Advertisement

Finans piyasalarında çalışanlar bilir. Özellikle de trader’lar yani alım satan yapanlar piyasada olup bitenlere, yazılan raporlara bakıp en kolay para (Easy Mone) yatırılabilecek fikirleri (trading idea) seçerler. 2012 yılının ilk yarısında trader’ların en fazla rağbet  gösterdiği fikir; "euro sat, karşılığında ABD doları al" olmuştu. Burada özellikle ilk işlem yapanlar EUR/USD 1.20’lere doğru gerilerken iyi para yaptı. Daha sonra yılın ikinci yarısında iklim değişti, Avrupa’da Draghi etkisi başladı. Bunu ilk hisseden hedge fonlar oldu. Euro kısa pozisyonlarını kapattılar. Belki traderların büyük kısmı "EURO uzun" pozisyonu açmaya cesaret edemedi ama aynı anda kapanan "Euro KISA" pozisyonları EUR/USD’yi 1.30’a kadar taşıdı. Fonlar için 2012’nin son çeyreğinde kolay para kazanmanın yolu "Japon yeni sat , euro al" oldu. Japonya’da gerçekleşecek hükümet değişikliğini iyi okuyanlar,  yeni Japon Başbakanı Abe’nin yen konusunda verdiği mesajları iyi analiz edenler "kısa yen" pozisyonlarından iyi kâr elde etti.

 Yenin modası geçiyor

2012 Kasım’ında 1 ABD doları 78 yen yaparken, Abe’nin ortasını iyi takip eden piyasa pariteyi 1 ABD doları 88 yen seviyesine kadar taşıdı. 2013 yılında "Yen açığa sat" fikrine sonradan katılanların da etkisi ile  ABD doları/yen paritesi 93 seviyesine kadar çıktı. Moskova’da yapılan G-20 zirvesinde Yen’in değersizleştirilmesi konusunda yeşil ışık yakılması artık yeni herkesin bildiği bir fikir haline getirdi. Hedge fonlar namı diğer Smart Money (Akıllı Para) bu tür durumlarda gemiyi ilk terk edenlerden olur. Onlar için herkesin bildiği bir işlem artık kapanması gereken bir trade’den ibarettir.

Şimdi  gözler poundda

İşte bu noktada Hedge fon’ların imdadına sterlin yetişti. Bir yandan İngiltere’den gelen "AB’den ayrılalım" çığlıkları diğer yandan İngiltere ekonomisinin büyüme de ‘0’ çekmesi ve son olarak yeni göreve gelen İngiliz Merkez Bankası Başkanı Carney’in "Büyüme için bir miktar enflasyondan fedakarlık yapabiliriz" açıklamaları İngiliz para birimi sterlini  en zayıf  hedef yaptı.  İngiliz poundu  yıl başından beri İsviçre frankı karşısında % 5, ABD  doları karşısında % 6, euro karşısında ise % 7 aşağıda. Zor günler geçiren Euro Zone'un para birimi olan EURO karşısında pound Ekim 2011’den beri en düşük seviyede. Poundun ABD doları karşısındaki durumu ise daha vahim; Temmuz 2010’dan beri en düşük seviyede.

George Soros zamanında pounddan çok para kazanmıştı.

1992 yılında  İngiltere’de yüksek enflasyon ve suni olarak düşük tutulan bir faiz ortamı vardı. Almanya’da enflasyon % 5’ler seviyesinde dolaşırken İngiltere’de bu oran % 10 seviyesindeydi. İngiltere, Avrupa Para Birliği'ne girmek üzereydi ve parasını dalgalı kura geçirecekti. Bu kararın öncesinde 1 İngiliz sterlini 2,7 Alman markına (GBPDEM) tekabül ediyordu. İşte böyle bir ortamda  ünlü spekülator George Soros, bir gecede 10 milyar poundu açığa satarak  GBPDEM  paritesinin 15 gün içerisinde % 20 devalüe olmasına sebep oldu.

Şimdi gözler tekrar İngiliz sterlininin üzerinde. 1992 yılının üzerinden 20 sene geçti. Merkez Bankaları çok güçlendi, İngiltere aynı ülke değil. Ancak şurası da bir gerçek ki; köpek balıkları bir kez kan kokusu almaya görsün.