Advertisement

Altın ve gümüş fiyatları, diğer emtialar gibi yeni rekor seviyelerde işlem görmeye devam ediyor. Altın fiyatı geçen ay 1310 dolar/ons seviyesinden önemli bir düzeltme yapmadan 1395 seviyesine geldi. FED inatçı ve kararlı, dolar zayıf. Dünya, FED’in para basma makinesinden 600 mia. dolar daha bekliyor. Zayıflayan dolar ile Brezilyadan Tokyo’ya tüm ülkeler endişeli. Döviz savaşı adeta bir nükleer savaş gibi ancak radyasyon yerine tasarruf ve üretim dünyasına enflasyon bombası olarak geliyor. Nitekim, FED bile deflasyon tehlikesinin geride kaldığını ve ilk kez enflasyonun başladığını açıkladı. Bu arada dünya dolar radyasyonundan korunmak üzere kendi ekonomilerini şişirip (inflate) dolardan kaçmak istiyor. Hatta doları by-pass eden ülkelerde var. Çin ile Türkiyenin dolarsız ticareti gibi. Bu gelişmeler çerçevesinde doğal olarak altın talebi artıyor. Dövizler ölüm savaşı yaparken altın sanki kızılay gibi. Bu güne kadar altın fiyatı kaliteye kaçış olarak talep görüyordu ama bundan sonra enflasyon endişesi ile talebi daha da artabilir. Dahası, sıradan vatandaş birşeylerin iyi gitmediğini anlamaya ve altına yatırıma başlıyor. Yani, ‘goldmania’ süreci henüz başlamadı bile.

1990’lı yıllarda altın yatırım aracı olmaktan çıkarılmış, üreticiler uzun vade forward satışları ile altın fiyatının düşmesine yol açmış ve doların da yükseldiği bu dönemde güven limanı olarak dolar talep görmüştü. Ancak, kriz sonrasında paradigma kayması tüm anlayışı değiştirmeye başlamıştır. Batı Merkez bankaları artık altın satmak yerine net satın alıcı konumundalar, bu yıl 15 metrik ton altın satın alacakları söyleniyor. Üretici madenler zaten azalan hedge işlemlerini tamamen sona erdirme planları yapıyor. Dünyanın 3. en büyük altın madeni Anglo Gold Ashanti, 2011 itibarıyla tüm hedge işlemlerini durduruyor. Yani, altın üretenlerde fiyatının daha yükseleceğini düşünüyorlar. ETF kontratları rekor seviyelerde talep görüyor. Ayrıca, enflasyon ABD T-Bill (bono) getirisinden yüksek olduğu sürece altın iyi bir tercih olmaya devam edecektir.

Ancak, tüm bu gelişmelere rağmen altın fiyatının balon olduğu yada ciddi bir düzeltmeye gebe olduğu söylenebilir. Ancak tepenin geride kalacağının söylenmesi oldukça zor. Sadece, ABD hükümetine güven artar ve dolar değer kazanmaya başlarsa bu senaryo mümkün olur, oysa FED anlayışında bir değişiklik beklenmiyor....

Kısa vadede teknik olarak bakıldığında Aralık vade altın fiyatı Temmuz/10 da 1158 dolar/ons dip seviyesinden döndükten sonra parabolik artışına devam ediyor. Üç ay içinde ons başına 230 dolar yükseldi. Bu süreçde gözlenen sığ düzeltmelere düşük işlem hacmi eşlik etti, tekrar toparlanmaya başladığında benzer durum (düşük işlem hacmi) gözlendi ancak, açık pozisyon’lar da (Open Interest) azalıyor. Dolatısıyla, Aralık vade altın fiyatında 1300 dolar/ons’a kadar sarkabilecek daha derin bir süzeltme süreci başlıyabilir. O zaman bu seviyeler satın alma fırsatı olarak görülmelidir.