Advertisement

Tüketici güveni ve isdihdam gibi temel verilerde bir türlü iyileşme sağlıyamayan ABD ve Avrupa’da resesyon (“R”) kelimesinin daha sık kullanıldığı düşünüldüğünde, doğal olarak petrol fiyatının da azalan talep ile düşmesi beklenir. Ancak 2011 yılında tüm olumsuzluklara rağmen petrol fiyatı sürpriz denecek ölçüde düşmeye karşı direniyor. Neden?

Bir sebep dünyanın en fazla enerji tüketen ülkesi ABD’den geliyor. Bu ülkede otomobil kullanımı herşeye rağmen önde gelen gereksinim olarak düşünülüyor. Tüketici, diğer birçok ihtiyaçlarından vazgeçip yada bu ihtiyaçlarını geri plana iterken benzin fiyatı yüksek olmasına rağmen tüketim alışkanlığının fazla değişmemiş olması petrol fiyatında 80 dolar/varil üzerinde istikrarlı olmasının bir sebebi olabilir.

Ancak WTI petrol fiyatında inatla 80 dolar/varil (BRENT>100 dolar/varil) üzerinde seyretmesinin asıl sebebi ABD ve Avrupa dışından geliyor.  Artık dünyanın ikinci  en fazla enerji tüketen ülkesi Çin. 20 yıl önce neredeyse hiç kimsenin arabası yoktu. Bu ülkede gelişen orta sınıf ile birlikte otomobil talebi de artıyor. Bu trendin kısa sürede değişmesi de beklenmemelidir. Bu yıl geçen yıla oranla otomobil satışları %32 (dünya rekoru) yükseldi. Yani, ABD ve Avrupa’da enerji tüketim azalışını Çin ve diğerleri fazlasıyla karşılıyor.



Buna bağlı olarak, Uluslararası Enerji Örgütü (IEA) ABD ve Avrupa’ya rağmen küresel enerji talebinin 2011 de günde 1.4 milyon varil arttığını 2012 de ise beklentilerin 1.4 milyon varil olacağını ifade ediyor. Petrol fiyatı üzerinde istikrar sağlayan en önemli arz/talep verileri bu gelişmeler olarak düşünülebilir.

Hatırlanırsa, bir süre önce derecelendirme kuruluşu S&P’nin ABD notunu düşürmesiyle birlikte tüm hisse senetleri endeksleri ve emtialar, petrol de dahil sert bir düşüş sürecine başlamışlardı. 72 dolar/varil seviyesine kadar gerileyen petrol fiyatı bu seviyede fazla kalmadı (satıcılar kontrol edemedi) ve kısa sürede tüm olumsuz ekonomik verilere rağmen tekrar 80 dolar/varil üzerine yerleşti.
 
Bu arada küresel petrol talebinin üçte ikisi için gösterge olmaya başlayan Brent petrolü ile WTI arasında fark tarihi zirvede. Nitekim, WTI’dan rafine edilen ABD benzini (RBOB), WTI düşmesine rağmen düşmüyor ve Brent petrol ile birlikte hareket ediyor, korelasyonu çok yüksek. Petrol piyasasında ABD standardları değişiyor, acaba ABD enerji politikasını gözden geçirecek mi?



Libya gelişmeleri, ABD Enerji Bakanlığı (DOE) stoklarının yüksek olması, kasırga sezonu ve artan OPEC üretimi ile kısa vade için petrol fiyatı tekrar 80 dolar/varil altında işlem görebilir. Cuma günü açıklanan ABD isdihdam  rakamları ve üst üste diğer birçok olumsuz ekonomik veri, altın fiyatına yansıdığı gibi, para sistemine ve politikacılara güvenin olmadığını gösteriyor.

ALTIN FİYATI BALON MU?

Yanlış bir soru! Altın fiyatı spekülasyon sebebiyle yükselmiyor. Altın her zaman bir değerdir ve bu günlerde para sistemine karşı güvensizliği tam anlamıyla (no confidence) anlatmaya çalışıyor. Balon oluşturan unsurların özelliği eninde sonunda değersiz olmaya, saldırıya açık olmalarıdır. Örneğin, 1990 -2001 arası Nasdaq mania (dot.com) şirketlerinin birçoğu artık yok. Konut sektöründe (2008 krizi) devlet müdahalesine rağmen konut fiyatları düşmeye devam ediyor, birçok şirket iflas etti. GM, Lehman vs.. birçok şirketin borçlarının yüklenilmesi de cabası.
Oysa, altın iflas edemez.

Diğerlerinden farklı olarak altın tarih boyunca değer ifade etmiştir ve gelecek için de aynı şeyin söylenmesinde sakınca yoktur. Elbette altının faiz, temettü yada kira gibi getirisi yoktur ama ABD’de 2013 ortasına kadar sıfır faiz, yada diğer bir deyişle negatif faiz getirisi altın tutmanın dezavantajını kaldırıyor.
Kısa vadede altın içinde sıkıntılar olabilir. Son iki haftada önce 200 dolarlık sert düşüş ardından çabuk toparlanma, her düzeltmede alıcıların üşüştüğü, altının toplandığını gösteriyor. Kısa vade için altın biraz yorgun, medyada fazla öne çıktı ama tahvil’den daha cazip daha güvenli görünüyor.

GÜMÜŞ’TE “GOLDEN CROSS”

Gümüş fiyatı teknik olarak 44.50 dolar/ons üzerinde kısa sürede 50 dolar/ons’a kadar tırmanabilir. Kısa vade trend çizgisinini uzun vade trend çizgisi üzerine tırmanması teknik olarak yükselme eğilimini gösterir. 25 Nisan’da gümüş fiyatı 49.79 dolar/ons’a kadar yükselmişti.