Advertisement

22 Haziranda Obama’nın Stratejik Petrol Rezerv’inden (SPR) bir günlük tüketime dahi karşı düşmeyen 60 mVaril petrolü piyasaya sürmesi, önce olumlu psikolojik etkisi ile petrol fiyatını 90 dolar/varil seviyesine geriletti ama ardından üç haftadır sürekli yükseliyor. Özellikle, geçen hafta Bernanke’nin çelişkili de olsa kolay para politikasına devam edeceğini ima etmesi ve Avrupa Birliğinde ‘Bankalar Stres Test’inin korkulduğu ölçülerde olmaması genel olarak sermaye piyasalarını ve emtia fiyatlarını tekrar desteklemeye başladı.

FED başkanının Çarşamba günü bankacılık komitesinde önünde yaptığı konuşmada uzun vadeli hazine kağıtlarını satın almaya devam edeceğini belirtmesi piyasalara doping etkisi yapınca ertesi gün geri adım atması ve çelişkili açıklamalar yapmasına rağmen piyasalarda ‘eski tas eski hamam’ anlayışına devam edilecek gibi görünüyor. QE2 sonrası FED artık kolay para politikası için kapıyı yine açık tutuyor. Dolayısıyla, petrol (ve diğe emtialar için) temel verilerin değerlendirilmesi farklı olacak. Petrol fiyatının düşeceği yönünde beklentisi olan (Bear) yatırımcıların tetikte olması gerekir. Zira, olumsuz temel veriler bile FED müdahale eder beklentisiyle olumlu olarak algılanabilir, özellikle temel veriler çok kötü açıklanırsa...

Diğer önemli faktör elbette doların değeri olmalıdır. Dolar endeksi bir süre önce aşırı gerileyip 75 endeks puan altında işlem görünce politik riskler oluşturacağı endişesi ile (küresel para özelliğinin tehdit edilmesi) müdahale edildi ve bu seviye üzerinde isitikrar sağlandı, alıştırıldı. Bu günlerde ABD’de bütçe tavanı tartışmaları dolar endeksinde günlük oynaklığa yol açmasına rağmen ABD’nin temerrüte düşmesi elbette beklenmiyor ama 75.00 endeks puan altında dolar endeksi artık politik risk olmakdan uzaklaşıyor. Nitekim, son günlerde dolar endeksi üzerinde riskler artmaya başladı. Altın başta olmak üzere emtia fiyatlarında yükselme eğilimi tekrar öne çıkıyor.

Petrol fiyatında küresel rezervlerin azalması  (Peak Oil Theory) tekrar ısıtılmaya başlandı. OPEC ülkelerinde yedek kapasite üretim problemleri ile birleşince petrol için yükselmesi yönünde beklentiler artıyor.  Alternatif enerji kaynaklarından daha sık söz ediliyor. Geçen hafta bir uluslararası rapor yenilenebilir enerji kaynaklarının küresel talebin %20’ni karşıladığını açıkladı. Bu arada İran, sessiz sedasız Kish adasında petrol Borsası açtı. İlk etapta küresel ihtiyacın çok düşük bir kısmını (600.000 varil) teslimata açsa da psikolojik açıdan ABD ve NYMEX gelirleri için tehdit. Daha önce İran’ın benzer teşebbüsleri zorbalıkla engellenmişti ama ABD artık farklı bir ABD!...Tepkisini bekleyip göreceğiz.