Advertisement

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu politika faizi olan bir haftalık repo faizini değiştirmedi. Yüzde 6.25 oranında bıraktı.
Karar öncesi piyasa oyuncularının kafası karışıktı. Bir kısmı Merkez Bankası'nın faizlerle bu kez oynamayacağını beklerken, bazıları indirim sürecinin devam edeceğine inanıyorlardı.
Yazı-tura atmaya benzeyen bu tahminlerden birincisi tuttu.
Şimdi ise yeni bir sürece girildi: Önümüzdeki ay yapılacak toplantıda ne olacak?

RİSKLER
Tüm bu oluşumlar ve son üç aydaki yön değiştirmeler kanımca para politikasında giderek artan riskler oluşturmaya başladı.
Bunları sıralayalım:
1 - Para politikasının yıllarca sürdürdüğü fiyat istikrarını sağlama yönündeki çabalarının zayıflaması ve kredibilitesinin azalması gibi bir "event risk" ortaya çıktı. Piyasa oyuncuları artık Merkez Bankası'nın fiyat istikrarından çok döviz kuru ve ödemeler dengesi amaçlarına yöneldiğini düşünüyorlar.
Bu tür düşüncelerin ileride enflasyonla mücadelede Merkez Bankası'nın elini zayıflatacağı açık.
2- Para Politikası Kurulu'nun bildirisinde de altı çizildiği gibi enerji ve diğer emtia fiyatlarında gözlenen hızlı artışların enflasyon üzerinde arz yönlü ilave bir risk unsuru teşkil etmesine karşın Merkez Bankası'nın bu konuda hareket alanını da daraltmakta. Faiz indirimlerinin devam etmesi durumunda bu riskin daha da artacağını sanıyorum.
3- Gerek veriler gerekse ortaya çıkan tablo sıcak paranın net bazda girişini hızlandırıcı etki yaptığını gösteriyor. Faizlerin düzeyi ve TL'nin dolar ve Euro'ya karşı değeri sıcak paraya davetiye çıkaran bir düzeye geldi.
Çıkan sıcak paradan daha fazla giriş var.
4- Faiz dışı sıkılaştırma politikasının ekonominin soğutulmasındaki rolü beklenildiği gibi sonuç vermezse para politikasının önemli bir yara alma riski ile karşı karşıya kalma olasılığı yüksek.
5- Politika faizinin bekleyişleri yönlendirme işlevi zayıflayınca bu görevi devralan piyasanın belirlediği faizlerin aynı görevi yapması konusunda soru işaretleri mevcut. Artan kurumsal ya da tüketici kredi faizleri yoluyla toplam talep biraz frenlense bile bunun ekonomi üzerindeki etkileri de tartışmalı.

FATURA MERKEZ BANKASI'NA KESİLİR
6- Belirsizlik artışının yaklaşan seçimlerin getireceği politik kargaşa ile birleşmesi durumunda cari işlemler açığının finansmanının sadece sıcak paraya bırakılması gibi bir durumla karşılaşılırsa, seçim sonrası Merkez Bankası zorlanır.
7- Hafızası zayıf olmakla birlikte finans piyasalarının Merkez Bankası'nın geçtiğimiz üç aylık dönemde faiz kararlarını alırken "politik sıkıştırma ve yönlendirme" ile karşı karşıya kaldığını unutmayacaklarını düşünüyorum..
Aslında bu, hükümet tarafından yeni seçilecek başkanın karşılaşacağı önemli risklerden birisini oluşturacaktır.
8- Ben önümüzdeki aylarda Merkez Bankası'ndan faiz indirimlerine devam etmesini bekliyorum. Bu gerçekleşirse yukarıda saydığım riskler daha da artacaktır.
9- Yön değiştiren para politikasının başarılı olmaması durumunda faturanın Merkez Bankası'na kesilmesi riski fazladır.
10- Merkez Bankası tekrar bir değişikliğe giderek önümüzdeki yıllarda enflasyon hedefli para politikası uygulamasına geçtiği takdirde, güveni tekrar nasıl sağlayacağı da tartışma götürür.
Tabii tam burada şu soruyu sormak gerekir: Peki geçmişi başarılı bir Merkez Bankası bu kadar riski neden alır?
Ben de onu merak ediyorum.