Advertisement

Papandreu dün hiç beklenmeyen bir şey yaptı. Öyle ki, ne Sarkozy'nin ne Merkel'in ne de kendi Maliye Bakanı'nın haberi vardı yapacağından. Sadece danışmanlarını haberdar ederek 'referandum'kararı aldı.

Troika'nın Yunanistan'a yapacağı yardım ve açacağı kredi için bitmek tükenmek bilmeyen reform istekleri, Başbakan'ı bunaltmıştı. Bir yandan da Yunan halkının artan protesto eylemleri, hükümetin halk nezdindeki desteğini önemli ölçüde azaltmıştı. Bunların hepsinin üzerinde, Papandreu aslında özellikle bir önceki Başbakan Karamanlis dönemlerinde alınan kararların sonucunda ortaya çıkan 'ekonomik enkazı' daha fazla taşımak istemedi. Ve referandum kararı böyle ortaya çıktı.

Şimdi gözler G-20 zirvesinde. Acaba Sarkozy ve Merkel, Yunan Başbakanı Papandreu'yu ikna edip, refarandumdan vazgeçirebilecek mi?

Bu sorunun cevabını şu an bilmiyoruz ama Papandreu son yapmış olduğu hamle ile dünyaya çok net bir mesaj verdi: "Ben yanarsam hepiniz yanarsınız!" Gerçekten de düne kadar 'çantada keklik' görünen Yunanistan, bir anda bütün dünyanın 1 numaralı sorunu oldu. Herkesin cevabını aradığı soru; 'eğer Yunanistan referandumundan HAYIR çıkarsa Avrupa Birliği ayakta kalabilir mi?'

Olumsuz bir referandum sonucunun piyasalara vereceği mesaj çok net olacak. Avrupa Birliği her türlü desteğe rağmen en küçük üye ülkelerinden birini  kurtarmaya  muktedir değil. O zaman diğer problemli ülkeler ya da İtalya ve İspanya nasıl çıkacak bu işin içinden?