Advertisement

Türkiye'deki projelere 1 milyar dolarlık bir kaynak sağlayan ING Bank'ın EMEA Bölgesi Altyapı Finansmanı ve Danışmanlığı Başkanı Dinham, "Doğru altyapı projeleri olursa 300 milyon Euro'luk yatırımı hemen yapmaya hazırız" dedi

Euromoney'nin, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin ev sahipliğinde düzenlediği 'Bölgesel Yönetimlerin Finansmanı Konferansı' için ING Bank Avrupa, Ortadoğu ve Afrika (EMEA) Bölgesi Altyapı Finansmanı ve Danışmanlığı Başkanı Michael Dinham, İstanbul'daydı. ING
Bank Kurumsal Bankacılıktan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Cem Mengi'nin daveti üzerine bir araya geldik. Dünyada likiditenin daraldığı, paranın kendi ülkesinde kalmayı tercih ettiği bir ortamda Türkiye'de yatırım ortamını konuştuk. ING Bank halihazırda Haliç Köprüsü'nden geçen metronun inşaatı, mevcut Kadıköy-Kartal metro hattının uzatılması, Almanya'dan satın alınan 6 denizaltının montajı, EnerjiSA'nın 1.0 GVV kapasiteli 4 adet elektrik santrali inşaatı gibi önemli projelerde finansman sağlıyor. Dinham'dan duyduğuma göre, ING Bank 2011 yılı içinde yapılandırılmış finansman yapısı altında 1 milyar dolarlık bir kaynak sağlamış ve sağlamaya da devam edecek.

AŞIRI İDDİALI OLMAK SAKINCALI
OECD öngörülerine göre dünyadaki altyapı projelerinin değeri yüzlerce milyar doları buluyor. "Likiditenin daraldığı bir ortamda Türkiye ihtiyacı olan altyapı yatırımlarını çekebilir mi" diye Dinham'a sorduk. "Türkiye bizim için öncelikli bir ülke" diyen Dinham'ın yanıtı,"ING Grubu olarak 589 milyar Euro'luk bir kredi portföyüne sahibiz. Doğru altyapı projeleri olursa başlangıç olarak 200-300 milyon Euro'luk yatırımı hemen yapmaya hazırız" oldu.
"Türk ekonomisi sağlam adımlarla ilerliyor, altyapı yatırımları ekonomik büyüme için muazzam bir fırsat üstelik çarpan etkisi yapar" diyen Dinham, "Türkiye, birden fazla projeyi kısa sürede hayata geçirmek istiyor. Projelerde aşırı iddialı olmaktan sakınmak lazım. Bu durum Türkiye'nin finansal piyasalardaki kredibilitesini etkileyebilir" diye de uyarıyor.

 

Yatırımcı ile devlet arasında düzenleyici kurul kurulsun

Türkiye'nin uygun şartlarda kredi bulması için Türk hükümetinin su, enerji gibi temel hizmetleri özelleştirmesi sonrasında kontrolü asla elinden bırakmaması gerektiğine işaret eden Dinham, "Yatırımcıyla devlet arasında düzenleyici bir kurul olması gerekir. Bu yabancı fonlar için Türkiye'nin riskini azaltır" dedi. Anladığım kadarıyla, Avrupa piyasalarında var olan bu düzenleyici kurul modelinin Türkiye'ye uyarlanması gerekiyor. Aksi takdirde özellikle büyük projelere finansman bulmak konusunda zorluklar yaşanacak.

 

Bankalar kapıda yatıyor dönemi bitti

ING Bank Kurumsal Bankacılıktan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Cem Mengi de "Mağaza açtığınızda rafları boş bırakmazsınız. ING Bank bu anlamda Türkiye'ye taahhüdünü yerine getirmeye devam ediyor" derken yine de artık fonların yatırıma dönüşmek için doğru adresler aradığına işaret ediyor. Mengi, "Eskiden likidite varken bankalar kapımızda yatar diyerek bayrağı kaldırıp ihaleye giren firmalar artık değişen dünyaya göre hareket etmeli" diyor.
Özelleştirme sürecinde çok proje finansman arayınca tıkanma olduğuna işaret eden Mengi sözlerine şöyle devam ediyor: "Artık Türk bankaları içinde maliyetler arttı. Ortadoğu'daki fonlar yatırıma dönüşmek için doğru adresler arıyorlar. Kriz öncesi dönemde yüzde 15 öz kaynak, yüzde 85 borçlanma oranları varken, şu an bu oranlar yüzde 60 öz kaynak, yüzde 40 borçlanma seviyelerine geldi."