Advertisement

Yıl başından beri enteresan ayrışmalar görüyoruz. Gelişmiş ülkeler ile gelişmekte olan ülkelerin hisse senetlerinde ve tahvil bono piyasalarında ciddi ayrışmalar oluyor. Belki arada kendi hikayesi ağır basan birkaç ülke olsa da gelişmiş ülkelerin piyasalarının performansı, gelişmekte olan ülkelere fark atıyor.

Hisse senedinde S&P ‘nin mutlak hakimiyeti var.

Yıl başından beri ABD’nin pozitif ayrışacağını bekleyen fonlar  hisse senetlerindeki paylarını artırıyor. Bunun yansıması olarak S&P yıl başından beri % 9 yukarıda. Peki tüm zamanların en yüksek seviyesinde olan S&P pahalı mı? Bunun cevabı net vermek kolay değil ama en çok bakılan değerlerden olan Fiyat/Kazanç oranına baktığımızda "pahalı" demek zor. Şu an 15.5 F/K ile fiyatlanan ama 1 yıl sonraki tahmini F/K ‘sı 14 olarak hesaplanan S&P endeksi kriz öncesi 2007 yıllarında 17 -18 F/K oranlarını görmüş.

                             Şu an                          2007         Yıl Başından beri

 Borsalar         F/K     Beklenen F/K        F/K                       

  S&P               15,5        14,0                   18                          % 9

  Dax                14,6        11,9                   14                          %5,5

  İngiltere          7,5          11,8                  13                          %9,5

 

  IMKB            12,6        11,20                 13                           %6,5

  Bovespa         22,8        11,20                 12                        - %9,5

Görüldüğü gibi S&P'nin pahalı olduğunu söylemek kolay değil. Ancak gelişmekte olan ülkelerde daha önce test edilmiş zirvelere yakınız. Fiyat/Kazanç açısından da resim pek parlak değil. Aynı resim geçen sene de vardı. Ancak likidite bolluğu ve gelişmekte olan ülkelerin büyüme hikayesi  bu ayrışmanın 2012'de olmasını önledi.Ancak bu sene başından itibaren hikaye değişiyor. Gelişen ülkelerin enflasyon kabusu geri dönüyor.

PİMCO Asya'da enflasyona endeksli tahvil ihraç ediyor

2012'de gelişen ülkelerde hızla soğuyan ekonomilerin sebep olduğu talep yetersizliği enflasyonun yıl boyunca düşük kalmasının en büyük nedeniydi. Ancak 2013 farklı. Talep hala yetersiz ama aşırı likidite ve rezerv para ABD Doları'nın değer kazanması sebebiyle hammade ve gıda fiyatlarında yükseliş var. Üstelik bu yükselişe gelişen ülke merkez bankalarının faiz indirimi ya da parasal genişleme sürecinde yakalandılar.

Bu süreci iyi takip eden piyasa profesyonelleri için iyi bir 'bet' çıktı ortaya. Bu iddia şöyle özetlenebilir: Gelişen ülkelerde faizler rekor düşük seviyede ve FED'in başlattığı diğer büyük merkez bankalarının devam ettiği para basma hikayesi enflasyonu yükseltecek. Dolayısı ile Pimco ve diğer büyük fonlar enflasyonun gelişen ülkelerde yükseleceğine oynamak istiyor.

FED, ECB ve BOJ kendi ekonomileri canlansın diye para basıyor ancak bu hammadde ve varlık balonları üzerinden dünyanın farklı yerlerinde sıkıntı yaratıyor.