Advertisement

Geçen sene Kasım ayından bugüne S&P'nin yükselişi yaklaşık % 30'u buldu. Alt endekslerden bankacılık endeksinin ise aynı dönümdeki getirisi % 50'yi buldu. Bank of Amerika aynı dönemde %60, JP MORGAN % 35, Citibank da % 32 getirdi. Yani piyasa özellikle bankacılık endeksinin liderliği ile ilk çeyrekte yatırımcıların yüzünü güldürü.

Bu getiriler sağlanırken genel argüman şu şekildeydi;

- Likidite var ve artarak olmaya devam edecek,

- ABD ekonomisi toparlanıyor

- Avrupa'da en kötüsü geride kaldı

- Başta Çin olmak üzere gelişen ülke ekonomileri yumaşak inişi gerçekleştiriyor.

Nisan başında ise aynı tablo şu şeklide gözüküyor;

- Likidite var ama daha fazla artmayacak,

- ABD ekonomisindeki toparlanma kırılgan. İstihdam ve konut sektörü toparlanmaya katılmıyor,

- İspanya'da tekrar alarm zilleri çalıyor. Avrupa'da en kötüsü geride kaldı demek için erken,

- Çin ve Hindistan'ın başı enflasyon ile dertte. Enflasyon düşmeden  bu bölge rahat nefes alamaz.

Görüldüğü üzere ABD'de son 20 yılın en iyi çeyreği geride kalırken satın alınan argümanların çoğu şu an için çalışmıyor.Yani hisse senetlerinde yaşanan balayı bitti.

Bilançolar imdada yetişir mi?

Bu hafta sonu ABD'de 1. çeyrek bilançolar gelecek. Yukarıda anlattığımız karamsar tabloyu değiştirebilecek yegane faktör beklenenden daha iyi gelecek bilançolar olabilir. Ancak analistler bu konuda da çok iyimser değil. 2011 son çeyreğinde ABD hisse senetlerindeki ortalama karlılık artışı % 9'lar seviyesinde iken bu çeyrekte % 3'lere düşmesi bekleniyor. Yani karlılık tarafında ciddi bir sürpriz öngörülmüyor.

Tamam mı mı devam mı haftasına giriyoruz. Bundan sonra sert bir düzeltmeyi de görebiliriz, ilk çeyrekte satın alınan 'ümitlerin' devamını da fiyatlayabiliriz.