Advertisement

Akbank Private Banking desteği ile 2010 yılından itibaren Çağdaş Sanat Buluşmaları'nı düzenlemeye başlayan Contemporary İstanbul'un bu yılki durağı bir kez daha İstanbul oldu. İstanbul Contemporary Yönetim Kurulu Başkanı Ali Güreli ve Başkan Yardımcısı Rabia Bakıcı Güreli’nin sanat davetlerine başından beri vakit buldukça katılıyorum. Her seferinde katılımcıların sayısındaki artış bana çağdaş sanata olan ilginin Türkiye’de giderek daha da artmakta olduğunu gösteriyor. Bu yıl değişiklik olarak Güreli çiftine farkında olmadan çağdaş sanattan nasıl kazançlı çıktığımı anlatınca çok sevindiler. Benim çağdaş sanat ile maceram 8 yıl önce Yeni Delhi’de arkadaşımın düğününde çok beğendiğim bir Hint Çağdaş Sanatçısı olan Myrinmoy Barua’nın bir resmini almamla başladı. 8 yıl sonra yine bir başka düğüne gittiğim Yeni Delhi’de galerinin sahibi bana bendeki resmi aldığım fiyatın 4 katına alabileceğini söyleyince çağdaş sanattan benim bile farkında olmadan para kazandığımı anladım. Oysaki ben sadece o tabloyu evimde duvarda dursun diye almıştım ama 8 yıl boyunca Hintli çağdaş sanatçı Barua popüler olunca değeri artmış.

HEM KEYİF ALIYOR HEM KAZANIYORLAR
İşte parasal genişlemenin arttığı dünyada yatırımcılar, hem duvara tabloyu asıp keyif alıp hem de para kazandıklarının farkına varınca banka yerine güvenli liman olarak sanata yatırım yapmayı daha da tercih eder oldular. Özellikle zenginliğin küresel krizde iyice arttığı Çin’de yatırımcılar dünyada piyasa yapıcı hale geldiler. Benim çağdaş sanatla küçük tecrübemi dinleyen Güreli çiftinden duyduğuma göre bir sonraki İstanbul Çağdaş Sanat Fuarı’nın (Contemporary Art)’ın konuk ülkesi bu sebeple Çin olacakmış. Bütün dünyadaki önemli çağdaş sanat fuarlarını yıl boyu dolaşan Güreli çifti Hindistan’ın çağdaş sanat Fuarı ‘Art İndia’da gördükleri gelişimden çok etkilenmiş. Çinliler gibi Hintliler de uluslararası sanat piyasasında giderek daha fazla piyasa yapıcı özellik kazandıkları için bir sonraki fuarın onur konuğu ülkesi de Çin’den sonra Hindistan olabilirmiş. Çin örneğindeki gibi piyasa yapıcı özellik kazandırmak ve piyasayı büyütmek için fuarın sponsoru Akbank Private Banking’den sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Saltık Galatalı’nın hep dile getirdiği çağdaş sanat fonlarının Türkiye’de kurulması ilk etapta bireysel bankacılıktan yüzde yarım alsa 3 milyar TL’lik bir fon yaratılmasında etkili olur. Ancak bunun için hâlâ SPK’dan izin çıkmamış.

SANATI DERT EDİNDİM BENDE KEDER NE ARAR?
Son Çağdaş Sanat buluşmasının konuşmacılarından olan Ultra RPM Ajansı kurucularından Paul McMillen, sanatı kendine dert edinerek 25 yıldır Türkiye’de yaşayan bir İrlandalı. Artık bizden biri olmuş. İyi bir gözlemci... İyi bir reklamcı... Ben daha önce Bir Fransız’dan Türkçe Laz fıkrası dinlemiştim. İkincisi bir İrlandalı olan Paul McMillen’nın Türkçe anlattığı Türk koleksiyoneri hicveden Laz fıkrası oldu. Kısaca McMillen’ın anlattığı fıkra; “Temel Dursun’a iki kere iki kaç eder diye sormuş. Dursun 7 eder demiş. Temel iki kere iki dört eder etse etse 5 eder abartma, cevabı vermiş”. Paul MacMillen, “Türk koleksiyoneri yaptığı pazarlıktan tanırsınız genelde yarı fiyatı teklif eder” diyor. Ama McMillen’a göre nasıl pazarlık yaparsanız yapın Türk çağdaş sanatından örnekler almanın tam zamanı. McMillen, “Türkiye şu anda önemli bir dönemden geçiyor. Aynen bana New York’ta Andy Warhol ile aynı sokakta yaşadığım zamanı hatırlatıyor.
O zaman eser alanlar nasıl zarar etmedilerse bu dönem çıkan Türk çağdaş sanatına yatırım yapanlar da zarar etmez. Çünkü Türkiye önemli bir dönemden geçiyor. Toplum içinde kutuplaşma çatışma yaratabilir ancak güzellik sanata oradan gelecek. Çünkü özgür yazamadıkça bu toplum yaratıcılığını çağdaş sanata yansıtacak” diyor.