Advertisement

Avrupa birliğinde borç krizinin İtalya ve Fransa’yı da içine alarak yaygınlaşması güven aracı olarak ABD dolar’ına talebi artırıyor. Bunun yanısıra Japon Merkez Bankası’nın (BoJ), Yen’deki yükselişe müdahale edeceği beklentisi dolar endeksini bir buçuk ayın zirvesine taşıdı. Avrupa’da sular durulmuyor. 2008 finansal krizinden bu yana, özellikle kredi piyasalarında stres artıyor. Avrupa Birliğinde bankacılık endişelerini yansıtan LİBOR-OIS farkı (spred) 2009 Haziran ‘da beri en yüksek seviyeye (38 baz puan) tırmanırken, İtalya, Fransa ve diğerlerinin borçlanma sigorta primleri (CDS) yükselmeye devam ediyor.

Şirket tahvillerinden öğrenci kredilerine kadar geniş yelpazeyi etkileyen LİBOR oranları da yükseliyor. Spot Libor piyasasını dayanak varlık olarak olan, iş dünyasının mevduat hesabı alış verişi olarak kullanılan 3- aylık eurodolar vadeli kontratları (EDH2) ise Cuma günü 99.22’de kapattı. Yani, 3 aylık libor faizini bugünden sabitleme  oranı % 078. Bu kontrat Ağustos ortasında 99.635 seviyesinde  (% 0.365) işlem görüyordu.

Ayrıca, daha da önemli olan ve endişe veren gelişme, Avrupa Birliği Merkez Bankaları için dolar fonlama maliyetilerinin artması.  Euro karşılığı dolar almak isteyen bankalar euro’larını Euribor altında takas yapmaya gönüllüler. ‘Cross Currency Swap Points’ olarak bilinen takas maliyeti Cuma günü 2008’den bu yana en yüksek seviyesi olan -131 baz puana çıktı.


Avrupa Birliğinde kredi piyasalarında artan endişe ve Asya’dan gelen talep de hesaba katılırsa, ABD’ye doğrudan net yabancı portföy girişi son ayların en yüksek seviyesine ulaştı. Doları destekleyen bu gelişmelere karşın doların kendisi ABD yönetimi ile problemli, baş edilemeyen bütçe açığı ve cari açık yanı sıra FED’in 2013 ortalarına kadar sürmesi beklenen kolay para politikası (düşük faiz oranları) dolar için olumsuz olmakla birlikte şimdilik piyasalarda arka plana itilmiş görünüyor. Elbette ABD’deki bu problemler arada bir öne çıkarılıp doların satılmasına ve düzeltmelerine yol açacaktır. Ama şimdilik trend Avrupa borç çıkmazı nedeni ile yukarı yönde. Emtialar olumsuz etkilenirken altın fiyatı göreceli olarak daha az olumsuz etkileniyor.

BAKIR (COMEX)

LME ve COMEX bakır fiyatı geçen ayın dip seviyesi  (3.00 sent/lbs yada 6600 dolar/ton) üzerinde yatay seyrini sürdürüyor. Bir yanda Avrupa Birliği borç krizi ile talep daralması ve güçlü dolar diğer yanda artan Çin talebi ile dengeleniyor. Kısa vade piyasalarda bakır fazlasına rağmen (Aralık-Eylül 236,800 mT) fiyatı destekleyici faktörler öne çıkıyor.
 
•    Çin’in bakır ithalatı ekonomisindeki belirsizliğe rağmen son beş aydır artıyor.

•    Shangay stokları düşük, LME teslim edilebilir bakır stokları dokuz buçuk ayın en düşük seviyesine geriledi.

•    Bakırın en fazla kullanıldığı alanlardan biri olan ABD konut sektöründe hem inşaat faaliyetleri  (housing permits) hem de yeni ev satışları hareketlenmeye başladı.

•    Uluslararası Bakır Çalışma Grubu (ICSC) küresel üretim beklentilerini aşağı yönde revize ederek 2011’de 200,000 mt, 2012’de de 256,000 mt açık verileceğini tahmin ediyor.

Bu temel veriler çerçevesinde bakır fiyatı kısa dönemli baskı görebilir ve majör destek seviyesini test edebilir ama uzun vade için beklentiler bakırın yükseleceği yönünde ağır basıyor.