Advertisement

Yunanistan ekonomisinin durumu yeniden gündemde. Avrupa Birliği'nden (AB) ilk kurtarma paketi Yunanistan için açılmıştı. Yunanistan 110 milyar Euro kadar yardım aldı. Piyasalara olan borcunun bir bölümünü IMF ve AB borcuna çevirdi.
Mali yardım Yunanistan'ın piyasalardan 10 yıl vadeli borçlanma maliyetini bir süre yıllık yüzde 12'lerden yüzde 8'lere çekti. Daha sonra, mali yardım karşılığında Yunanistan'dan talep edilen kemer sıkma politikalarına sadık kalınmayacağı piyasalarca sorgulanmaya başladı. Faizler yine yüzde 12'lere fırladı. Maliye politikalarında mutlak anlamda hedeflere yaklaşıldı. Ama, Yunanistan ekonomisi öngörülenin çok ötesinde küçüldü. Vergi gelirleri tahminlerin altında kaldı. Borçluluğu arttı.
IMF-Dünya Bankası yarı yıl toplantılarında Yunanistan'ın, AB ve IMF'den olan borçlarının vadelerinin uzatılmasını ve faizlerinin düşürülmesini talep ettiği haberi yayıldı. Bu konuda AB Maliye Bakanları iki ay önce zaten bu yönde bir uzlaşmaya varmışlardı. Dolayısıyla, bu konuda bir engel çıkma olasılığı az.

YENİDEN YAPILANDIRMANIN ANLAMI
Yunanistan ekonomisinin yeniden gündeme gelmesinin asıl nedeni piyasaya olan borçların da yeniden yapılandırılıp yapılandırılmayacağı. Reel olarak vergi gelirleri düşen Yunanistan uzun vadeli borçlanmalarını ancak yıllık yüzde 10 gibi yüksek bir reel faizle yapabiliyor. Doğal olarak bu durum sürdürülebilir değil. Uzun vadeli zaten borçlanamıyor. Piyasa borçlanmaları giderek çok kısa vadelere kayıyor. Gidişat Yunanistan'ın piyasa borçlarının da yeniden yapılandırılması gerektiğini gösteriyor. O nedenle de on yıl vadeli Yunanistan bonolarının faizi hafta başında yüzde 14'ü geçti. Euro cinsinden en ucuz borçlanan Almanya'nın aynı vadedeki borçlanma maliyeti ise yalnızca yüzde 3.3 civarında.
Piyasaya olan borçların yeniden yapılandırılması söz konusu olduğunda, vade uzayacak, büyük bir olasılıkla faiz düşecek ve yatırımcılar Yunanistan'a verdikleri borçların bir bölümünün üzerine soğuk su içmek durumunda kalacaklar. Böyle bir operasyondan sonra Yunanistan'ın tüm borçları AB ve IMF borcu haline dönüşecek. Daha sonra ekonomik görünüm düzeldikçe Yunanistan'ın yeniden piyasalara geri dönüp borçlanma kabiliyetine ulaşabilmesi umulacak.

NE KADAR TAŞIRLAR?
Bu strateji başarılı bir biçimde yürütülebilse dahi, piyasa borçlarının önemli bir bölümünü elinde tutan Yunan bankaları belli bir zarar yüklenmek zorunda kalacak. Yunan bankalarına sermaye yardımı söz konusu olacak. AB ve IMF Yunan bankaları için de bir çıkış stratejisi oluşturmak zorunda kalacak. Bu nedenle Yunanistan Merkez Bankası "yarardan çok zarar getirir" diye şimdilik piyasa borçlarının yeniden yapılandırılması fikrine çok sıcak bakmıyor. En azında bu yönde bir izlenim veriyor.
Gidişat Yunanistan ekonomisinin giderek AB'nin üzerine yıkılmakta olduğunu gösteriyor. AB'nin üzerine yıkılmak büyük ölçüde Almanya ve Fransa'nın üzerine yıkılmak demek. Bu ülkeler Yunanistan'ı ne kadar taşırlar ya da nereye kadar taşımak isterler?
Özellikle Almanya'nın Yunanistan ekonomisini daha fazla taşımayı reddettiği durumda Yunanistan'ın Euro Bölgesi'nden çıkmak dışında bir seçeneği kalmıyor. Bir anlamda, Yunanistan'ın borçları yeniden yapılandırma girişimi sondan bir evvelki hamleymiş gibi görünüyor.