Advertisement

Avrupa krizi boyunca hepimizin artık kanıksadığı bir gelişme üye ülkelerle arasında ciddi faiz farklarıydı. Güney Avrupa'da İspanya ve İtalya % 5,5 - % 6 ile borçlanırken kuzeyde Almanya, Hollanda % 1,2 - 1,5 bandında aynı vadede borçlabiliyordu. Aynı para birimden ve aynı birliğe tabii olan ülkeler arasındaki bu faiz farkılılığının uzun süre devamı beklenmiyor. Ama herkesin merak ettiği acaba hangi tarafa doğru bir yaklaşma olacak? Kuzey ülkelerinin faizleri güneydekilere mi yaklaşacak ya da İtalya, İspanya'nın faizlerinde düşüş mü yaşanacak?

-Güvenli limanlar gözden düşüyor

Haziran başından beri başta Almanya olmak üzere daha önce  'güvenli liman' olarak adlandırılmış ülkelerin faizlerinde yükseliş var. Mayıs sonunda % 1,20'ler ile tarihi dip seviyelere gerilen 10 yıllık Alman Faizleri % 1,5'a yükseldi. Aynı şekilde 10 yıllık Hollanda devlet tahvillerinde de % 1,5 olan seviyeyin % 2,00'lere çıktığı görülüyor. Yani yukarıda sorduğumuz sorunun haziran ayı itibari ile cevabı şu ki güvenli limanların faiz oranları yükseliyor.

Özellikle Almanya ve Hollanda'daki faiz yükselişleri belki İspanya ve İtalya'nın % 6,5- %7 borçlanma maliyetlerinin yanında ihmal edilebilir. Netice de şu anki daha büyük dert  baştan Yunanistan'ın Euro Bölgesinden çıkışını durdurabilmek daha sonra da krizin İspanya ve İtalya'ya açtığı sorunları tamir etmek. Ancak diğer yandan piyasa oyuncuları son 15 gün içinde ne oldu da özellikle Almanya'nın faizleri bu kadar arttı? sorusunun cevabını aramaktan da kendilerini alamıyorlar.

-Avrupa ortak Eurobond'a gidiyor

Faiz yükselişine verilen en mantıklı cevap; Avrupa'nın Almanya istede istemese de ortak eurobond ihracı ve tek elden fonlama maliyetlerinin yönetilmesi ekseninde ilerlediği şıkkı. Piyasa Avrupa'da kriz nasıl çözülür sorusuna cevapları 2'ye düşürmüş durumda. 

A ) Çözülmez. Euro Dağılır. Euro Paritesi hızla geriler. Yunanistan'ın ardından İspanya ve İtalya başta olmak üzere bir çok ülke de default senaryoları devreye gierer.

B ) Merkel'in sert duruşunda bir değişiklik olmamasına rağmen (Euro'nun dağılma riskini göze alamayacağı için) Almanya diğer üye ülkelerden koparabildiği tavizler karşılığında ortak maliye ve fonlama (eurobond ihraçları) opsiyonlarına yeşil ışık yakar.

Bence piyasa 'B' şıkkını işaretlemiş durumda. Başka türlü onca krize, %7 faize, batık bankalara rağmen Euronun ayakta kalabilmesi, paritenin hala 1,25'lerin altına gelmemesinin başka bir izahı yok gibi.

A şıkkını şimdilik devreden çıkaran aslında çıkarmasa da nasıl fiyatlayacağını bilemeyen piyasa şimdi Merkel'in ve Almanya'nın ağzının içine bakıyor. Bu arada da eğer beklendiği gibi ortak Eurobond ihraç noktasına gidilecek ise burada oluşacak faizin şu anki Alman ya da Hollanda faizlerinin çok da üzerinde oluşacağının farkında. Hali hazırdaki EFSF tahvillerinin % 3,5'lar seviyesinde faiz ödeyerek borçlandığı düşünülürse  'Taşın altına elini sokan bir Almanya'ya kim % 1,2 ile borç verir ki?