Advertisement

Türkiye İstatistik Kurumu, Avrupa Birliği standartlarına uygun yeni işgücü istatistikleri serisi yayınladı. Eski seriye göre, işgücü anketlerinin yapıldığı referans haftası ve işsizlik kriteri değişti. İşsizlik oranının 1 puan kadar düşeceği beklentisi söz konusuydu. Ama sonuç pek değişmedi. Eski verilere göre ocak döneminde yüzde 10.1 olan işsizlik oranı, şubat döneminde 10.2 oldu.

Bazı verilerde 2005 yılına kadar gidilebilirken, çeşitli ayrımlarda o denli geriye gitmek mümkün olamadığından ayrıntıda zaman serisinin kopması söz konusu. Bazı verilerin karşılaştırılması mümkün değil. O nedenle şubat dönemini tek başına irdelemek çok anlamlı olmuyor. Zaman serisinde kopukluk olmayan daha uzun dönemli bir analiz ise Türkiye’de işgücü piyasası ve istihdam alanlarında ilginç sonuçları göz önüne seriyor.

İŞGÜCÜNDEKİ ARTIŞ KADAR İSTİHDAM ARTIŞI
Türkiye’nin, istihdam sorunundan çok, geçmişten gelen nüfus artışı sorunu, kadınların daha yeni işgücüne katılmaya başlamaları ve dolayısıyla işgücüne katılımın artması sorunu var.
2007-2013 yılları arasında Türkiye’de ortalama nüfus artışı yıllık yüzde 1.4 oldu. Buna karşılık aynı dönemde 15 yaş ve daha yukarı nüfustaki artış, ortalama yıllık yüzde 1.8 civarında. Yani, istihdam edilmeye müsait nüfus, genel nüfus artışından daha hızlı artıyor; çünkü geçmişte nüfus artışı daha hızlıydı. 2007-2013 yılları arasında işgücündeki nüfus (istihdam edilmek isteyen) artışı yıllık ortalama yüzde 3.3 oldu. Bu dönemde istihdam edilenlerin sayısı da ortalama yüzde 3.3 civarında arttı. Kısacası, ekonominin istihdam yaratma gücü oldukça güçlü, ama bir anlamda istihdam kapasitesi işgücündeki artışa yetişemiyor. Dolayısıyla, bazı dönemlerde yüzde 8’lere kadar düşse de, işsizlik oranı yüzde 10 civarında dolaşıyor.

Mutlak rakamlarla durum daha da açık görünüyor. 2007-2013 yılları arasında Türkiye’de işgücündeki nüfus yılda ortalama 800 bin kişi arttı. Bu dönemde toplam istihdamdaki artış ise yılda ortalama 730 bin kişide kaldı. Yani, her yıl yaklaşık 70 bin kişi işsizlik ordusuna katılmış oldu. 2008 yılında işsizlik oranı yüzde 10 idi, 2013 yılında yüzde 9’a geriledi.

İSTİHDAMIN VERİMLİLİĞİ
2007-2013 yılları arasında Türkiye ekonomisi reel olarak yılda ortalama yüzde 3.2 büyüdü. Yani, her yüzde 1’lik reel ekonomik büyüme, yılda ortalama 225 bin kişiye istihdam sağlamış oldu. Bu altı yıllık bir ortalama. Elbette yıldan yıla bu oran değişebiliyor.

Örneğin, 2001-2007 yılları arasında ekonominin istihdam yaratma gücü çok daha düşüktü. Eski işgücü serisinden yola çıkarsak, o dönemde her yüzde 1’lik reel ekonomik büyüme yılda yaklaşık 30 bin kişiye istihdam sağlayabiliyordu. Yıllık ortalama ekonomik büyüme yüzde 6.8 olduğu halde, yıllık istihdam artışı ortalama 200 bin kişi kadardı. Farklı serileri konuşsak da, fark o kadar fazla ki, gerçeği yansıtması söz konusu.

2007 yılı sonrası eğilimlerin devam edeceğini varsayarsak, Türkiye ekonomisinin istihdam yaratmadaki işi 2007 yılı öncesine göre daha kolay görünüyor. 2001-2007 dönemine göre 2007-2013 döneminde ekonomik büyüme yıllık ortalama bazda yarı yarıya düştü. Bir anlamda, istidamın marjinal verimliliği düştü. Daha çok istihdam artışıyla daha az büyüme gerçekleşiyor. Bu durumu ne kadar daha devam ettirebileceğimiz ise şüpheli.