Advertisement

Yılın ilk beş ayında cari işlemler açığı geçen yılın aynı dönemine göre hızla düzelme eğiliminde. Düzelmenin önemli bir kısmı geçen yıl net altın ithalatçısıyken, bu yıl küçük de olsa net altın ihracatçısı durumuna gelmemiz ile ithalat fazla değişmezken ihracatımızda hatırı sayılır bir artış gerçekleşmesinden kaynaklanıyor. Geçen yıla göre cari işlemler açığı düşerken, dış kaynak girişi de geçen yılki kadar değil.
Yılın ilk ayında Merkez Bankası hatırı sayılır bir miktarda döviz rezervi kaybettikten sonra şubat ayından sonra kaybettiği rezervleri yerine koymaya başladı. Dış kaynak girişi göreli olarak yavaşlayınca, Merkez Bankası’nın döviz rezervi biriktirme hızı da doğal olarak düştü. Net dış kaynak girişlerinin henüz büyüme dostu olabilecek düzeylere gelmediği anlaşılıyor.

MAL İHRACATI VE ALTIN
Geçen yılın ilk beş ayında 32.3 milyar dolar olan cari işlemler açığı bu yılın aynı döneminde 19.8 milyar dolara geriledi. İyileşme 12.5 milyar dolar oldu. Bunun 6 milyar dolarlık bölümü geçen yıl 5.3 milyar dolar net altın ithalatçısıyken, bu yıl 700 milyon dolar net altın ihracatçısı durumuna gelmemizden kaynaklandı. Altın hariç dış ticaret açığındaki (fob bazında) iyileşme de 5 milyar dolar oldu. İyileşmenin geri kalan kısmı hizmetler ve gelir dengesindeki iyileşmelerden geldi. Yılın geri kalan kısmında da bu eğilim devam ettiği takdirde, altın ticareti nedeniyle son yedi ayda cari işlemler açığında ek 5 milyar dolara varabilecek bir iyileşme bekleyebiliriz.

PORTFÖY GİRİŞLERİ
Altın hariç dış ticaret açığında 5 milyar dolar olan iyileşmenin tümü ihracat artışından kaynaklandı. Altın hariç ithalat (fob bazında) ilk beş ayda geçen yılki düzeyinde kaldı. Geçen yıla göre ilk üç ayda yüzde 1 artan altın hariç toplam ithalat nisan mayıs aylarında yüzde 1.3 düştü. İlk beş ayda altın hariç ithalat geçen yılın aynı düzeyindeydi. Bu veriler yılın ikinci üç ayında ekonomik büyümenin yavaşladığına işaret ediyor.
Cari işlemler açığını sınırlayan en önemli değişken ekonomiye giren net dış finansman ve bunun döviz kuru gibi değişkenler üzerindeki etkisi. Yılın başında yaşanan döviz kuru krizinin dış kaynak girişine olan yansıması bankaların dış borçlanmaları ve portföy yatırımları kalemlerinde oldu. Ocak ayında bankalar net 4.1 milyar dolar kadar dış borç ödemek zorunda kaldılar. Şubat ve mart aylarında da toplam 2.5 milyar dolar portföy yatırımlarından net çıkış yaşandı. Nisan ve mayıs aylarında portföy yatırımlarındaki olumsuzluk durdu. Ama, geçen yılki düzeyine gelemedi.
Nisan ve mayıs aylarında toplam 5.5 milyar dolar kadar portföy hareketlerinden net giriş oldu. Geçen yıl aynı aylarda portföy hareketlerinden net giriş 10 milyar doları aşmıştı. Bankaların net dış borçlanmaları nisan ve mayıs aylarında geçen yılki düzeyinde, 4 milyar dolar civarında kaldı. Faizlerin yükselmiş olmasına rağmen portföy hareketlerindeki göreli durgunluk dikkate değer. Bu durgunluk döviz kurlarının belli bir düzeyin altına gelmesini de engelleyen bir etken. Dövizin göreli pahalılığı ve kur beklentilerinin oynaklığı da ekonomik büyüme üzerinde bir kısıt oluşturuyor.