Advertisement

Küresel ekonomi gelişme ve beklentileri ile genel olarak iyimserliği öne çıkarıyorlar. İyimserlik net olmamakla birlikte birçok analist ve ekonomist bu süreçten memnun. Özellikle ABD makro ekonomik verileri ve Yunanistan’a yardım paketinin onaylanması ile piyasalarda risk alma iştahının arttığı gözleniyor.  Tüm bu veriler diğer emtialarda olduğu gibi petrol fiyatınıda destekliyor. Ama son haftalarda petrol fiyatının artması ardında  jeopolitik riskler var. Suriye ve İran topun ağzında. İran örneğinde, batının nükleer silah kaygısından çok İran’ın ‘petro-dolar’ sistemini kısa devre etmeye çalışması gerginliğin asıl sebebi. Saddam Hüseyin için de gerçekliği kanıtlanamayan kütle imha silahları (MDW) yapıyor bahanesi ile (petro-dolar hükümranlığına karşı çıktığı için) 2. Körfez savaşı çıkarılmıştı. Şimdi, Batı ambargo’su ve sosyal mühendislik faaliyetleri ile İran’a saldırıyı kabul edilebilir bir zemine taşımaya gayret gösterenler, İran’a arka çıkan ülkelere ambargo desteği için baskı yapıyorlar.  İran petrolünün en önemli üç müşterisi Çin, Japonya ve Hindistan baskı sonucu İran petrol ithalatını azaltıyorlar. Giderek yalnızlaşan Tahran yönetimi ise olağanüstü zor koşulları altında hata yapmaya zorlanıyor. Örneğin, ‘Hürmüz boğazının petrol akışına kapatılması söz konusu değil’ açıklamasına rağmen çember daraldıkça İran’ın ne yapacağını kestirmek mümkün değil.  Sonuç olarak jeo-politik ve İran gerginliğinin öne çıkması ve kargaşanın uzun süre devam edeceği beklentisi, petrol piyasalarında olası kısa dönemli kar realizasyonlarını sadece sığ birer düzeltme ötesine taşıyamayacaktır. Ancak, ham petrol ve akaryakıt fiyatının yükselmesine karşı önlem  ABD’den gelecektir.  Zira, en fazla petrol tüketen ve ekonomisi %70 ölçeğinde tüketicisine bağımlı olan ABD’de, henüz toparlamaya başladığı düşünülen kırılgan ekonomisi ile yüksek benzin fiyatlarına daha fazla tolere etmesi zor, özellikle başkanlık seçim yılında. Geçen yıl Libya petrol akışının azaldığı dönemde Stratejik Petrol Rezervlerin (SPR) bir kısmı piyasada satılmış ve Brent petrolu önemli ölçüde değer kaybetmişti. Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) geçmişte üç kez bu stokları (SPR) kullanmış ve petrol fiyatını manipüle edebilmişti. Birincisi 1990/91 Körfez savaşında (Operation Desert Storm). İkincisi, Katrina Kasırgasının getirdiği felaket ve acıları azaltmak üzere petrol fiyatının düşürülmesi amacıyla stokların kullanılması ve üçüncü defa geçen Haziran ayında ‘Arap Bahar’ı sürecinde aksayan Libya petrolü yerine 60 milyon varil petrolün bir ay boyunca SPR stoklarından piyasaya sürülmesiydi. Aslında her defasında SPR’nin piyasaya süreceği petrol miktarından çok IEA niyetinin yada tehdid’inin  petrol fiyatını sert bir şekilde düşürdüğünü görüyoruz. IEA’nın 2011 Haziran’ında stratejik petrol rezervlerinden piyasaya sürmesi mantığı yüksek petrol fiyatlarının zaten zayıf olan küresel ekonomiyi tehdit etmesiydi. Bu defa da, petrol fiyatının son dokuz ayın en yüksek seviyesine tırmanması ve olası arz kesintisi sebebi ile ABD yönetimi tekrar Stratejik Petrol Rezerv’lerine başvurarak yükselen petrol fiyatının önünü kesebilir.

Teknik analiz

WTI petrol fiyatı Şubat ayında dramatik rallisine geçen hafta da devam ederek yılbaşından bu yana %16 değerlendi. Günlük logaritmik grafik’de kısa dönem teknik göstergelerin aşırı pahalı bölgeye taşınmasına rağmen kar realizasyonu sınırlı olabilir. (Stokastik %98 ve haftalık grafikde petrol fiyatı ile ıraksama görülüyor). Piyasa düzeltmeyi teyid etse bile 105.45 dolar/varil seviyesi kritik. Konservatif risk stratejileri kullanılmalıdır. Bu seviye altında düşüşler sert olabilir ama önce aşağı yönde kırılması gözlenmelidir.



Haftalık grafikte bir aydır dikkate değer çıkış görülüyor. 10.11.2011 den beri beş ay gibi zaman aralığında petrol fiyatı % 45 oranında değerlendi. 02.05.2011 tarihli 114.83 dolar/varil tepesi yükselme (bull) yönünde taraflı yatırımcılar için hedef olarak görülmeli. Geçen haftanın 21.02.2012 tarihli CFTC raporunda spekülatör ve fon’ların ham petrol net uzun pozisyonları 228180 vadeli kontrat ile yüksek olmasına rağmen (geçen hafta rallisi ile bu rakam daha da artacaktır) 08.03.2011 rekor seviyesinden (259000) daha düşük. Ancak, daha önemlisi benzin kontratlarında (RBOB) 90298 vadeli kontrat 19.07.2011 tarihli rekor rakam olan 67866 seviyesinin çok üzerinde. Rafine ürün (akaryakıt) fiyatlarında önemli bir direnç seviyesine ulaşıldı, artık kar realizasyonuna gebe ve ham petrol fiyatında da satış baskısı yaratabilir.



Özet olarak, 105.45 seviyesi üzerinde yukarı yönlü eğilim devam ediyor. Bu seviye altında (105.45-103.74 dolar/varil) momentum azalır ve daha derin düzeltme beklentileri oluşur.

Strateji

İran gerginliğin devam ederek petrol fiyatını 120 dolara taşıyacağı görüşü benimsenirse,  maliyeti  3120 dolar (maksimum risk) olan 110-120 dolar/varil OTC spred’i ile 50 gün içinde 6500 dolar kazanç getirebilir.



ALTIN (COMEX)