Advertisement

Merkez Bankası her ay yaptığı anketler yoluyla çeşitli makro ekonomik büyüklüklere yönelik piyasa beklentilerini ölçmeye çalışıyor. Beklentilerin anketler yoluyla sağlıklı bir biçimde ölçülebilmesi çok şüpheli. Oturduğunuz koltuktan ankete verilen cevap ile iktisadi kararlarınızı alırken göz önüne aldığınız beklentiler çok farklı olgular.
Merkez Bankası açısından ekonomik birimlerin enflasyon beklentisi elbette çok önemli. Anketler yoluyla elde edilen beklentilerden biri 12 ay sonraki yıllık enflasyon beklentisi. İlk grafikte 12 ay sonraki enflasyon beklentisi ile 12 ay sonra gerçekleşen enflasyon gösteriliyor. Bu iki veri arasında anlamlı bir ilişki yok. Ankete katılanlar birkaç ay dışında yıllık enflasyonu gerçekleşenin altında bekliyor. Enflasyon beklentilerindeki aydan aya değişme de çok fazla değil. 2011 yılı başından bu yana 12 ay sonrası için verilen enflasyon beklentisi yüzde 6.1 ile yüzde 7.3 arasında değişiyor. Halbuki, 12 ay sonra gerçekleşen yıllık enflasyondaki değişim yüzde 10.4 ile yüzde 6.1 arasında. Beklentilerdeki oynaklık gerçekleşen enflasyona göre çok az.
Bu grafikten çıkan sonuç, anketlerden elde edilen enflasyon beklentilerinin enflasyonu tahmin etme gücünün olmadığı. Beklentilerde elbette hata olacaktır. Ama, hata çift taraflı olur. Bazen beklentiler gerçekleşmelerden düşük olur. Bazen de beklentiler gerçekleşmelerden daha büyüktür. Enflasyon beklentilerinin neredeyse düzenli olarak gerçekleşmelerden düşük çıkması anketler yoluyla elde edilen enflasyon beklentilerinin sağlıklı bir bilgi içermediğini gösteriyor. Anketten çıkan enflasyon beklentileri verisiyle para politikası duruşunu irdelemek çok olanaklı görünmüyor.

ENFLASYON BEKLENTİSİ VE KUR
Ankete cevap verenler neye bakarak enflasyon beklentileri diye bir rakam veriyor? Bu sorunun yanıtını vermek zor. Bir tek değişkene bakılarak beklentiler oluşturulmasa da, ikinci grafikte görüldüğü gibi, 12 ay sonrası için verilen yıllık enflasyon beklentisiyle, aynı ayda son 12 aylık sepet kurdaki (yarım dolar, yarım Euro toplamı) yüzde değişimi arasında çok daha anlamlı bir ilişki var. Son yıldaki sepet kurdaki artışlar, ekonomik birimlerin 12 ay sonrası için oluşturdukları enflasyon beklentilerini yakından ilgilendiriyor. Para ikamesinin güçlü olduğu ekonomilerde bu sonuç hiç şaşırtıcı değil.
Bu yazının amacı iki grafikle Türkiye ekonomisindeki enflasyon dinamiklerini ya da enflasyon beklentilerinin bileşenlerinin ne olduğunu tespit etmek değil. Daha ayrıntılı analizler gerçekten de enflasyon beklentileri ile döviz kurlarındaki değişim arasında anlamlı bir ilişkiye işaret ediyorsa, ki bu yönde bulgular yok değil, Merkez Bankası’nın enflasyon beklentilerini yönetebilme ve yönlendirebilmesi konusunda bazı ipuçları da söz konusu olabilir.