Advertisement

Türkiye ulaştırma alanında büyük projeler yapıyor. 11. UIaştırma Şûrası öncesinde, “Neredeyiz?” diye Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım‘a sordum. 2003 yılında ulaşım, iletişim, denizcilik, demiryolları, karayollarına yapılan yatırım toplam yatırım bütçesinin aşağı yukarı % 20’si civarındaydı. 10 yıl sonra % 46’ya ulaşmışız.
Özel sektör yatırımları, belediye yatırımları da hariç Ulaştırma Bakanlığı, yatırım bütçesinin % 46’sını yönetiyor, kullanıyor. OECD ülkeleri içerisinde 2003’te altyapı yatırımlarına ayırdığımız pay, milli gelirin
yüzde yarımının altındaydı. Şimdi milli gelirimizin % 1’inin üzerine çıktı. Türkiye, OECD içerisinde altyapı yatırımlarına milli gelirin oranı bakımından en fazla payı ayıran ülke konumuna geldi. Krize rağmen geldi. 2008, 2009, 2010’da yatırımlara ara vermememiz bizi OECD listesinde üst sıraya çıkardı. Yıldırım, “Hız kesmeden yatırımları yaptık. Dolayısıyla kriz algısı Türkiye’de çok hafif oldu, hatta hiç olmadı. Şu anda kendi bütçe kaynaklarımızla 10 yılda yaptığımız yatırım 200 milyar civarında. Bunun dışında bizim 60 milyarlık da başladığımız, başlamak üzere olduğumuz projeler var“ diyor.
En son açıklanan örnek, Türkiye’nin Cumhuriyet tarihinin rekor finansman paketinin 3. köprü için yapılmış olması proje finansmanının bir sorun olmadığını ancak maliyetlerin arttığını gösteriyor. Bakan
Yıldırım‘a göre maliyet artışı problem olmaz, ancak yatırım bütçesinden azaltır. 22 Mayıs’ta FED’in tahvil alımını azaltacağını sinyallemesinden önce 16 Mayıs’ta faizimiz 4.62 iken 2 puan gerçek faizin altında olan faiz üzerine çıktı, 9’lara çıktı. Peki, bu faiz artışı yatırımlara nasıl yansıyor? Bakan Yıldırım, “Kredi maliyetlerine yansıyor, buradan bize bir yük geliyor. 4.62’ye düştüğü zaman biz o aradaki marjı yatırıma harcayacaktık. Daha çok para ayırabilecektik genel bütçede. 1-1.5 milyarlık bir kaynağı kullanamamış olduk“ diyor. İşte bu yüzden ekonomi yönetimi yatırım harcamalarını düşürmemek için düşük faizde ısrar ediyor.

İŞİN İÇİNE SİYASET GİRDİ
Yıldırım, “İşin içine siyaset girmezse olimpiyatlar bizim. Türkiye hazır. Tek yapmamız gereken yapmakta olduğumuz projeleri olimpiyat köyüne bağlamak” demişti. Maalesef siyaset işin içine girdi.
2020 Olimpiyatları zayıf sunumuna rağmen Tokyo’nun oldu. Yılıdırım‘ın dediği gibi “Bize vermezlerse kendileri bilirler. Bizde hedef 2023. Marmaray, 3. köprü, Avrasya Tüneli, 3. havalimanı, İstanbul Metrosu gibi projeleri tamamlamaya devam edeceğiz“. Finale kalmamız bile bence büyük başarıydı.

‘TAVAN FİYAT UYGULAMASI FİYATLARI ARTIRIR’
Bakan Yıldırım‘ın 11. Ulaştırma Şûrası öncesinde BloombergHT’ye uçak biletlerine tavan fiyat planını nasıl uygulayacağını ve Sivil Havacılık Genel Müdürü paydaşlarla görüşmesi sonrası açıklama yapacaklarını açıklaması sektörde büyük yankı uyandırdı. BloombergHT yayınına katılan Pegasus Havayolları Genel Müdürü Sertaç Haybat, “Tavan fiyat uygulaması bilet fiyatlarını artırır” değerlendirmesinde bulundu. Haybat‘a göre bundan da düşük gelirli grup kötü etkilenir. Haybat, “Bizde 50 liranın seviyesinde uçanların sayısı 1.5 milyon, 300 liranın üstünde bize bilet bedeli ödemiş
misafirlerimizin sayısı 24 bin. Yani 24 bin’i biraz daha arzu edilsin diye uğraşırken 1.5 milyon insanı rahatsız edeceksiniz bu bence doğru bir yaklaşım değil” diyor. AtlasJet Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ersoy ise “Yolcuların geneli ilk kampanyaya fiyatı 39 liradan, 29 liradan başlarken 399 liraya yeri geldiğinde uçmaktan şikâyetçi. En düşük fiyatla en yüksek fiyat arasındaki aralığın 8-10 katı olması problem yaratıyor. Bu makas kapatılmalı” diyor. Ersoy‘a göre çözüm: Tavan fiyat uygulanacaksa taban fiyat da uygulanmalı.