Advertisement

Ağustos ayı enflasyon verileri fiyat artışlarının kendi halinde süregittiğine işaret ediyor.
Fiyat artışları beklentilerin üzerinde çıkmış olsa da Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) "doğal" düzeyi olan yüzde 7'ler civarında seyrediyor. Ramazan ve bayramın, gıda fiyatları yoluyla enflasyonu belirlediği anlaşılıyor.
Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) ise kur etkisi ile yıllık yüzde 11 'e dayanmış durumda. Buradaki kurdan kaynaklanan maliyet etkisini önümüzdeki dönemlerde hissedeceğimiz kesin.
Gıda ve enerji fiyatları hariç hesaplanan çekirdek enflasyon yılbaşından bu yana girdiği sürekli yükselme eğilimini devam ettiriyor. Geçen yıl aynı dönemde yıllık bazda yüzde 4.22 olan çekirdek enflasyon bu yıl yüzde 6.19'luk bir seviyeye geldi. Merkez Bankası'nın politika faizini geçti.
Özetle TÜFE içinde üçte bir ağırlığa sahip gıda ve giyim fiyatları "joker" olarak görevlerini sürdürüyorlar. Kur ise şimdilik ÜFE endeksinde sanayi malları fiyatlarını etkiliyor.

ENFLASYONUN SAHİBİ YOK
Enflasyonist bekleyişler geçmiş yıllardaki Merkez Bankası politikasının kredibilitesi sayesinde yüzde 7'lerde çıpalanmış vaziyette.
Merkez Bankası da sizler gibi, bizler gibi fiyatlardaki değişmeleri izliyor. Raporlar yazıyor. Tahminlerde bulunuyor.
Banka aralık ayından bu yana enflasyon hedeflemesi yerine başka amaçlara önem verince ve faiz politikası da yönünü şaşırınca, enflasyonist bekleyişler daha farklı faktörler tarafından belirleniyor. Özel sektörün ve kamuoyunun fiyat artışı bekleyişleri yanında,kamunun ücret politikası halen enflasyonun en önemli belirleyicisi durumunda. Dünyadan kaynaklanan enflasyon baskıları da çok hafif.
Kanımca bu süreç devam edecek. Döviz kurunun sanayi malları fiyatlarını zaman içinde etkilemesi sonunda "joker" durumunda olan gıda ve giyim enflasyonu TÜFE'nin yönünü tayin edecek.
Bu durumda enflasyonun yıllık yüzde 7'lerde çıpalamasına devam edeceğini bekliyorum.
Merkez Bankası'nın bu ayki toplantısında faizleri değiştireceğini zannetmiyorum. Önümüzdeki aylarda ise düşürme olasılığı fazla.

 

***

7 Eylül kâbusu
Önemli toplantıların yapılacağı ve kararların alınacağı bir aya girdik. Obama'nın konuşması, ABD Merkez Bankası'nın iki günlük toplantısı yanında IMF-Dünya Bankası Genel Kurulu bu ay gerçekleşecek.
Ancak kanımca bunlardan da önemlisi yarın, 7 Eylül'de, Alman Federal Anayasa Mahkemesi'nin Yunanistan paketine yapılacak katkının Anayasa'ya uygun olup olmadığı konusunda açıklayacağı karar olacak.
Eğer mahkeme, Avrupa Birliği Sözleşmesi'nin meşhur 125'inci maddesini katı bir biçimde yorumlar ve Almanya'nın sorunlu ülkelere yardım ve garantisini yasaklarsa o zaman piyasalarda herhalde kıyamet kopacak.
Geçen hafta içinde Almanya Cumhurbaşkanı'nın "Avrupa Merkez Bankası'nın yüksek miktarda bono alımlarının yasal niteliği sorgulanabilir" şeklindeki söylemi piyasaları endişelendirmişti.
Bakalım Anayasa Mahkemesi ne karar verecek?