Advertisement

Fitch Ratings, yayımladığı raporda Türk şirketlerini ele aldı, 3 noktada riske dikkat çekti: Zayıf TL, yavaş büyüme, yükselen faiz.

Fitch'in yapmış olduğu değerlendirme önemli. Çünkü diyor ki "Bütün şirketleri Türk'ünü Rusya'sını, Doğu Avrupa'daki ülkelerin hepsini bir kazana atıyorum. Bu kazan için de şu şartları söylüyorum:

1 -Ülke kurlarını yüzde 15 devalüe et

2 -2014- 2015 boyunca faizleri 250 baz puan yükselt

3 -peki bir de büyümeyi yani 2013 sonunda büyüme neyse 2015'de 2013'ün sonundaki büyümenin yarısını üstüne koymuş ol

Bunun sonucunda hangi şirketler ne durumda kalır bak bakalım.."

Bu noktada Türk şirketleri özellikle de B notuna sahip olanlar ya da en zayıf halkalar diyelim, en ciddi şekilde negatif etkilenen şirketler olarak çıkıyor ortaya.

Özellikle enerjiye bağımlı şirketlerin doğal olarak Ruble'nin devalüasyonuna karşı dolar sattıkları için hedge olmaları sebebiyle bunlar daha dayanıklı çıkmış bu konu beni biraz şarşırttı açıkcası Rusya'nın bu şekilde kalmış olması. Ama şöyle bir itirazım var. 

Rusya ve Türkiye'nin çok kendine özgü başka bir konusu var: Rusya'nın Kırım sonrasında izolasyon süreci. Türkiye'nin de içeride yaşamış olduğu politik risk.

Bütün ülkeler FED'in "tahvil alım programını ben azaltıyorum" demesinin ardından bundan sonraki süreçte ABD'de faizler yükselecek etkisini yaşıyor ama Türkiye ve Rusya için politik gerekçelerden dolayı ekstra şartlarda söz konusu.

Dolayısıyla Kırım konusu ortaya çıkmasaydı Rusya'da kurun yüzde 15 devalüe olması söz konusu olmazdı, yılbaşından bu yana yüzde 9 davalüe oldu.

Türkiye'de şu an Merkez Bankası'nın yüzde 10'a çıkarttığı faiz piyasalarda 11.5- 12 oranlarda fiyatlarda işlem görüyor, mevduatlarda 13'lerin konuşulduğu bir ortamda bunu sadece FED'in azaltımı sonrası Türk şirkletlerinin ya da Türk ekonomisinin kırılganlığına bağlamak da mümkün değil. İçeride çok ciddi bir şekilde fiyatlamalara giren politik riskten bahsediyoruz. Dolayısıyla Fitch bizdeki politik riski de Rusya'daki Kırım konusundaki ileri gidebilecek olan izolasyon sürecini de kenara koymuş, sanki her şey eşitmiş gibi bütün şirketleri buraya atmış. Bunun sonucunda Rusya yukarıda çıkarken Türkiye aşağıda çıkmış. Bu böyle çıkar da benim dediğim şey şu: Bundan sonra FED'in "tapering"i tek başına işlem yapmayacak. Yani ülkelerin kendi şartları da devreye girecek. Dolayısıyla evet, bizim adımıza kötü bir hikaye.

Rusya'ya bakalım. Velev ki Bloomberg International'ın da yazdığı gibi Siberbank'ın ve VTB'nin yaptırımlar noktasında, limitlerin kesilmesi noktasında aynı kaderi uygulaması. Velev ki Ruslar için çok önemli olan kredi kartı, Visa - Master Card kullanımında yasaklar getirmesi gibi konularda çok daha sert darbe yiyeceğini düşünüyorum. Burada Rusya'nın ve Türkiye'nin kendine özgü şartlarını içine koymadan bunu düşünmek kolay değil bence.

Türkiye için dikkat çekilen noktalara bir daha bakalım: Zayıf TL, yavaş büyüme, yükselen faiz. Ne yapıp edip bu 3 noktanın bir araya gelmesine izin vermemeliyiz. Ya kurda inatçı olup faizde esnek olmalıyız. Faiz de inatçıysak da kuru salmalıyız. Ve bu da merkez bankasının -artık taşımakta herkesin zorlandığı- siyasette artan risk piriminin aşağı inmeden, tek başına yapamayacağı bir iş.