Advertisement

Yılın ilk üç ayında imalat sanayii üretimi geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 5.2 arttı. Üç aylık dönemler itibarıyla, imalat sanayii üretiminde 2011 yılından bu yana en büyük artış bu yılın ilk üç ayında gerçekleşti.
Geçen yılın aynı döneminde aynı bazda imalat sanayii üretimi yüzde 2.7 artmıştı. Geçen yılın son aylarında başlayıp bu yılın ocak ayında zirve yapan döviz kuru gelişmelerinden sonra ekonomik büyüme konusunda beklentiler kötümsere dönmüştü. İmalat sanayii üretiminde yılın ilk üç ayında gözlenen performans milli gelir büyümesinin de yılın ilk üç ayında beklenenden çok daha iyi olmuş olabileceği beklentisini güçlendirdi.

MİLLİ GELİR TAHMİNİ ÜRETMEK
İmalat sanayii üretimi milli gelirin tahmini için iyi bir parametre mi?
Milli gelir rakamları üretim yapan sektörlerin belli bir dönemde yarattığı katma değerlerin toplamıdır. İmalat sanayii üretim endeksi üretimi ölçer. Üretim düzeyi ile yaratılan katma değer arasında belli bir ilişkinin olması doğal. Ama, ilişkinin bire bir olacağını varsaymak da çok anlamlı olmayabilir. Geçmişte üretimin azalıp katma değerin arttığı ya da üretimin artıp katma değerin düştüğü dönemler görüldü. Milli gelir rakamları içinde imalat sanayiinin yarattığı katma değerin payı yaklaşık yüzde 20 civarında. Yani, imalat sanayii üretimi ile yaratılan katma değer arasında bire bir ilişki olsa dahi, imalat sanayii yoluyla milli gelirin ancak yüzde 20’sini tahmin edebilirsiniz. Geride, tarım ve hizmetler sektörleri var. Tarımda yaratılan katma değer toplam milli gelirin yüzde 15’i civarında. Hizmetler sektörünün milli gelir içindeki payı yüzde 60’ın üzerinde. Tarım ve hizmetler sektörleri için öncü gösterge olabilecek, güvenilir fazla bir veri yok.
Bu bilgiler ışığında imalat sanayii üretiminden milli gelire giderken bazı alt sektörlerdeki gelişmelere de bakılabilir. Ama, nereden bakarsak bakalım, tarım ve hizmetler sektörleri konusunda sağlıklı öncü göstergeler üretemediğimiz takdirde, milli gelir tahminleri de çok sağlıklı olmayacak.

ÜRETİM İYİ, İÇ TALEP KÖTÜ
Geçen yılın ilk yarısında imalat sanayii üretimi bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 2.7 artmıştı. Bu yılki ayında bazdaki artış geçen yılın neredeyse iki katı. Geçen yılın ilk üç ayına milli gelir reel olarak yüzde 2.9 artmıştı. Buradan yola çıkarak milli gelirin bu yıl yüzde 5’in üzerinde artacağını düşünemeyiz. Bu dönemde tarım sektöründe yaratılan katma değer artışı yüzde 4.7, imalat sanayiinde üretilen katma değer yüzde 1.8 artış göstermişti. Bu yılın ilk üç ayında belki imalat sanayiinde üretilen katma değer artışı bu yılkinden daha fazla olabilir. Ama, tarım ve hizmetler sektörlerinde aynı performansın gerçekleşmesi biraz şaşırtıcı olur. Özellikle dış ticaret verilerinden iç talep tarafında daha kötümser olabilecek tahminler söz konusu. Üretimin hızla artıp talep artışının geride kalması elbette söz konusu olmuş olabilir. Net dış talep üretim artışının bir bölümünü açıklayabilir.
Bu açıklamalar ışığında şu sonuçlara varmak mümkün:
1. Döviz kurlarındaki fırlama milli gelir büyümesi üzerinde enflasyonda yaptığı kadar bir tahribat yapmış görünmüyor.
2. Bu yılın ilk üç ayında küçümsenmeyecek bir milli gelir büyümesi söz konusu: Geçen yılın son üç ayında gerçekleşen büyümeden daha düşük, ama geçen yılın ilk üç ayında gerçekleşen büyümenin belki biraz üzerinde.
3. Büyüme üzerinde net dış talebin katkısı iç talepten daha büyük görünüyor.