Advertisement

Yeni bir yıla başladık, 2016 umarım hepimiz için hayırlı bir yıl olur, ama başlangıç itibariyle hiç de iyi sinyaller vermedi.

En azından piyasalar açısından...

Çin korkusu yeniden saklandığı yerden çıktı, koca gemi ya batıyorsa, ya batarken hepimizi de dibe çekerse diye korkan yatırımcı takımı, hisse senetleri, gelişen piyasa varlıkları, ne bulduysa sattı, güvenli limanlara kaçtı. Elbette Türk piyasaları da bundan nasibini aldı.

Bunlara bağlı olarak bizim iş yükümüz de tavana vurdu.

İlk sağlam sinyal Pazartesi günü geldi, Çin'de hisse senetleri o kadar çok düştü ki, yeni yılla birlikte uygulamaya koydukları "circuit breaker" denen ve bizim devre kesici olarak adlandırdığımız mekanizma ilk günden çalıştı. Bu herkesi korkuttu. Derken aynısı Perşembe günü bir daha oldu.

O gün, yani Perşembe günü, piyasalarda panik havası hakimdi ve bu hengamede bir de baktık ki sitemizde yaklaşık 100 haber yer almış. Bizim boyutumuzda bir site için bu muazzam bir rakam. Aynı gün 140 binin üzerinde tekil ziyaretçi sayısına da ulaşmışız. İşte bu rakam bütün yorgunluğumuzu unutturdu.

Güveniniz için yürekten teşekkürler.

Tabii bu kadar yoğun haber akışı istemeden de olsa hatalar yapmamıza neden olurken, haklı ya da haksız eleştiri sayısı da doğal olarak, yoğun okuyucu ilgisi ile birlikte artıyor.

Biz bunlardan bir kısmına yanıt vermeye çalışalım;

"'Çin kargaşası' Fed'in Nisan'da faiz artırma ihtimalini düşürüyor" başlıklı haberimize değerli bir okuyucumuz "adamlar 4 faiz artırımı yapıcağını söylüyor nisanda bile olmucak diye haber yapıyorsunuz 3 ayda bir artırım olucağını kestiremiyorsunuz." yorumunda bulunmuş. Nereden başlayacağımı bilemediğim bir durum daha; Fed'in "dot plot" denilen ve yetkililerin faiz tahminlerinin medyanını gösteren veriye göre, evet, 2016'da 4 faiz artırımı yapılacak gibi görünüyor, ancak öte yandan vadeli işlemler piyasasında ise 2 faiz artırımı fiyatlanıyor. Hem bu beklentiler hem de Fed'in faiz artırımı kararı, malumunuz, veriler ile şekilleniyor. Örneğin Aralık ayında ABD'de tarım dışı istihdam beklenenin çok üstünde geldi, ancak ücretler artmadı. Fed yetkilileri ve yatırımcılar buna kafa yoruyor ve biz bunları aktarmaya çalışıyoruz. Okuyucumuzun sandığı gibi birşeyleri "kestirmeye" çalışmıyoruz.

"Dolar 3.01 lira seviyesini aştı" adlı haberimiz için ise diğer değerli bir okuyucumuz, "dolar bilmem kaçı aştı!" diye haber yapıp detay olarak sadece "şu saatte bu kadardı, bu saatte şu kadar oldu" diye haber yapmanın mantığı nedir anlamıyorum. hemen yukarıda seviyeleri görebiliyoruz, zaten buraya geliyorsam düzenli takip de ediyorumdur. haber gibi haber bulamıyor musunuz?" demiş. Bu eleştiri ilk bakışta haklı görünüyor. Ancak, evet "ancak"ı da var, bu ve benzeri haberler zaman içinde evriliyor. İlk önce, okuyucularımıza, sözü edilen haberde olduğu gibi, bakın dolar yükseliyor, haberiniz olsun diyoruz, daha sonra bu yükselişin nedenlerini, fiyatların nereden nereye geldiğini ve bu konudaki piyasa yorumlarını veriyoruz. Haber, okuyucumuzun eleştirdiği şekliyle kalmıyor, daha sonra genişliyor.

Bu haber için gelen, "Hacimsiz yükselisin spekülasyonunu yapıyorsunuz" şeklindeki eleştiriye ise yanıt basit; biz spekülasyon yapmıyoruz, olanı aktarıyoruz. Yani işimizi yapıyoruz.

""Yuan 5 yılın en düşük seviyesine indi" haberimize ise değerli bir okuyucumuz, "Böyle haber mi olur? En düşük seviyeye indi ama rakam yok.. Yakışmıyor" demiş. Çok haklı. Bu tür haberlerde mutlaka seviye verilmeli. Yerinde uyarısı için kendisine teşekkür ederim.

"Koca bir yıl nasıl geçti, anlayamadık..." başlıklı önceki yazıma gelen, "Ekonomist degilsinki anlayasın usd kur tahmininizden belli" eleştirisi aslında oldukça hoş. Keşke ekonomist olmak sadece kur tahmini yapabilmek olsaydı da biz de boşuna altı sene okumasaydık.

"Dış açık 4.24 milyar dolara çıktı" haberimiz için,  "bu nasıl haber %50 azalan bir açığı nasıl yükseldi diye veriyorsunuz. editör eksili varanta mısın ne?" yorumunda bulunulmuş. Ekim ayında 3.65 milyar dolar olan dış açık Kasım'da 4.24 milyar dolar olmuş. Düştü diye mi yazalım? Bu gibi verilere yıllık bazda bakmanın pek bir anlamı olmadığını biliyoruz. Aylık trende bakmak daha anlamlı diye düşünüyoruz. Zira bu bir "miktar" verisi "endeks" verisi değil. Diğer rakamlara bakmak isteyenler için ise haberin içinde tüm veriler var zaten.

Şimdilik bu kadar.

Sağlıcakla kalın.

aoz@bloomberght.com