Advertisement

Para politikasının ne yapmaya çalıştığı konusunda kesin bir fikir oluşturmak giderek zorlaşıyor. Yasasında yazan "enflasyon hedeflemesi" artık para politikasının birinci amacı değil. Kamuoyu ile iletişiminde dile getirilen "finansal istikrar" ise alınan kararlarla daha da bozuluyor. Bir gariplik var. Dokuz aydır bir söylenen diğeri ile tutarlı olmaktan çıktı.
Cari işlemler açığının giderek artması risk dendi. Kısa vadeli dış kaynak istenmediği söylendi. Politika faizi indirildi.
Munzam karşılıkların artırılması yoluyla gerçekleşecek parasal sıkılaştırma ile ekonominin soğutulması gerektiği vurgulandı. Faiz dışı araçlarla parasal sıkılaştırılmaya gidildiği söylendi. Dokuz aydır parasal sıkılaştırma olmadı. Ekonomi de soğumadı.

DÖVİZ SAT, TL ÇEK
Amerika ve Avrupa ekonomileri belirsizlik içinde. Küresel belirsizlikler Türkiye ekonomisi için de risk yaratıyor. Giderek artan dış kaynak ihtiyacı karşısında küresel belirsizlikler Türkiye ekonomisinin çakılma riskini artırıyor. Amerika'nın kredi notunun düşürülmesi bu alanda bizim için ek bir risk yaratmaz.
Bu görüntüyü bahane ederek Merkez Bankası Para Politikası Kurulu alelacele toplandı. Durumu görüştü. Para politikası faizini indirdi. Yurtdışına bakarak acele edilecek bir durum yoktu. Onların kendileri acilen toplanmazken, bizimkiler toplandı. Galiba, faiz indiriminin acelesi vardı.
Merkez Bankası'nın bir haftalık borç verme faizi (politika faizi) ile gecelik borç alma faizi
arasındaki fark (faiz koridoru) düşürüldü. Faiz koridorunu daraltmak iyi fikirdi. Dokuz ay önce kısa vadeli dış kaynak girişini caydırmak için faiz koridoru genişletilmişti. Dışarıdan kaynaklanan belirsizliklerle artık eskisi kadar müdanasız olamazdık. Kısa vadeli dış kaynak girişi olmasın diye ekonominin çakılmasına izin veremezdik. Dolayısıyla, faiz koridorunun daraltılması piyasadaki oynaklığı azaltıcı bir rol oynayabilirdi.
Faiz koridoru daraltılırken, Merkez Bankası'nın gecelik borç alma faizi artırıldı. Ama, aynı zamanda politika faizi de düşürüldü. Politika faizi Merkez Bankası'nın piyasaya verdiği likiditenin bankalara olan maliyetidir. Para politikasının gevşetileceği anlamına gelir. Daha düşük maliyetle Merkez Bankası'nın bankalara daha fazla borç vermesi söz konusudur. Bu da piyasadaki oynaklığı artırıcı bir rol oynayacak.
Parasal sıkılaştırma zaten olmamıştı, şimdi açıkça parasal genişlemeye gidileceği söyleniyor. Parasal genişleme iç talep artışını teşvik etmek demektir. O halde, cari işlemler açığının artmasından artık şikâyetçi değiliz. Resmi söyleve göre, ekonomi durgunluğa girmesin diye politika faizinin düşürülmesi uygun görüldü. Ekonomik büyüme düşürülmeden, hatta ekonomi daralmadan cari işlemler açığı nasıl düşer?
Merkez Bankası döviz satışına başlayacak. Düşük politika faizi ile vereceği daha fazla likiditeyi döviz satarak geri almaya çalışacak. Döviz rezervleri TL genişlemesini frenlemek için kullanılacak. Bu politika tarihin her döneminde hüsranla sonuçlanmıştır.

NE ANLAMALIYIZ?
Söylenenlerle yapılanlar birbirleri ile tutarlı değil. Galiba, asıl hedef, ne olursa olsun, faizlerin düşürülmesi. Öyle de olsa faiz düşecek, böyle de olsa. Araçlarla hedefler birbirine girmiş durumda. Böyle durumlarda anlaşılabilir bir para politikasının varlığından söz etmek olanaksız olur. Bunun kamuoyuna inandırıcı bir biçimde anlatılması da zordur.
Son dönemdeki para politikası kararları, teknik olmaktan çok, siyasi gerekçelerle alınmış görünüyor. Siyaset para politikasına hâkim olduğunda, para politikasının hedef ya da hedeflerinden söz etmek de anlamsız olur.

Bütün bunlardan ne anlamalıyız?

Bir: Yurtdışı dayatmadıkça, ekonomik büyümeyi yavaşlatmaya niyetimiz yok. Aksine, düşer gibi olursa, büyümeyi kamçılayacak önlemler gündeme gelir.

İki: Artan cari işlemler açığına aldırmıyoruz. Dışarıdan para geldiği sürece gaza basmaya devam. Gerektiğinde, freni olan durur.

Üç: Enflasyon dert etmeye değmez. Dört: Döviz kurlarının yükselmesi iyidir. Beş: Politika faizleri daha da düşer. Altı: Yabancı yatırımcılar çıkarsa, döviz satışı yoluyla piyasaya döviz likiditesi veririz.
Bütün bunların sonunda her şey iyi olur inşallah.