Advertisement

TEMA Vakfı ve Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları iş birliği ile yayımlanan "Dünyanın Durumu" kitap serisi, bu yıl "Yeryüzü Eğitimi: Değişen Gezegende Eğitimi Yeniden Düşünmek" teması ile yayımlandı.

60'ı aşkın uzmanın raporlarından oluşan ve 40 farklı ülkede yayımlanan kitapta TEMA Vakfı da "Türkiye'de su varlıklarına yönelik tehditler haritası" ve "Fıstığımız bol olsun" çalışmalarıyla yer aldı.

Çocukların gelişiminde ve eğitimde doğanın önemine ilişkin bilgiler veren TEMA yetkilileri, gelecekte çocukların dünyanın koşullarında ayakta kalabilmeleri için gerekli doğa eğitimine sahip olmaları gerektiğini vurguladı.

TEMA'nın raporu tanıttığı ve 2017 yılı çalışmaları anlatıldığı basın toplantısına Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, Eğitim Bölümü Başkanı Ali Değer Özbakır, Yazar Özgür Bolat katıldı.

Doğa ve çocuk ilişkisi

TEMA Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, dünyada yaşamın sürdürülebilir olması için çocukların doğayla ilişki kurması gerektiği, insanların kendini sistemin en tepesinde doğaya hükmeden varlık olarak görmemesi gerektiğine değindi.

TEMA Vakfı'nın MEB işbirliğiyle yürüttüğü Doğa Eğitim Programları'nın yaklaşık üç milyon çocuğa ulaştığını belirtti.

Çalışmanın içeriğini "Eğitimi dönüştürecek ve tüm öğrencileri ekoloji temelli sosyal değişimin temsilcisi haline getirecek yeryüzü merkezli eğitim uygulamalarının örneklerini inceliyorlar" sözleriyle açıklayan TEMA Vakfı Eğitim Bölümü Başkanı Ali Değer Özbakır, günümüz çocuklarının gelecekteki dünya koşullarında hayatta kalabilmesinin, gelecek dünyanın koşullarında ayakta kalabilmeleri için gerekli doğa eğitimine sahip olmaları gerektiğini de değindi.

Özbakır, "Çocuklar yemekle ilişki kurabilmeli, yemeğini nasıl pişireceğini, nasıl bulacağını öğrenmeli. Yurtdışındaki bazı çevreciler, gelecekte tatlı bulamama durumuna karşı çocuklarına meşe palamudundan nasıl tatlı yapacaklarını bile öğretiyor. Bu bilince ulaşmamız gerek" dedi.

Çocukların gelişiminde ve eğitimde doğanın önemine ilişkin bilgiler veren TEMA Gönüllüsü, Eğitim Bilimci, Yazar Dr. Özgür Bolat, " Çocukları doğaya çıkarmak önemli. Doğadan kopuk yaşayan çocukların algı ve duyu dünyaları zayıflıyor; endişe, obezite gibi sağlık problemleri olasılığı artıyor. Doğayı tanımadan, kendisini doğanın bir parçası olarak görmeden yetişen nesillerin psikolojik gelişimleri olumsuz etkileniyor, keşif yetenekleri, yaratıcılık ve düşünme kısıtlı kalıyor. Çünkü çocuklar doğada canlıları tanımayı ve empati geliştirmeyi deneyimler. Doğada vakit geçiren çocuklar problem çözmede daha başarılı olur, dayanışmayı ve iş birliğini öğrenir, daha yaratıcı ve mutlu olurlar. Hafta sonu ailecek yapılacak bir doğa gezisi internette ya da alışveriş merkezlerinde geçirilecek zamandan daha fazla mutluluk verecektir" şeklinde konuştu.