Advertisement

Cari açık Ocak ayında 4.88 milyar dolar olarak açıklandı, veri 5.3 milyar dolarlık tahminin altında geldi. Cari açığın beklentilerin altında olması iyi haber. Cari açığın enerji ve altın kalemleri çıkarıldıktan sonra yıllık 4 milyar dolar kalmış olması da iyi haber. Böyle giderse 2013 sonunda 64 milyar dolar olan cari açık 2014 sonunda muhtemelen 49 milyar dolara düşecek.

Ama cari açığın fonlamasında sıkıntı var. 4.9 milyar doların 2.2 milyar dolarını nereden geldiğini bilmediğimiz net hata noksan ile yaptık. 5.8 milyar dolarını da rezervlerimizi harcayarak yaptık. Yoksa bankaların kısa vadeli kredilerinde 2.2 milyar dolarlık ciddi azalma var. 1.1 milyar dolar da tahvil - bonodan çıkış var. İnşallah önümüzdeki ay hem rakam küçük gelir hem de bu fonlama bacağındaki kanamanın bir miktar durduğunu görürüz.

-ABD ve Rusya'nın Kırım hamleleri

Avrupa Birliği'nin bugün itibariyle istemeye istemeye olsa da katıldığı ve Amerika'yla "Tamam biz de bir süre vermiştik. O sürenin sonuna geldik. 1 hafta - 10 gün demiştik, nerdeyse yarısı geçti. Hiçbir şey olmuyor" mesajı şu noktaya çıkıyor:  ABD şu an kimseye vize vermiyor. ABD'den her hangibir üst düzey Rus büro gelmek isterse bir sıkıntı olmasın diye.

Sürecin ardından ekonomik yaptırımlar gelebilir ve birçok iş insanı da sıkıntı yaşayabilir, ekonomik açıdan can sıkıcı bir döngüye girilebilir. Mevzuyu Rusya sadece gaz satıyor, diye özetmek işin kolay yolu.

Şu çok önemli: ABD daha ilk gün durumu kendisine göre yorumladı. Rusya'ya "Ben başlıyorum, bu durum dinmezse gelmezse de ekonomik izolasyona kadar gideriz." dedi.

Yıllarca EFT sistemini kullanamamaktan İran'nın başına neler geldi, hatırlayın. Dolar ile işlem yağamadığınızı düşünün. Elinizde enerjiniz var. Doğalgaz, petrol, petrol ürünleri,vs.. ama sizden doğalgaz alacaklara "Limitin bu, bundan fazla alamazsın." diye sınırlama getiriliyor. Siz de dolar bazında EFT basıp işlem yapamıyorsunuz.

Bu modelin hayata geçeceğini sanmıyorum, fakat aba altından sopa niyetine gösterilen model işte tam olarak bu model.

Beni bir parça hayıflandıran ve daha fazla endişelendiren iki konu var. Bunlardan birincisi Rusya ile 460 - 470 milyar dolar gibi bir meblağda ticari ilişkisi olan AB'nin 40 milyar dolarlık ticareti olan ABD'nin efelenmesine pek de katılmayacağını, ağırdan alacağını düşünüyordum. Fakat AB önümüzdeki haftadan itibaren yaptırımlara uymaya başlayacak.

İkinci hayıflandıran nokta ise 16 Mart'ta gerçekleştirilecek olan Kırım referandumuna çok az bir süre kaldı. referandumun sonucuna şimdiden "meşru değil" diyen bir ABD ve "Referandum sonucunda bana katılmak istiyorsa kapılarımı açarım." diyen bir Rusya var. Burada nasıl bir orta yol bulunacak konusunda şu an umut ışığı görmüyorum.

-Çin'in kırılganlığı tüm dünyayı etkiler

Hafta başından beri Çin'e dikkat çekiyoruz. Çin'den açıklamalar gelmeye devam ediyor. Çin Başbakanı Li iyi niyetli bir açıklama ile diyor ki: "Daha fazla temerrüt görebilirsiniz. Mühim olan bunun sistematik bir risk olmaması. Bizim de yapacağımız bu." diyor. Ama Çin'den gelen sanayi üretimi verisine baktığımızda yüzde 9.5 beklenirken yüzde 8.6 gibi bir rakam görüyoruz.

Çin şirketlerindeki kırılganlığı gösterem her türlü veri piyasayı negatif anlamda sallar. Çünkü bu şu an en çok korkulan ve "buz dağının daha fazla kısmı görünüyor" diye fiyatlanabilecek bir konu.