Advertisement

2011 yılında halka açılan şirket sayısı bugün itibarıyla 10. (1’i gelişen işletmeler piyasasında) SPK web sayfasından anlaşıldığı üzere, izin bekleyen halka açılacak şirket sayısı da şu anda 25. Yani bu yıl içinde artık yeni başvuru olmasa dahi en az 35 şirket halka açılacak demektir. Ancak hazırlık yapan ve henüz başvuruda bulunmayan şirketleri de düşündüğünüzde 2011 yılında halka açılacak şirket sayısının 50’yi aşacağı anlaşılıyor. Ki bu rakam Borsa kurulduğundan bu yana ulaşılan en yüksek rakam, yani rekor.

Şu ana kadar yapılan 10 halka açılmadan 982 milyon TL (633 milyon dolar) hasılat toplanmış. 10 şirket içinde 1 şirketin 400 milyon, 1 şirketin 184 milyon, 2 şirketin de 125 milyon hasılat elde ettiği görülüyor. Diğer şirketler 10 milyon TL civarında. Şu anda İMKB web sayfasında sıra beklediği görünen 16 şirket var. Halk GYO’yu bir kenara bırakırsak 1 şirketin 163 milyon ve bir şirketin de 93 milyon TL tutarında halka arz yapacağı anlaşılıyor. Geriye kalan 13 şirketin halka arz miktarları 10 milyon TL dolaylarında. Halka arz seferberliğinin başlatılmasıyla halka açılmalarda patlama olduğu görülüyor. Nitekim SPK Başkanı Anadolu’yu adeta bir parti başkanı gibi geziyor ve halka açılmanın faziletlerini, nimetlerini işadamlarına, tüccarlara, üniversitelere, yatırımcılara anlatıp duruyor. En son Çorum’daydı. Bu arada Sayın Başkan yaptıkları çalışmalarla ilgili önemli mesajlar vermeye devam ederek, sermaye piyasasının gündemden düşmesini de önlemeye çalışıyor. Başkanın vermiş olduğu son demeç KOBİ’lerin sermaye piyasası kaynaklarından yararlanmalarını kolaylaştıracak bir şemsiye modeli hakkındaydı. Halka açılan ve açılmak üzere bekleyen şirketlerin yapısına da bakınca aslında büyük çoğunluğunun zaten KOBİ nitelikli olduğu anlaşılıyor. KOBİ’lerin içinde de değişik büyüklüklerde şirketler olduğu için özellikle iyi projeye sahip, ama kaynağı olmayan iyice küçük şirketlerin sermaye piyasası kaynaklarından yararlandırılması oldukça önemli. Şemsiye proje de, birkaç şirketin bir araya getirilerek çatı bir ortaklık kurmaları ve ardından bu çatı şirketi halka açmalarına dayanıyor. Böylece hem kendi varlıklarını korumuş olacaklar, hem de maliyet tasarrufu sağlayarak halka açılmış olacaklar. Açıklamalardan anladığımız, çalışmaların kısa sürede sonuçlanacağı ve projenin hayata geçirileceği yönünde. KOBİ’lere yönelik destek Kosgeb’den de gelmişti. KOSGEB, halka açılacak işletmelere, önemli büyüklükte kurumsal ve kalıcı finansman kaynağına ulaşma imkânı sağlamak amacıyla destek programı hazırlamış durumda. Buna göre, KOBİ’lerin paylarının Gelişen İşletmeler Piyasası’nda işlem görmek üzere halka açılma sürecinde;

* Piyasa danışmanı danışmanlık hizmet bedeli,
* Bağımsız denetim hizmeti bedeli,
* Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) kurul kaydına alma ücreti,
* İMKB Gelişen İşletmeler Piyasası listesine kabul ücreti,
* Merkezi Kayıt Kuruluşu (MKK) masrafı,
* Aracı kuruluşa ödenecek aracılık komisyonu, maliyetleri geri ödemesiz destek olarak KOSGEB tarafından karşılanacaktır.

Bu son derece önemli destek ve KOBİ’lerin bu desteğe kayıtsız kalmaması gerekiyor. Aynı zamanda aracı kurumlar için de ciddi anlamda potansiyel iş yaratacak bir proje bu. Sonuçta her ne kadar borsamız KOBİ borsasına dönüşecek olsa da, ekonomimizin%98’ini oluşturan KOBİ’lere ciddi bir alternatif finansman kaynağı sağlanmış olacaktır.