Advertisement

Altın yatırımcıları makro veriler eksikliğinde aşağı ya da yukarı yönde önemli pozisyonlar almaktan çekiniyorlar. Cılız ralliler satışlara sebep olurken sığ ve düşük işlemli dip seviyeleri satın alma faaliyetlerinin dar bir aralıkta işlem görmesine sebep oluyor. Ama bu süreç haftanın ikinci yarısından itibaren değişebilir.

Öncelikle, altın fiyatı doların son günlerdeki yumuşak performansı ile yatay hareketinde destek buluyor. Haziran vadeli COMEX altın fiyatı 1631.20 -1659.60 dolar/ons bandında sıkışmış görünüyor. Dolar endeksi 80.00 endeks puan üzerinde (10 günlük hareketli ortalamaları) tutunmakta zorluk çekiyor. Bu hafta Fransa’daki seçim Euro/Dolar paritesini ve bunun sonucu olarak altını önemli ölçüde etkileyecektir.

İkinci olarak, bu hafta FED toplantısı sonucunda para politikasında bir değişiklik beklenmiyor. Konsensus düşük faiz oranlarının devam edeceği yönünde. Piyasalar Fed’in güncel ve ileriye dönük makro verilerde hassas ayar anlamındaki sözcüklerine odaklı olacaklardır. Son verilerde ABD ekonomisinde toparlamanın teklediği ve Fed’in üçüncü tur parasal genişleme için kapı aralığı bırakması altın için olumlu olacaktır.

Son olarak opsiyon piyasalarına bakalım. Altın fiyatının dar bir aralıkta ama oynak bir şekilde işlem görmesini opsiyon piyasalarından gözleyebiliriz. Çarşamba günü vadesi bitecek olan 1650.0 satım (put) opsiyonlarında açık pozisyon sayısı (OI) çok yüksek seviyede. Benzer pozisyonlar 1580.0-1600.0 satım opsiyonlarında da görülüyor. Alım opsiyonlarında ise 1650.0 ve 1675.0 kullanım fiyatlı opsiyonların sayısı bir hayli yüksek. Bu seviyelerin bankalar ve yatırımcılar tarafından savunulması Çarşamba gününden itibaren gündemden düşecek.

Teknik Analiz

Haftanın ikinci yarısından itibaren olası bir hareketlilik yön tayini için 1620-1670 dolar/ons seviyelerini test edebilir. Kırılma yönünde taraflı olmak gerekir ama herhangi bir yönde derin bir hareket olması için henüz erken. Haziran vadeli opsiyonların oynaklığı, volatilitesi (implied) düşüyor. Haziran vadeli COMEX  altın fiyatı  iki haftanın en düşük seviyesinde işlem görüyor ve bu haliyle düşme yönlü (bear) kamp avantajlı görünüyor. Amaçları önce 1623.60 ardından 04 Nisan dibi 1613 dolar/ons.   



Geçen hafta takas rakamları hedge fon yöneticileri ve büyük spekülatörlerin net uzun pozisyonlarını artırdıklarını gösteriyor. COMEX’de net uzun pozisyonları 5352 kontrat artarak 142.000 kontrat’a yükseldi (uzun pozisyonlar–kısa pozisyonlar). Ancak bu artış dramatik değil.



PETROL

Petrol fiyatının belirlenmesinde elbette ekonomik ve jeopolitik gelişmeler etkilidir. Bu işin görünen yada yüzeydeki sebepleri. Ancak zor olanı görünmeyen yada dipteki sebeplerdir. Bunlar hidrokarbon kaynaklarının sona ereceği (peak oil theory) yada arz kısıntısı kaynaklı değiller. Bu uzun süreçli piyasaların henüz önemsemediği bir sav. Petrol fiyatı tarihi boyunca arz-talep dengelerine rağmen hep oynak olmuştur. Neden? “Petrol fiyatı piyasalara bırakılamayacak kadar önemlidir” şiarı çerçevesinde yapılan spekülasyonlardır. Nitekim, arz yönlü problemlerin önemsiz olmasına rağmen petrol’ün fiyatı doğrudan ABD ile üretici ülkeler arasındaki ilişki yada gerginliğe bağlı olduğu görülüyor. Yüksek petrol fiyatı üzerinden ithal eden ülkeler için göreceli olarak ABD’ye olduğundan daha fazla yük getirir (son zamanlarda ABD enerji boru hatlarını ve kendi üretimini güvenceye aldı). Piyasalara gelince, hidrokarbon kaynakların tükendiği savına pek tepki göstermezler ama İran senaryosuna derhal tepki verirler. Özellikle büyük bankaların liderliğinde türev enstrümanlar ile fiyatlar istenildiği gibi manipüle edilebilir. Genel olarak petrol fiyatının spot ve forward sözleşmelerle belirlenmesi doğal olmakla birlikte,  son yılllarda asıl fiyat tayin edici güç  türev piyasalar vasıtası ile spekülatörlerlere bağlıdır. Tamamen ABD güdümünde petro-dolar politikaları çerçevesinde oluşan ve  işlem yapmayı zorlaştıran mekanizmayı bir yana bırakıp yüzeysel sebeplere dönersek;


 
Petrol fiyatında aşağı yönlü baskı devam ediyor. Küresel ekonomi hala kırılgan ve ABD başta olmak üzere tüm tüketici ülkeler, hatta lider üretici Suudi Arabistan bile petrol fiyatında daha düşük seviyede denge arıyorlar. Bilindiği gibi, ABD tüketicileri için akaryakıt fiyatı rekor seviyelere tırmandığı için SPR (Stratejik Petrol Rezervleri) tehdidi petrol fiyatlarında yükselişe karşı kullanılacaktır. Elbette doğal olarak gelişen baskı sebeplerinden de bahsedilebilir. Genel olarak AB’de kriz ve bankaların zor durumu, İspanya’nın krize yenik düşeceği beklentileri vs. talep yönlü baskıyı azaltırken Fransa’nın kredi notunun düşürüleceği söylentileri de Avrupa Birliği bölgesinde karamsarlığı artırabilir. Ancak tüm bu baskılara rağmen petrol fiyatı neden 100.0 doların altında işlem görmüyor. Petrol fiyatları 110.0 dolar’dan 100.0 dolara kadar zayıflamakla birlikte daha düşük seviye için biraz beklemek gerekiyor. İran’a karşı ticari ve finansal ambargonun biraz yumuşatılması yönünde gelişmeler olabilir. Ama olası bir müdahaleye karşı “önlem talebi” denebilecek bir destek devam ediyor. Diğer bir deyişle petrol ithal eden ülkeler İran kaynaklı bir arz kısıntısına karşı ekstra varil satın alıyorlar.