Advertisement

Hafta içinde yapılan İMKB genel kurul toplantısında SPK Başkanı da çok kısa bir konuşma yaptı. Konuşmasında yakın zamanda devreye sokacakları forex veya f/x ya da kaldıraçlı işlemlerden bahsetti. Başkanın ifadesine göre, ülkemizde 13-14 milyar dolarlık günlük işlem hacmi oluyor ve bu işin düzgün yürütülmesi halinde bu hacim çok daha fazla artacaktır. Sayın Başkan bu işin sadece aracı kurumlarca yapılacağını, bunun için kurumları fazla zorlamayacak bazı şartlarının olacağını ve böylece aracı kurumlar yeni bir faaliyet alanı ve gelir imkânına kavuşurken, yatırımcıların da alternatif bir yatırım aracı seçeneğine sahip olacaklarını belirtti.

Forex işlemleri esas olarak, farklı para birimlerinin karşılıklı alım satımının yapıldığı, yani parite alım satımına dayanan bir işlem türü. Dünyanın en büyük ve en likit Borsa dışı, tezgâh üstü işlemleridir. Her ne kadar temel olarak parite üzerine işlemler gerçekleştiriliyor olsa da, f/x işlemler arasında emtia, kıymetli maden gibi kıymetlerin ekran üzerinde spot işlemleri de yapılabiliyor. Bu haliyle, f/x işlemlerini vadeli işlemlerden ayırmak oldukça güçleşiyor ve her iki işlem türü de birbirine karışıyor. 2010 yılında, Bank of International Settlements (BIS) tahminlerine göre, dünyada günlük işlem hacmi 3.98 trilyon dolar olarak gerçekleşmiş. ABD’nin sermaye şartlarını ağırlaştırması nedeniyle, f/x işlemleri özellikle başta İngiltere olmak üzere Batı Avrupa’ya kaymış durumda. Kısa vadeli yatırım yapabilme imkânı, portföy çeşitlendirmesi bakımından dövizin yatırım aracı olarak kullanımı, algoritmik işlemlerde yaygın kullanım ve kendi içinde kredili olması bakımından f/x piyasası giderek büyüyen bir tempo kaydediyor.

Yine BIS rakamlarına göre, Türkiye’de gerçekleşen günlük ortalama işlem hacmi 2007 yılında 3 milyar dolar iken, 2010 yılında 17 milyar dolar seviyesine ulaşmış durumda. Rakamlara ne derece güvenilir bilinmez ama, bu verilere göre, Türkiye’nin dünya f/x piyasasındaki payı %0.3 seviyesinde. F/x işlemlerinin gerçekten büyümesi ve kayıt dışı gerçekleşen işlemlerin kayıt altına alınabilmesi için yapılacak düzenlemelerin hem iş ve işlem yapabilecek esneklikte, hem de gerek aracı kurumları gerekse yatırımcıları koruyacak sıkılıkta olması gerekiyor. AB bünyesinde finansal hizmetlerin entegrasyonu ve tek pazar oluşumunun sağlanabilmesine hizmet etmek amacıyla çıkarılan Mifid düzenlemeleri f/x işlemlerini de kapsıyor. Bazı ülkelerde küçük değişiklikler olsa da, Mifid düzenlemelerinin sermaye şartı hemen hemen her ülkede aynı olup, aracı kurumlardan faaliyetlerine göre, 50 bin, 125 bin ve 730 bin Euro sermaye isteniyor. F/x işlemleri; pazarlama, işlemlere aracılık ve işlemlere taraf olmak şeklinde yapılabiliyor. Bizde de benzer bir tablo olması yüksek ihtimal.

Ancak bu üç faaliyet çeşidine de aynı asgari sermaye şartı uygulanıp uygulanmayacağı belli değil. Oysa f/x işlemlerinde aracılara belli bir asgari sermaye şartı getirmek yerine, sahip olunan sermayeye uygun risk üstlenilebilecek bir sistem oluşturulması daha uygun gibi görünüyor. Sermaye yeterliliği düzenlemeleri çerçevesinde her aracı kurumun bu işlemleri yapabilmesi, daha fazla iş yapmak isteyen kurumların daha fazla sermaye koymaları ilkesi esas olmalıdır. Önemli olan riskin doğru ölçülmesi ve kontrolü olduğundan, mutlaka kurumların üst düzey iç kontrol sistemine, bu amaca yönelik belge ve kayıt düzeni ile altyapıya ihtiyaçları olacaktır. Ancak tüm bunlara rağmen, yapılması gereken, olmazsa olmaz unsur, yatırımcıların tam ve doğru bilgilendirilmeleri ve eğitilmeleri olacaktır.