Advertisement

Altın talebini etkileyen temel faktörler; para arzı ve enflasyon, doların değeri, ülke borçları gibi makro ekonomik faktörlerdir. Bunun yanı sıra mücevharat, elektronik ve solar enerji türü fabrikasyon talebi yanısıra yatırım aracı olarak da talebi yüksektir. Diğerlerinde olduğu gibi, altın fiyatında kısa vade hareketler sık sık beklentiler dışında gelişirse bile her zaman temel verilerine yaklaşırlar.

Para arzı ve faiz oranları. Batı kapitalizminin içinde bulunduğu açmazı yönetebilmek için, savaş dışında ki bu sürekli olarak planlanıyor, para basmaktan başka çareleri yok.  ABD’nin borcu 14.5 trilyon dolar ile GSMH’sının üzerinde.  Dünyanın en borçlu ülkesi ve çözüm için politik irade yok. Grafik 1. de 1988 den bu yana altın fiyatındaki artışın doğrudan küresel M2 para arzı ile birlikte hareket ettiği görülüyor.

*Grafik1: Küresel para arzı ve altın fiyatları

Mevduat hesabı gibi getirisi olmamasına rağmen altın fiyatının negatif faiz oranları ortamında talep görür. Dolayısıyla, FED’in 2013 ortasına kadar düşük faiz politikası altın fiyatını desteklemeye devam edecektir.

*Grafik 2: Reel faiz oranları ve altın fiyatları

-AB banka ve borç krizi

Avrupa Birliğinde ise borç krizine karşı politik beceri yok. İtalya ve İspanya CDS spread’leri ile artan endişeler altın talebini körüklüyor. Grafik.3’de 2000 yılına kadar Borç/GDP oranı kolayca yönetildiğinden para basma endişesi düşüktü ve buna bağlı olarak altın fiyatı 1980-2000 arasında baskı altında yükselemiyordu. Ama artık durum farklı ve Batı ekonomileri giderek köşeye sıkışıyor.

*Grafik 3: Ülke borçları ve altın fiyatları

Grafik.3 de Eylül’den itibaren azalan korelasyonun (altının düşmesi) kısa dönemli olduğu ve nakit ihtiyacı ile altın satıldığı yada fiziki altın alım faaliyetlerinin azalmasından kaynaklanığını sanıyorum. Avrupa Birliğinde ya borçlar silinecek (?) ya da birliğin dağılmasına kadar katlanarak devam edecek. Batı ekonomilerinde para sistemi tam anlamı ile kaos. Siyasiler kabul etmese de tedirgin yatırımcılar altın’ı monetize (para yerine ikame) ettiler bile. Bu durum 2012 ve sonrasında devam edecek.

-Dolar ve altın

Altın fiyatına gelince, 2001 yılından bu yana temel veriler çerçevesinde yükselme eğilimine devam ediyor. Elbette, uzun vade düşme trendinde olan dolar endeksi arada bir yukarı yönlü tepki veriyor.  Örneğin 2005’te faiz oranları avantajı ile güçlenen dolar rallisi QE1 ile sona ermişti. 2010’da Avrupa Birliğinin borç krizi  endişesi ile talep gören dolar rallisi QE2 ile sona erdi. 2011 rallisi yine Avrupa Birliği endişesi ile devam ediyor ve güçlenen dolara bağlı olarak altın fiyatı 1923 dolar/ons zirvesinden bu yana geriliyor. Grafik 4. altın ve doların 40 yıl boyunca ters korelasyonunu gösteriyor.

*Grafik 4: Dolar ve altın ilişkisi
 

-2012 beklentilerim

Batı Merkez bankaları yüksek rezervlerine rağmen altın fiyatının yükselmesini istemezler. Çünkü, yüksek altın fiyatı enflasyon vurgusunu artırır ve tek dayanakları olan para basma avantaj ve kolaylığı elden gider. Altın fiyatında sürpriz düşüşler çok defa bu amaca yöneliktir ama siyasi erk, bürokratları ile bu amacını ne kadar sürdürebilir! Altın fiyatına dönersek; yılın son iki-üç ayında Avrupa’da kötüleşen piyasalar sebebiyle dolar talebi artan kurumsal yöneticilerin altın satmasına sebep oldu. Batı ekonomilerinde problemler çözümden çok uzak. AB borç krizinin derinleşmesi avro’yu daha da zayıflatır ve dolar talebini hızlandırarak altın fiyatını olumsuz etkileyebilir.  Geçen hafta yazımda bahsettiğim, teknik olarak simetrik üçgenin aşağı yönde kırılması ile sert satışlar görüldü. Baskı devam ediyor ve genel olarak piyasalarda, altın dahil, yeni bir satış dalgası gelebilir. Ancak diğer piyasalardan farklı olarak altın piyasasında uzun pozisyonların (CFTC) yeteri kadar kapatıldığını düşünüyorum. Muhtemelen geriye kalan uzun pozisyonlarda uzun vadeli yatırımcıların statik pozisyonları olduğundan düşüş dramatik olmaz. En kötü senaryoda bile 3-4 ay önce direnç olarak görülen 1475 - 1500 dolar/ons seviyesi destek olarak altın fiyatını savunacaktır. 2012’nin ilk yarısında bir diğer endişe kaynağı (düşük olasılık olmakla birlikte) Avrupa Birliği’nde bankaların stres altın satışı olabilir. Bu endişelerin geçiştirilmesi ardından 2012 2. yarıya doğru arka plandaki temel verilerin öne çıkması ile altın fiyatı yeni zirvelere doğru yükselmeye başlar ve 2012 yılında yeni zirve ve 2000 dolar/ons ötesi son derece makul beklenti olarak görülmelidir. Unutulmasın, altın piyasasın volatil (oynak) seyirle gelişmelere aşırı duyarlı olmaya devam edeceğini söylemek yanlış olmaz. Kısa dönem hareketleri ileride fırsat buldukça değerlendirmeye devam edeceğim.

AB banka ve borç krizi. Avrupa Birliğinde ise borç krizine karşı politik beceri yok. İtalya ve İspanya CDS spread’leri ile artan endişeler altın talebini körüklüyor. Grafik.3’de 2000 yılına kadar Borç/GDP oranı kolayca yönetildiğinden para basma endişesi düşüktü ve buna bağlı olarak altın fiyatı 1980-2000 arasında baskı altında yükselemiyordu. Ama artık durum farklı ve Batı ekonomileri giderek köşeye sıkışıyor.