Advertisement

Nisan ayı ortasında gördüğümüz zirve noktlarından itibaren piyasaların genellikle de riskli varlıklar olarak sınıflandırılan hisse senedi, emtia gibi ürünlerin çok sert satışlarla karşılaştığını görüyoruz. Yılın ilk çeyreğinde ki 'risk on' süreci bir anda 'risk off'a dönüştü. 

-Piyasaların tadını ne kaçırdı?

Geçen 1.5 ay içinde global piyasalarda rengin 'yeşil'den 'kırmızıya' dönmesinin nedenlerini şöyle bir gözden geçirelim...

1- Avrupa'da Yunanistan Alarmı

Yunanistan'da seçimlerden 2. çıkan SYRIZA partisi AB'yi EURO'dan çıkmakla tehdit edince kızılca kıyamet koptu. Yunanistan'ın AB çıkartılması konuşuluyordu ama Yunanların EURO'dan çımak istemesi piyasaları şok etti.

Sonuç; Euro hızla değer kaybetti. Piyasa euronun akibetini sorgular oldu.

2- Çin beklenenden daha hızlı soğuyor

Çin yıl başında 2012 büyüme beklentisini % 8.1' e düşürmüştü. Genel ekonomilerin gidişatı ve özellikle Avrupa'nın çöküşü Çinlilerin büyüme konusunda endişelenmesine yol açtı. Goldman Sachs dahil bir çok kurum da Çin büyüme hedeflerini aşağıya revize ediyor. Bu endişeler sebebi ile hafta sonu Çin Başbakanı Wen Jiabo, parasal genişleme ve büyümenin desteklenmesinden bahsetmeye başladı.

Sonuç; Çin hala dünyanın en hızlı büyüyen ekonomisi. Ancak en büyük ticari partneri olan Avrupa'nın sorunları Çinli ihracatcıların 2012 için korkulu rüyası oldu. Muhtemelen Çin bu sene munzam karşılıklar dahil olmak üzere bir çok parasal tedbir ile ekonominin soğumasını bir nebze de olsa azalmak isteyecetir. Ancak ekonomistler uayrıyor: "Parasal tedbirlerle yapılabilecekler sınırlı. Mali politikalar devreye girmeden bir canlanma olmaz." Bu sebeple özellikle bakır başta olmak üzere bütün emtia ürünlerinde Çin talebi azalacağı beklentisi ile sert satışlar gördük.

3-  FED yeni bir parasal genişlemeye gitmeyecek

Bu yıl Haziran sonunda FED'in Operation Twist dediği uzun vadeli tahvilleri piyasadan alıp yerine kısa vadeli tahvil satarak, getiri eğrisini uzun tarafını baskı altında tutmak, diye yorumlanan mekanizması sona eriyor. Yani piyasaya tekrar 10 yıllık ABD tahvili gelecek ve bu da faizlerin artmasına sebep olacak. Piyasa bu senaryodan endişeli ve herhangi bir parasal teşvik olmadan ekonomik toparlanmanın sekteye uğrayacağını düşünüyor.

Sonuç; ABD hisse senetlerinde beklenenden daha iyi gelen bilanço rakamlarına rağmen nisan boyunca satışşar devam etti. Yeni bir parasal genişleme olmayacağı öngörüsü ile ABD Doları bütün önemli kurlara ve EM kurlarına karşı değer kazandı.

Piyasadaki bozulmanın sebeplerini yukarıda ki gibi analiz ettiğimizde ortaya enteresan bir durum çıkıyor. 

Yılın ilk yarısında 'kırmızı görmüş boğa gibi' piyasalara saldıran, hisseden emtiyaya kadar en bulursa alan HEDGE FONLAR frene basmış vaziyettler. Ne gelen bilançolar ne de likidite artık onları heycanlandırıyor. Yılın başında yapmış oldukları karı korumanın peşindeler.

Dolayısı ile yukarıda saydığımız sebeplerde herhangi bir değişiklik olmadan piyasanın sadece çok düştü yada ucuzladı gibi sebeplerle topyekün bir yükselişe geçmesini beklemek saflık olur bence.