ama bu kez ek sermayenin nasıl ve kimin tarafından karşılanacağı konusu gündeme gelir.
Avrupa elini cebine sokmak zorunda. Aksi takdirde, bunun gibi daha çok stres testleri yapmak zorunda kalır. Hiçbiri hiçbir işe yaramaz. Bankacılıkta itibarın en önemli kaynağı sermayedir.