Advertisement

2008  Lehman krizinin ardından 4 sene geçti. Bu süreçte neler yaşanmadı ki? Batan şirketler oldu, kurtarılan şirketler oldu. Paralar basıldı, tahviller alındı. Ülkelere yardımlar yapıldı ve hatta ülkeler kurtarıldı. Anlaşılacağı üzere son 4 yılda finans ve ekonomi dünyasında yaşadıklarımızı sanırım son 50 senede yaşamamışızdır.

2013'te ne değişecek?

Eldeki verilere bakıldığında krizin üzerinden 4 sene geçmiş olmasına rağmen önümüzdeki sene işlerin daha iyi olacağına dair elle tutulur bir umut olduğunu söylemek zor.

Hatırlamak için hangi sorunlarla seneye giriyoruz bir bakalım;

ABD Mali uçurum

2012 sonu itibari ile cevabını öğreneceğimiz bir sorun. ABD’de eğer önlem alınmazsa Başkan Bush zamanında yani 4 sene önce alınan vergi indirimi  ve kamu harcamalarındaki teşvikler 2013 başından itibaren geçerliliğini yitirecek. Bu ihtimale ‘Mali Uçurum’ diyorlar. Maliyeti ABD ekonomisinin büyümesinde  1,4 puanlık azalış.

Avrupa borç sorunu

Yunanistan olayının geri adım atılması suretiyle bir süreliğine devreden kalkması neticesinde şimdi gözler İspanya ve İtalya’da. Bu iki ülke ECB’nin açmış olduğu OMT yani tahvil alım programından yararlanmak için hala başvurmadı. Dolayısı ile hala piyasalar için büyük risk oluşturuyorlar.

Resesyon kaygıları

Dünyanın dört bir yanında aynı anda yaşanan ekonomik durgunluk hatta bazı ülkeler için resesyon kaygıları. ABD’de veriler bir miktar toparlasa da Mali Uçurum kaygılarının pençesinde giden bir ekonomi, Avrupa‘da 4 yılda ikinci kez resesyona giren bir ekonomi ve BRIC ülkelerini geçtiğimiz senelerin yarısına kadar inen büyüme oranları.

Bu açıdan bakıldığında 2013’ün bu seneden daha iyi gitmesini ümit etmek biraz fazla iyimserlik olabilir. Ancak bir konu var ki piyasa oyuncularının önümüzdeki sene ile 'alınabilecek hikaye' anlamında bel bağladığı bir konu haline geldi.

Goldmans Sachs’lı eski bankacılar dünya para musluklarının başına geçiyor

Önce Avrupa Merkez Bankası’nın başına eski Goldman Sachs’lı Mario Draghi geçti. Arkasından İtalya’da teknokrat Başbakan, yine eski Goldman’lı Mario Monti kabineyi kurdu. Yunanistan’da seçimler öncesinde ülkeyi toparlama görevi bir başka teknokrata ve yine eski Goldman Sachs’lı  Lucas Papademos’a verildi. Şimdi de İngiltere Merkez Bankası Başkanlığına eski Kanada Merkez Bankası Başkanı ve eski Goldman Sachs yöneticisi Carney geliyor.  

Görüldüğü gibi ülkeler kurtarılıp milyarlarca dolarlık yardım paketleri dağıtılırken para musluklarının başına ‘işten anlayanlar’ getiriliyor.

Bu adamların işten ne kadar anladığı ya da bu operasyonların etik olup olmadığı sorularını şimdilik bir kenara not edip pas geçiyorum.

Ancak,

2013’de yeni oyuncularla piyasaların daha fazla paraya boğulacağını, kurtarma operasyonlarının bitmeyeceğini ve yeni balonların oluşabileceğini düşünmek çok büyük kahinlik olmayacaktır.