Advertisement

Başlık ilk başta bir parça şaşırtıcı olabilir. Gelişmekte olan ülkeler için FED'in parasal genişlemeye devam etme ihtimalinin neresi kötü olabilir? Sonuçta daha fazla para basılacak ve likidite bol kalmaya devam edecek. Bu senaryo 2010-2013 yılları arasında gelişmekte olan ülkelerin hisse senetlerinde, tahvil faizlerinde ve kurlarında ciddi bir pozitif etki yaratmamış mıydı? Dolayısıyla nereden çıktı bu başlık diye düşünebilirsiniz?

FED piyasaların üzerinde deney yaptı

22 Mayıs tarihinde FED Başkanı Bernanke "ABD ekonomisinden gelen veriler toparlanmayı işaret ediyor ve artık normalleşme zamanı yaklaşıyor" dediğinde işaret ettiği bir nokta vardı. Bernanke FED'in 4 trilyon USD'ye yaklaşan bilançosunu daha fazla şişirmenin tehlikesinden bahsediyordu aslında. Son 3 yıldır yapılan parasal genişlemeler sonunda global piyasalarda oluşabilecek olan varlık balonlarının riskinden bahsediyordu. Her şeyden önemlisi piyasanın artık kendi ayakları üzerinde durmasının zamanının geldiğini vurguluyordu.

Bu sebeple Bernanke'nin Mayıs ayı konuşması piyasalar için çok önemliydi. Durumun önemini gören piyasa oyuncuları hemen aksiyon almaya başladılar. Riskli gördükleri bütün varlık sınıflarından çıkmaya ya da en azından pozisyon azaltmaya başladılar. Özellikle gelişmekte olan ülkeler bu işten en sert hasarı aldı.  Neticede 3 aylık yaz döneminde belki de "labaratuar ortamında" yapılabilecek bir test ile olası bir tahvil alımı azaltımının (tapering)  piyasalarda nasıl  dalgalanma yaşatacağı anlaşılmış oldu.

FED'in daha fazla para basması piyasaların dengesini bozar

Ancak hesapta olmayan bir gelişme oldu ve ABD'de "borç tavanı" ve "bütçe" tartışmaları hükümetin kilitlenmesine yol açtı. Eylül ayı gibi tapering'e başlaması beklenen FED'in oyun planını bozacak bir gelişmeydi bu olay.  Nihayetinde 17 senedir olmayan bir gelişme yaşanıyor ve bunun ekonomiyi nasıl etikileyeceği bilinmiyordu. Dolayısı ile FED Eylül ayını pas geçmek zorunda kaldı. Diğer yandan piyasa ABD'de Ekim ortasında üzerinde uzlaşılan senaryoyu "FED'in daha uzun süre tapering'i ertelemek zorunda kalabileceği" şeklinde yorumladı. Şu an piyasada genel kabul gören anlayış  "FED önünü görmeden tahvil alımını azaltmaz" şeklinde.

Ancak ben FED'in teknik sebeplerle uzatmak zorunda kaldığı  tapering'i mümkün olan ilk fırsatta başlatacağı kanaatindeyim. 

Bu savımı destekleyecek en önemli unsurun da, FED'in siyasi gelişmeler sebebi ile  alması gereken teknik kararları ertelemesini piyasalara ikinci kez izahat etmesinin mümkün olduğunu düşünmüyorum. Daha doğrusu böyle bir açıklamanın piyasada yaratacağı  "Bağımsız ve etkin bir FED" algısına ciddi şekilde zarar vereceğini düşünüyorum. 

FED eğer en kolay olanı yapıp 2014 Mart ayına kadar beklemeyi tercih ederse bundan sonra piyasaları yönlendirme ve kararlarının ekonomi ve etkinliği açısından ciddi bir erozyona uğraması olasıdır. Daha da önemlisi kendisinin de çekindiği, global piyasalarda varlık balonu oluşması riskini önemli ölçüde artıracaktır.

Son söz;

Eğer başta istihdam olmak üzere verilerde bir zayıflamadan bahsedilmiyorsa FED'in tapering'i erteleme kararını açıklaması son derece sancılı olacaktır.