Advertisement

Gündem futbolla dolu. Şike yasası veto edildi, dün aynen Meclis’ten geçti ve artık Cumhurbaşkanı yayınlamak zorunda. Tesadüf herhalde, yasanın kabul edileceği gün iddianame kabul edildi ve kamuya açıldı. Bu olaylar olurken, UEFA’da devam eden davada ortaya çıkan bazı belgeler ortalığı birbirine kattı. Futbolun bugüne kadar bu kadar etkin bir gündem oluşturması pek görülmüş bir şey değil. Hatta futbol yüzünden neredeyse hükümet krizi bile çıkacaktı. Üstelik olaylar henüz bitmedi. Hem Avrupa’daki dava, hem içeride ceza davası gündemi işgal etmeye devam ederken, belki de en önemli kararı Futbol Federasyonu verecek. İşleri çok zor. İddianamede 8 takımdan bahsediliyor ve adı geçen takımların üçü büyük takımlar. Şikeye ve/veya teşvik suçuna karıştıkları iddiası var. Birine ceza verseler ortalık karışacak, hepsine ceza verseler önümüzdeki sezon futbol endüstrisi çökecek ve de muhtemelen Türkiye takımları Avrupa müsabakalarına alınmayacak. Yani daha çok futbol konuşacağız. Öyle ki, en önemli derbi bile kendine gündemde öncelik bulamamış durumda.
Şike iddianamesi 400 sayfayı aşıyor. Detaylı inceleme ve yorumlar ceza hukukçularından gelecek. Şüphesiz iddianamede yer alan delillerin yeterli olup olmadığı da tartışılacak. Ceza hukukunda suçu ispat etmek çok önemlidir. Ama spor hukuku için kanaat yeterli. Bu nedenle en azından mevcut düzenlemeye göre şikeye karışan, teşvik suçuna karışanların ligden düşürülmesi gerekebilecek. Ne ceza verilir belli değil ama iddianamede adı geçen futbol kulüplerinden 3’ünün Borsada işlem gören hisseleri var. Yani etkilenen sadece futbol kamuoyu değil, aynı zamanda sermaye piyasası yatırımcıları da olacak.
Borsada işlem gören futbol takımlarının şirket hisseleri de ilginç bir seyir izlemişler. Mesela adı en çok geçen Fenerbahçe hisseleri maçların bittiği ve şampiyonun belli olduğu mayıs ayında 100 TL’yi geçmiş. Şampiyon olduğu halde şike operasyonunun başladığı temmuz başında 71 TL’ye düşmüş. Beklenti bitti satışlar geldi denebilir ama % 30’lara varan bir gerileme de oldukça fazla görünüyor. Sanki birileri olacakları biliyormuş gibi. İddianamenin açıklandığı gün ise 43 TL. Mayıs’a göre % 60, operasyonun başladığı 1 Temmuz’a göre % 40 değer yitirmiş. Beşiktaş hisseleri Mayıs’ta 12.5 TL iken temmuz başında 10.25 olmuş, şimdi ise 6.92 seviyesinde. % 45 ve % 32’lik düşüşler söz konusu. Trabzon hissesi mayıs ayında 20 TL iken şampiyon olamayınca 13 TL’ye gerilemiş. Temmuz ayında şampiyonluk verilecek diye 22 TL’ye ulaşmış, şu anda 14 TL civarında.
Adı geçen kulüplerin şirket hisselerinde yaşanan düşüşleri, olayların dışında kalmasına rağmen Galatasaray da yaşamış. Galatasaray hisseleri mayıs ayında 400 TL iken temmuz başında 375 TL’ye ve şu anda da 160 TL’ye düşmüş durumda. % 60’lık bir gerileme. Her ne kadar bizzat kulübün yaptığı satışlardan dolayı geri çekilme yaşansa da, Galatasaray da genel olarak futbol endüstrisinin sıkıntılarını yansıtır durumda.
Bu takımlardan bazılarının küme düşürülmesi halinde hisselerin borsa kotundan çıkarılıp çıkarılmayacağı yatırımcıların cevabını aradığı bir soru. Küme düşen bir takımın borsadaki hisselerinin fiyatının düşmesi anlaşılabilir, ama borsadan çıkarılmayı gerektirecek bir husus olamaz. Belki de bu kaos ortamında, yetkililer “Takımlar düşse de, hisseler borsadan atılmaz” diye açıklama yapsalar da belirsizlik en azından borsa bakımından çözülse.