Advertisement

Merkez bankalarının işinin zor olduğunu daha önce de yazmıştım. IMF - Dünya Bankası görüşmelerinin arkasından yapılan açıklamada büyük yükün merkez bankalarına bırakılmasının yanlış olduğu ve bu noktada artık önceliğin kemer sıkmaya değil, büyümeye verilmesi gerektiği belirtildi.  Anlaşılan IMF de genel görünümden rahatsız oldu ve merkez bankaları ile bu işin ancak bir yere kadar gideceğini gördü. Bundan sonra hikaye daha çetrefilli bir hal alacak gibi.

TCMB’nin  faiz kararı sonrası yeni dünya..

Bu haftaki TCMB’nin faiz kararı bir çok yatırımcı için şaşırtıcı oldu. Bu kadar agresif bir karar beklenmiyordu. Ancak kararın arkasından yayınlanan metinden TCMB’nin büyüme konusunda endişelerinin olduğu, düşen emtia fiyatlarının enflasyon kaygılarını azalttığı dolayısı ile biraz daha büyüme konusunda eğildiği anlaşılıyor.

Piyasanın karara tepkisi enteresan oldu

Faiz tarafı özellikle de kısa vadeli tahvil faizleri kararı sevdi. 2 yıllık gösterge tahvil % 5,50 seviyelerine kadar geriledi. Hem faiz indirimi hem de ekstra likidite verilmesi getiri eğrisinde 2 yıllık kısma kadar olan bölge de “bayram" etkisi yarattı. Uzun vadeli tahviller ise olaya daha muhafazakar yaklaştı. 10 yıllık tahvil faizlerinde hafta boyunca ciddi bir hareket görmedik. Haftanın kapanışı açılış ile aynı yerde: % 6,70.

Borsa İstanbul cephesinde ise beklenmedik satış vardı. Faiz kararı öncesinde 86,000 seviyesini bir kez daha test eden BİST100 endeksi bir kez daha o seviyeden sert satış gördü. 3 gün içinde yaklaşık % 4’lük düşüş gören endekste satışlar genelde bankacılık hisseleri üzerinden. Yatırımcının faiz kararı sonrası Borsa İstanbul’da görülen satış için genel görüş “beklentiyi satın al gerçekleşeni sat”. Ancak işin bir de diğer yönü var. Geçen hafta itibari ile Borsa İstanbul’a da giren yabancı para birimi eksiye döndü. Yani yabancı nette borsa da satıcı. Dolayısı ile tahvil bono da yaşanan ralliden bağımsız olarak yıl başından beri %6 primli endeksin içinde yabancı katkısı yok.

TL’de yıl sonu beklentileri yukarı revize ediliyor

Faiz kararı sonrasında yaşanan en büyük hareketlenmelerden biri Türk Lirası’nda oldu. Sepet kur 2,08’e kadar yükseldi. Kararın arkasından yabancı kurumlar 2013 2. çeyrek için Dolar/TL beklentilerini yukarı revize etmeye başladılar. Son 3 gün içinde $/TL parite beklentilerini Barclays 1,87’ye, Standard Chartered 1,85’e ve CitiGrup da 1,83’e revize ederken  Bank of Amerika 3. çeyrekte $/TL’yi 1,88 bekliyor.

Bu revizyonların sebep olan en büyük unsurlar ise TCMB’nin faiz indirme konusundaki iştahı cari açığın tekrar yükselişe geçeceği beklentisi  ve yurt dışından Türkiye’ye  para akımının önümüzdeki dönemlerde azalma ihtimali.

Anlaşılan o ki piyasalara şu ana kadar yapılan faiz indirimlerinin izahı verilebilmiş. Yüksek kalan enflasyona rağmen, 50 milyar $’lık cari açığa rağmen, hedefin oldukça üzerinde olan kredi arzına rağmen  piyasa faiz indirimlerini makul karşılamış.

Ancak bundan sonrası zor. Piyasa somut gelişmeler bekliyor.