Advertisement

Nisan ayında da enflasyon beklenenin altında geldi. Tarım fiyatlarındaki artışlar tüketicilere yansımamış görünüyor. Petrol fiyatlarındaki artışlar da tarım dışı diğer mal ve hizmet fiyatlarına henüz büyük ölçüde bulaşmamış. Merkez Bankası açısından rahat bir dönem yaşanıyor.
Fiyat istatistiklerinde dikkati çeken bazı gelişmeler şöyle özetlenebilir:
Yıllık bazda ortalama (manşet) enflasyon ile Merkez Bankası'nın temel enflasyon olarak kabul ettiği endeksindeki yıllık artış birbirine iyice yaklaştı. Nisan ayı itibarıyla yıllık manşet enflasyon yüzde 4.3 olurken, temel enflasyon yüzde 4.4 oldu. Temel enflasyon, daha yüksekte giden manşet enflasyona değil, manşet enflasyon, çok daha düşük olan temel enflasyona yaklaşmış görünüyor. Bu da sevindirici bir gelişme. Önümüzdeki dönemde temel enflasyonun hızlanarak manşet enflasyondan daha da yukarıya gitmesi şaşırtıcı olmaz.
Mevsimsel ürünlerden arındırılmış tüketici fiyat endeksindeki artışta ortalama aylık yüzde 0.5 civarında belli bir istikrar gözleniyor. Yıllık hedefin çok az yukarısında olsa da, bu da sevindirici bir eğilim.
Üretici fiyat endeksindeki tarım fiyatları artışı ile tüketici fiyatlarındaki gıda fiyatlarındaki artış arasında bir ilişki görünmüyor. Üretici fiyat endeksindeki tarım fiyatları son dört ayda yüzde 9.5 artarken, gıda ve alkolsüz içecekler grubundaki son dört aydaki artış yalnızca yüzde 3.3 oldu. Bu eğilim şaşırtıcı.
Yıl sonuna göre ev eşyasındaki fiyat artışı yüzde 4.7 oldu (yıllık yüzde 7.3). Bu gelişme konut sektöründeki iç talep baskısının bir işareti olarak alınabilir. Ulaştırmada da son dört aylık fiyat artışı yüzde 6'ya dayandı (yıllık yüzde 8). Bu, hem ekonomideki canlılığı hem de petrol fiyatlarındaki artışı yansıtıyor.
Geçen yılın aralık ayından bu yılın mart ayına kadar aylık ortalama yüzde 2'ye yaklaşan imalat sanayii fiyatlarındaki artışlar döviz kurlarından gelen baskının azalmasıyla durulmuş görünüyor. Kurlarda istikrar devam ettiği takdirde, bu eğilim önümüzdeki dönemin enflasyonu açısından olumlu bir gelişme.
Hedef enflasyon çerçevesinde düşünüldüğünde, genelde enflasyon açısından rahat bir dönemden geçiliyor. Riskler var. Ama, riskler bugüne kadar gerçekleşme evresine girmiş değil. Dolayısıyla, ekonomideki ısınma kendini enflasyonda değil, daha çok dış açıklarda gösteriyor.

 

Necati Akçağlılar'ı kaybettik
Necati Bey yüzde yüz Cumhuriyet'in yetiştirdiği bir işadamıydı. Bazı sohbetlerde bazı kişiler için "50 tane böyle adam olsa Türkiye bambaşka bir ülke olurdu" diye yakınılır ya, Necati Bey için de "50 tane Necati Bey gibi işadamı olsa, Türkiye bambaşka bir ülke olabilirdi" denilebilir. Çalışkanlığı, azmi, öngörüsü, dürüstlüğü ve ilkelerinden taviz vermeyen iş anlayışıyla Tekfen'in yaratıcılarından biriydi. Ortakları da herhalde kabul ederler ki; Necati Bey olmasaydı, Tekfen bugünkü konumunda olamazdı.
Banka kurdu. Banka'nın işlerine hiç karışmadı. "Doğrusu neyse o yapılsın" dedi. Doğru bir banka patronuydu. O nedenle de kurduğu banka krizlerden hep büyüyerek ve güçlenerek çıktı. Türkiye'de Necati Bey gibi 50 tane banka patronu olsaydı, 2001 Krizi'nde bankacılık sektörümüz yerle bir olmazdı. Kurduğu bankanın bugün geldiği yerden herhalde haz duyardı. Bu hazzı duyamadan aramızdan ayrıldı.
Genel kamuoyunda fazla tanınan bir sima değildi. Resimleri her gün gazetelerin ekonomi sayfalarında çıkmazdı. Ama, iş âleminin önde gelen üyelerindendi. Örnek alınacak bir insandı. Türkiye birçok açıdan çok önemli bir şahsiyetini kaybetti. Necati Akçağlılar Türkiye'ye bıraktığı eserlerle her zaman anılacaktır. Allah rahmet eylesin.