Advertisement

Yılın ilk üç ayında Türkiye ekonomisi geçen yılın aynı dönemine göre reel olarak yüzde 4.4 büyümüştü. İlk üç ayda yaşananlar göz önüne alındığında, büyüme rakamı şaşırtıcıydı.
Altın ithalatının bu yıl azalmasıyla net dış talebin büyüme üzerindeki olumlu etkisi artmıştı. Kamu sektörü talebi beklenenin üzerinde ekonomik büyüme üzerinde olumlu yapmıştı. Tüketim malları ithalatı ilk üç ayda geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 2.9 azaldığı halde, özel kesim tüketim harcamaları milli gelir hesaplarında geçen yılın aynı dönemine göre reel olarak yüzde 2.9 artmış görünüyordu. Bu rakamların gerçeği yansıttığını düşünürsek, pahalı döviz toplam özel kesim tüketimini reel olarak azaltmamıştı, ama ithal ürünlerden yerli üretime bir ikame söz konusu olmuştu.

ÖZEL KESİM TALEBİ ZAYIF
Nisan ve mayıs ayına yönelik yayınlanan dış ticaret verileri, yılın ikinci üç ayında ekonomik büyümenin ilk üç aydaki kadar yüksek olmayabileceğine işaret ediyor. Geçen yıla göre altın ithalatındaki düşüş ve ihracattaki artış net dış talebin büyüme üzerindeki olumlu etkisini ikinci üç ayda da sürdüreceğini gösteriyor. Toplam ithalat ilk üç ayda yüzde 2.2 düşerken, nisan ve mayıs aylarında yüzde 9.9 düştü. Buna karşılık, ihracat artışı ilk üç ayda yüzde 8.8 olmuşken, nisan ve mayıs aylarında yüzde 5.5 oldu.
Yılın ilk üç ayında toplam ara malları ithalatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 2.2 düşmüş görünse de, altın ithalatını dışarıda bıraktığımızda ara malları ithalatının bu dönemde yüzde 2.5 arttığını görüyoruz. Nisan ve mayıs aylarında toplam ara malları ithalatı geçen yılın aynı aylarına göre yüzde 12.2 düştü. Altın ithalatını dışarıda bırakırsak, bu dönemde altın dışı ara malları ithalatı yüzde 2 civarında düşmüş görünüyor.
Tüketim malları ithalatı ilk üç ayda yüzde 2.9 düşerken, nisan ve mayıs aylarındaki düşüş yüzde 6’ya tırmandı. Yatırım malları ithalatı ilk üç ayda yüzde 0.5 düşmüştü. Nisan ve mayıs aylarındaki düşüş yüzde 0.3’te kaldı. Özel kesimin yatırım talebindeki zayıflık sürüyor. Özel kesimin tüketim talebinde ise ikamenin devam edip ilk üç aydaki kadar bir artışın gerçekleşmesi zor görünüyor.

EKONOMİK BÜYÜME DÜŞÜYOR
Bu verilerden şu sonucu çıkarmak mümkün: Yılın ilk üç ayında ithalat azalıyordu, ama azalışın hepsi altın ithalatının azalmasından kaynaklanıyordu. Altın hariç toplam ithalatta az da olsa bir artış söz konusuydu. Nisan ve mayıs aylarında, altın ithalatını dışarıda bıraksak dahi, toplam ithalat düşmeye başladı. Ara malları ithalatı (özellikle işlem görmüş hammadde ithalatı) düşüşe geçti, tüketim malları ithalatındaki düşüş hızlandı.
Kamu kesiminin ekonomik büyümeye ne kadar katkı yapabileceğini kestirmek olanaksız. Eldeki veriler böyle bir tahmin yapma olanağı tanımıyor. Dış ticaret verilerine bakarsak, ikinci üç ayda kamu kesiminin katkısı ilk üç aydaki kadar olsa da, özel kesimden gelen iç talep baskısıyla, ekonomik büyümenin ilk üç ay kadar olmayacağı anlaşılıyor. Pahalı dövizin reel ekonomi üzerindeki faturası gecikmeli olarak ikinci üç ayda belirgin hale gelecekmiş gibi görünüyor.