Advertisement

İki ay öncesine kadar gelişmekte olan ülkelerdeki büyümenin başı çektiği talep artışıyla petrol fiyatlarının artma eğiliminde olduğu gözleniyordu. Petrol fiyatları yine artma eğiliminde, ama çok farklı bir nedenle.
Türkiye’de ekonomideki ısınmanın bir ölçüde önüne geçmek için Merkez Bankası’nın uygulamaya koyduğu parasal önlemler ekonomik birimlerin kafalarını karıştırmıştı. Uluslararası yatırımcıların gelişmekte olan ülkelere yönelik risk iştahının azalmasıyla da, kurlar ve faizler artma eğilimine girmişti. Kurlar ve faizler Türkiye’de yine artma eğiliminde, ama artık Merkez Bankası’nın aldığı önlemler nedeniyle değil, küresel risklerin artmasıyla uluslararası yatırımcıların küresel bazda risk iştahının tümden kaçması nedeniyle.

SİYASİ BİR ANALİZ
Küresel ekonomik dinamikleri değiştiren olgu ekonomik sonuçları olabilecek siyasal gelişmeler. Petrol üreticisi Müslüman ülkelerin şimdilik bazılarında gözlenen “yönetime karşı ayaklanma“ siyasi gelişmelerin başlangıcı. Süreç uzun sürecek. Çünkü, bu ülkelerin hiçbirinde doğal bir iktidar adayı oluşumu yok. Ortak hedef işbaşındaki yönetimi uzaklaştırmak. Ortak hedefe varıldıktan sonra aynı hedef için işbirliği yapan gruplar arasında doğal olarak iktidar mücadelesi başlayacak.
İktidar mücadelesinin ne denli demokratik ve barış içinde geçeceğini önceden kestirmek zor. Aynı şekilde, mücadele nasıl olursa olsun, iktidarı devrilen bu ülkelerde nasıl bir iktidar oluşturulacağını da tahmin etmek zor. Batı düşmanı radikal dinci kesimleri temsil eden grupların iktidara gelmesi hiç de küçük bir olasılık değil. Bu mücadele üç-beş günde bitmez. Dolayısıyla, küresel ekonomik dinamikleri değiştiren olgu uzun bir süre bizimle birlikte olacak gibi görünüyor.
Ekonomik sonuçları açısından bir diğer önemli unsur “iktidar devirme“ dalgasının idari yapısı benzer diğer petrol üreten Müslüman ülkelere de sıçrayıp sıçramayacağı. Hemen olmasa dahi, iktidarı değişen ülkelerde iktidar mücadelesi devam ettiği sürece bu hareketin başka yerlere sıçrama olasılığı hep yüksek olacak. Sonuçta, yükselen petrol fiyatlarının kısa sürede daha normal düzeylere inmesi olasılığı giderek azalıyor. Sorun, birkaç ülkenin daha az petrol üretmesi değil, küresel bazda petrolde arz güvenliğinin azalmış olmasıdır. Önümüzdeki dönemde petrol fiyatlarındaki oynaklık artacak gibi görünüyor. Oynaklık belirsizlik demektir. Belirsizlik ekonomik faaliyeti kısıtlayan bir unsurdur.

EKONOMİK SONUÇLAR
Yüksek, oynak ve daha da yükselebilecek petrol fiyatlarının küresel düzeydeki yansıması ekonomik durgunluk ve daha yüksek enflasyon anlamına gelir. Dünya bu olguyu 1970’lerin ikinci yarısında ve 1980’lerin hemen başında yaşadı. Önceleri yanlışlar yapıldı. Daha sonra, çoğunlukla merkez bankalarının itibarı olan para politikaları uygulamasıyla o dönemde krizden çıkıldı. Şimdi, yine bir bocalama dönemi yaşama olasılığı var. Üstelik, yalnızca “arz yönlü şok” olduğu için değil, enflasyonun yükselmesi için zaten birçok ülkede parasal ortam da çok müsait. Küresel krizden yeni çıkılıyor. Ekonomik büyüme özellikle gelişmiş ülkeler açısından hala birinci öncelik durumunda. Merkez bankaları küresel krizin sorumlusu olarak az ya da çok neredeyse dünyanın her yerinde biraz itibar kaybetmiş durumda. Enflasyonu daha başını kaldırmadan ezmenin olasılığı çok az. Büyük ölçüde bu olgu İngiltere’de yaşanıyor. Büyük bir olasılıkla, Avrupa ve Amerika’da da enflasyonu önlemeye yönelik benzer çekingenlik gösterilecek.
O halde, yükselen küresel enflasyon ve büyümeden durgunluğa geçişin yaşanacağı bir döneme girilme olasılığı oldukça fazla. Gelişmekte olan ülkeler ekonomik büyümeden biraz fedakarlık etmek durumunda kalabilecek, ama başta Avrupa olmak üzere, gelişmiş ülkelerin az da olsa durgunluğa girme olasılığı az değil.