Advertisement

2013 biterken son makalemi, Türk halkının sene boyunca Google’da en çok hangi kelimeleri aradığı ve bunların hangilerinin ekonomi ile ilgili olduğuna ile ilgili yazmıştım. Bu sene de aynı şeyi yapayım diye araştırmaya başladığımda son derece ilginç bir manzara ile karşılaştım: 2014’ün ilk 10’unda ekonomi ile ilgili bir şey yoktu.

Oysa 2013’te bırakın ilk 10’u, iki tane başlık ilk 5’e girmişti.

Hemen bunun nedenlerini düşünmeye başladım. Evvelki sene listede yer alan iki başlıktan ilki olan “Altın Fiyatları” geçen sene olmayınca şaşırmamak lazım. Ne de olsa altın fiyatları ciddi anlamda yatay seyretti. Zaten 2013 yılında küresel altın talebi, 2012 ile mukayese edildiğinde % 15 azalmıştı. Uzun bir dönemdir altın piyasaları tatsız tuzsuz bir seyirdeydi. Yani vatandaşın ilgisini çekecek bir durum yoktu. Ama açıkçası 2012’te 8. sırada, 2013’te de 5. sırada olan “İşkur”’ geçen seneki listede göremeyince biraz ilginç geldi. Üstelik işsizlik rakamları biraz yukarı doğru kıpırdanmışken… Ama kabul etmek lazım 2014’te gündemi belirleyen o kadar fazla konu vardı ki; muhtemelen Türkiye ve Dünya Ekonomisine sıra gelmedi. Mesela seçim, Dünya Kupası, Soma, İşid, Torba Yasa ve hatta bırakın Türkiye’yi, tüm dünyada çok konuşulan ALS hastalığı gibi. Öte yandan Flappy Bird ve Selfie de ilk 10’da. Ama ekonomi ile ilgili tek bir başlık yok.

Herhalde olaya biraz taraflı, biraz önyargılı yaklaşıyorum diye özeleştiri yaptım. Gözlerimi kapayıp şöyle bir düşündüm: Acaba 2014’te ekonomi ile ilgili öyle pek kayda değer bir gelişme olmadı mı, diye. Ocak ayını hatırladım. Sene bence enteresan başlamıştı. Merkez Bankası’ndan sağlam bir faiz artırımı ile... Öyle yarım, bir puan filan da değil. Sonra aynı ay hem Dolar/TL ’nin, hem de Euro/TL ’nin nasıl rekor kırdıkları aklıma geldi. Sene başlarken kırılan Dolar/TL rekoru, sene biterken – 2014 Aralık’ta ayında bir gıdım daha yukarı çıkmıştı.

Hatırladıkça neler neler geldi gözlerimin önüne. Aralık ayında Türkiye’nin G20 Dönem Başkanlığı’nı üstlenmesi… Şubat ayında açıklanan, neredeyse % 10’u zorlayan son 7 senenin en yüksek çekirdek enflasyon oranı… Firmalarımızın yurtdışında yaptıkları ses getiren şirket satın alımları… Sene boyunca devam eden petrol fiyatlarındaki muazzam düşüş… Euro – Dolar paritesinin nereden nereye geldiği… Derecelendirme Kuruluşlarından ardı ardına gelen haberler… Yıla tabir yerindeyse çukurun dibinden başlayıp % 25 getiren BIST endeksi… Banka kartları ve kredi kartları ile ilgili hem tüketiciyi, hem bankaları, hem de kurumları önemli yasal düzenlemeler…

Üstelik bunlar yalnızca buzdağının tepesi.

Nasıl olur da insanlar bunları merak etmez diye hayıflandım. Ama sonra gene Google beni rahatlattı. Bir de tüm dünya genelindeki ilk 10 aramaya baktım. Orada da ekonomi ile ilgili bir şey yok. 10 başlıktan 4 tanesi bizim liste ile aynı. Hatta bir tanesi Flappy Bird. Liste başı rahmetli Robbin Williams. Sadece 2014 Futbol Dünya Kupası değil, bir başka spor organizasyonu olan Sochi Kış Olimpiyatları da ilk 10’da. Tabii ki Malezya Havayolları da var. Hızımı alamadım, önde gelen ekonomilere; ABD’ye, Almanya’ya, İngiltere’ye baktım. Durum aynı. Kim bilir, belki de ben bu sıralamaya gereksiz bir anlam yüklemiştim. Ama sonra farklı bir perspektiften baktım:

  •  Sırf Brezilya hükümetinin Dünya Kupası için yaptığı harcama 14 Milyar Dolar. Bu gelmiş geçmiş en okkalı kupa bütçesi. FIFA’nın harcadığı tutarın ise 2 Milyar Dolar olduğu tahmin ediliyor.
  •  ALS Ice Bucket Challenge kapsamında 2014 yılında toplanan bağış 220 Milyon Doları aştı. Buna özel derneklerin ayrıca yürüttüğü kampanyalar dahil.
  • Oyunu piyasadan çekmiş olsa da, Flappy Bird’ün yaratıcısı Dong Nguyen’in halen günde 50.000 Dolar kazandığını konuşuluyor.
  • Seçimin ve sonuçlarının ekonomiye olan etkilerini ise söylemeye bile gerek yok.


Demek ki doğrudan ekonomi ile ilgili bir başlık olmasa da, her şeyin bir ekonomik boyutu var ve popüler başlıklar söz konusu olduğunda, bu boyut da bir hayli büyüyor. O yüzden artık bir endişem kalmadı dünyada ve ülkemizde kimse ekonomideki gelişmeleri merak etmiyor mu diye.