Advertisement

 

Sebze ve meyvelerin ambalajlanmasında, taşınmasında, depolanmasında ve perakende satışa sunulmasında uyulması gereken standartlara ilişkin usul ve esaslar belirlendi.

Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'nın "Sebze ve Meyvelerin Toptan ve Perakende Ticaretinde Uyulması Gereken Standart Uygulamalara İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ" Resmi Gazete'de yayımlandı.

Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Twitter üzerinden verdiği mesajda, "Gıda Komitesi'nde aldığımız yapısal tedbirler hayata geçiyor. Amacımız yaş meyve ve sebzede fire oranını düşürmek, fiyat oynaklığını azaltmak" dedi.

Tebliğde ambalajlama standartları için alınan ve bundan sonra uygulanacak kararlar şöyle: 

* Malların ambalajlanmasında tek kullanımlık veya tekrar kullanılabilir ambalajlar kullanılacak. Mallar uygun şartlarda korunması ve taşınması sağlanacak şekilde ambalajlanacak. Ambalajlar bütün yabancı maddelerden arındırılacak.

* Tekrar kullanılabilir ambalajlar (80x120) cm boyutlarındaki paletlere tam yerleştirilebilecek şekilde (60x40) cm, (40x30) cm, (40x40) cm ve (30x20) cm taban ebatlarında olacak. 

* Tekrar kullanılabilir ambalajlar modüler ve katlanabilir şekilde olup, her kullanımda gıda güvenilirliğine uygun olarak dezenfekte edilecek. Dolu ambalajlar en çok 30 kilogram ağırlığında olacak.

* Balkabağı, beyaz lahana, karpuz ve kavunlara yönelik ambalajlar; kasa, kutu veya sepet şeklinde olup, (80x120) cm veya (100x120) cm boyutlarındaki paletlere uygun ölçülerde olacak.

* Patates, kuru soğan ve tatlı patateslere yönelik ambalajlar file, jüt çuval, torba, kasa veya kutu şeklinde olup en çok 50 kilogram ağırlığında olacak. Malların taşınmasında kullanılacak ambalajlar soğuk zincire uygun olacak.

* Malların ambalajlanmasına dair bu Tebliğde düzenlenmeyen hususlarda Türk Standartları Enstitüsü'nün ilgili standartları/kriterleri uygulanacak.

Tebliğde taşıma standartları için alınan ve bundan sonra uygulanacak kararlar şöyle: 

* Malların üretim yerindeki toptancı hallerinden veya tasnifleme ve ambalajlama tesisinden tüketim yerlerine taşınmasında soğuk zincirin korunacak.

* Mallar ön soğutmaya tabi tutulduktan sonra palet kullanımına uygun frigorifik araçlarla taşınacak.

* Malların üretim yerinden sınai işletmeye, üretim yerindeki toptancı haline veya tasnifleme ve ambalajlama tesisine taşınmasında ikinci fıkra kapsamına girmeyen kapalı ya da tenteli taşıma araçları kullanılacak.

* Farklı malların aynı araçlarda taşınması esnasında malların birbirlerine zarar vermelerini engelleyecek önlemler alınacak.

* Birbirlerine zarar verebilecek mallar aynı araçta taşınmayacak.

* Malların üretim yerindeki toptancı hallerinden veya tasnifleme ve ambalajlama tesisinden tüketim yerlerine taşınmasında soğuk zincirin korunması esas olacak.

Tebliğde depolama standartları için alınan ve bundan sonra uygulanacak kararlar şöyle: 

* Mallar, soğuk hava depolarında, malların bozulmasına veya kalite kaybına sebep olmayacak uygun ısı ve nem ortamlarına sahip alanlarda depolanacak.

* Soğuk hava depolarının nitelikleriyle buralarda yapılacak depolama faaliyetine ilişkin iş ve işlemlere yönelik mal bazında Türk Standartları Enstitüsünce belirlenen standartlar ve kriterler uygulanacak.

* Malların depolanacağı soğuk hava depolarının Türk Standartları Enstitüsünce TS 9048 standardına göre Hizmet Yeri Yeterlilik Belgesinin (TSE-HYB) bulunması gerekecek.

* Malların depolanacağı soğuk hava depolarının 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanununa uygun olarak Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından “İşletme Kayıt Belgesi” almış olması gerekecek.

Tebliğde perakende satış noktaları standartları için alınan ve bundan sonra uygulanacak kararlar şöyle: 

* Söz konusu mallar, alışveriş merkezleri, büyük ve zincir mağazalarda bulunan perakende satış yerlerinde soğutuculu reyonlarda ambalajlarından çıkarılmadan satışa sunulacak.

Resmi Gazete'de Tebliği yayımlanmasının ardından konuyla ilgili Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'ndan da bir açıklama yapıldı.

Açıklamada, "Piyasanın bu standart uygulamalara adaptasyonu için de 2019 yılı başına kadar bir geçiş süresi öngörülmüştür" denildi. 

"Standartların zorunlu uygulamaya konulmasının kısa vadede meslek mensupları üzerinde bir maliyet baskısı oluşturacağı malumumuzdur" denilen açıklamada, "Bu maliyetlerin minimize edilmesi ve geçiş sürecinin hızlandırılmasını teminen standartlara uyumu kolaylaştırıcı teşvik mekanizmaları üzerinde de çalışmalarımız devam etmektedir" ifadelerine yer verildi.

MEYVE SEBZEDE KAYIP %40'I BULUYOR

Türkiye İstatistik Kurumu'nun verilerine göre 2016 yılında Türkiye'de sebze üretim miktarının 30,3 milyon ton, meyve üretim miktarının ise 19 milyon ton olarak gerçekleştiği hatırlatılan açıklamada, "Ülkemiz toplam 49,3 milyon tonluk sebze ve meyve üretimi ile dünyada sayılı ülkeler arasında yer almaktadır. Ülkemizin üretimde gösterdiği bu başarının pazarlama aşamasında da kesintisiz sürdürülmesine yönelik olarak Bakanlığımızca son dönemde; sebze ve meyve ticaretinde izlenebilirliğin sağlanması ve kayıt dışılığın azaltılması, toptancı hallerinin modernizasyonu, üretici örgütlerinin pazarlama aşamasında aktif hale gelmesi, başlıkları altında özetlenebilecek çok önemli çalışmalar gerçekleştirilmekteyiz. Ayrıca sebze ve meyve ticaretimizdeki yüksek zayi oranının düşürülmesi ve bu şekilde arz dalgalanmalarının engellenerek fiyatların enflasyon üzerine etkisinin azaltılması bir diğer önemli çalışma alanımızdır" denildi.

Sebze ve meyvelerin yaklaşık yüzde 20 ila 25’inin pazarlama aşamasında zayi olduğunun altını çizen bakanlık açıklamasında ürüne göre bu zayi oranının yüzde 40’lara kadar vardığı kaydedildi.

Söz konusu çalışmaların hayata geçirilmesiyle birlikte sebze ve meyvelerin ön soğutmaya tabi tutulması, frigorifik araçlar ile taşınması ve soğuk hava depolarında muhafaza edilmesi, diğer bir ifadeyle soğuk zincirin kurulmasının sağlanacağı açıklamada, "Tüm bu çalışmalarla yüksek zayi oranının azaltılması suretiyle piyasaya arz miktarı artacak bu durum perakende satış fiyatlarını orta vadede olumlu etkileyecektir. Standart uygulamalar aynı zamanda lojistik maliyetleri de düşürecektir. Ve dahası iklim koşullarından kaynaklı arz dalgalanmalarının önüne geçilebilecektir. Ve belki de ön önemlisi sebze ve meyvelerin hasat yerinden tüketicilerimizin mutfağına daha hijyenik ortamda ve gıda güvenilirliğine uygun şekilde gelmesi sağlanacaktır" denildi.

İrfan Donat

Bloomberg HT Tarım Editörü

idonat@bloomberght.com