Advertisement

Dün akşam üstü piyasalarda yeni bir satış dalgası oluştu. Piyasalarda nereden çıktığı belli olmayan spekülasyonlar, önce alım iştahı yarattı; sonra gerçekleşmeyince satışa neden oldu.

Bu iddiaların ilki daha geçen Cuma olmayacağı açıklanmasına rağmen "ESM- Avrupa İstikrar Fonu-"nun borçlanma tavanının 500 milyar eurodan yukarıya yükseltileceği haberleriydi. Piyasa önce bu haberle yükseldi. Öğleden sonra Merkel'in kesinlikle buna karşı olduğu haberi gelince, piyasalar tekrar 'kırmızıya' döndü.

İkinci iddia ise, Avrupa'da işler kötüleşince FED'in akşam yapılacak toplantıda 3. tur parasal genişlemeye yeşil ışık yakabileceği beklentileriydi. Aslında düne kadar kimse FED'den böyle bir şey beklemiyordu. Ancak 'umut, fakirin ekmeğidir' sözünden hareketle, piyasa bu kez FED'e umut bağladı. Fakat  bu beklenti de tutmadı. Bernanke tahmin edildiği gibi 'ekonomide aşağıya doğru riskler devam ediyor, Avrupa, ABD ekonomisini tehdit ediyor' gibi cümleler kullanmasına rağmen, 3. tur parasal genişlemenin startını vermedi. Anlaşılan o ki; Bernanke kalan son -yarım-kurşununu Avrupa'da işler iyice yolundan çıktığında kullanmak isitiyor.

Bu noktada akla ister istemez şu soru geliyor: Piyasa neden kendi kendine beklenti yaratıp, sonra gerçekleşmeyince satıyor?

Bence, piyasa Euro Bölgesi'ni ve bütün politikacıları test ediyor. "Avrupa'da liderlerin uzun vadede bir siyasi birlik ve beraberlik göstermesine rağmen, piyasaların esas ilgilendiği hesabı kim ödeyecek" sorusu cevaplanmadığı için piyasa gergin. Yatırımcılar kısa vadede ellerindeki tahvil ve hisse senetlerinin akibetini bilemediği için her gece eve huzursuz gidiyorlar. İşte bu sebeple de piyasada balon yaratıp,  olmayınca tekrar satıyorlar.

Diyebilirsiniz ki; bunun kime ne faydası var? Yatırımcı da bu işte zarar görüyor.

Doğru; ama politikacılar da her defasında bir mesaj alıyor. Böylece Merkel'den Sarkozy'ye kadar bütün politikacılar, piyasaların ancak ve ancak 'kısa vadede para  ve likidite' ile ilgilendiğini anlamış oluyor.

Şimdi sorulacak sorular  şunlar;

- Merkel ve Alman disiplini piyasaların taleplerine ne kadar kayıtsız kalacak?

- Eğer bir noktada pes edecekler ise bunca sıkıntıyı çekmenin sebebi ne?