Advertisement

2002-2014 dönemi paradigmalarıyla 2014–2023 dönemi paradigmaları birbirlerinden farklı olacak. Dolayısıyla bu farka istinaden yeni Türkiye’nin içinde de ekonomik olarak bir atılım, rekabet gücümüzü, üretim gücümüzü artıracak açılımlara ve reformlara ihtiyaç var. Bu reformlar ve açılımlar hükümet programında izah edildi. TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi (YİK) toplantısında, 62. hükümetin programında bahsedilen reform başlıklarının hayata geçirilmesi için destek verileceği açıklandı.

İş dünyası ve ekonomi yönetiminin bu yıl son çeyrekte iyi bir büyüme yakalayıp % 3’ün üzerine çıkmayı başaracağımızı düşündüğünü biliyoruz. Ancak önümüzdeki yıllarda tekrar % 5 ve üzeri büyümeyi yakalamamızın mümkün olması için Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın TÜSİAD YİK toplantısında söylediği gibi kazan kazan formülüne odaklanıp enerjimizi kutuplaşmaya değil yeni Türkiye’nin büyüyen ekonomisine odaklamamız gerekiyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Her şey hayal ile başlar 2023 hedeflerini hayal ettik o hedefte çalışırsak beraber başaracağız’ söylemi, ileriye dönük hedef belirlemekte umut ve yön verici. Hedefe ulaşmanın hedefi koymakla başladığını, örneğin Denizbank ve Sberbank birleşmesinde gördüm. Çok değil 2 yıl önce Denizbank’ı satın alarak Türkiye pazarına giren Sberbank Başkan Yardımcısı Herman Gref ile röportaj yaptığımda “Denizbank’ın teknolojik altyapısından faydalanacağız” dediğinde çok şaşırmamıştım. Ancak TÜSİAD’ın YİK toplantısı akşamı Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş ile yaptığım sohbette bana “FastPay uygulamasını Apple’dan önce biz yaptık” dediğinde şaşırdım.

Hakan Ateş’ten duyduğuma göre, Denizbank, finansal hizmet sektörünün bankacılık yönetimi alanında dünya çapında en saygın kurumlarından ABD merkezli Bank Administration Institute (BAI) ve ABD Bankalar Birliği (ABA) tarafından inovasyon alanında verilen 2014 yılı BAI - Finacle Global Banking Innovation Awards’ta 3 ayrı kategoride 5 farklı inovasyon projesi ile finalist olmuş.

Ateş, küresel çapta 120’nin üzerinde finansal kuruluşun 200 uygulaması ile başvurduğu yarışmada Denizbank’ın Türkiye’den katılan 8 kurum arasında finale kalan tek Türk bankası olma başarısını göstermesinden gururluydu. Ateş, “Özellikle fastPay uygulamamızla iddialıyız. Apple ödeme aplikasyonunu çıkarmadan önce biz çıkardık. FastPay ve mobil bankacılık uygulamalarımızla ödül alacağımızı düşünüyorum” diyor.

Hakan Ateş benim şaşkınlığımı görünce telefonunu çıkarıp fastPay’in nasıl çalıştığını gösterdi. FastPay uygulamasını telefonunuza indirip hesabınızla eşleştirip mobil cüzdan olarak almış olduğunuz ürünün ücretini telefonunuzla ödeyebiliyorsunuz, para gönderebiliyor ya da size gönderilen parayı ATM’lerden size mesaj gönderilen şifre ile çekebiliyorsunuz. Apple iPhone 6 ile daha yeni Apple Pay’i çıkarmışken 2013’te Denizbank’ın daha fazla özelliği olan fastPay uygulamasını çıkarmış olması benim çok hoşuma gitti. Kasım ayında Chicago’da düzenlenecek törende ödül alacak kurumlar, bir anlamda getirdikleri yenilikçi bakış ile bankacılık sektörünü yeniden şekillendirecekler. Denizbank’ın, En Yenilikçi Ürün ve Hizmet, Kanal İnovasyonu ve İç İşleyişte İnovasyona Dayalı Gelişim kategorilerinde finale kaldığı yarışmada, toplamda 13 bankanın beş kategoride 22 projesi son elemeye dahil edilmiş. Denizbank, finale kalan bu 22 proje arasında 5 proje ile yer almış.

DenizBank’ın finale kaldığı projeler kategorilerine göre şöyle sıralanıyor:

EN YENİLİKÇI ÜRÜN VE HIZMET: FastPay Handsfree Ödeme

KANAL İNOVASYONU: FastPay Mobil Cüzdan

KANAL İNOVASYONU: Sosyal Müşteri Hizmetleri

İÇ İŞLEYİŞTE İNOVASYONA DAYALI GELİŞİM: Müşteri memnuniyetini artıran Inter- Collect

İÇ İŞLEYIŞTE İNOVASYONA DAYALI GELİŞİM: Inter-Dashbord Denizbank bu yarışma ile dijital ve mobil teknolojiler ile beraber bankacılıkta yaşanan paradigma değişiminin adeta merkezinde oluyor. Bu nedenle anladığım kadarıyla Hakan Ateş’in bu organizasyonda tek Türk bankası olarak finale kalmaktan hem gururlu hem de heyecanlı olması çok doğal.