Advertisement

Verilere şöyle bir bakalım: İngiltere arka arkaya dört beş defadır kötü veri açıklıyor.

1 - Perakende fiyatlarında da beklentinin altında gelen bir veri var. 1.65-70'lere kadar gerileyen bir sterlin 4 ayın en düşüğü dolara karşı.

2 - Euro bölgesi imalat endeksi Fransa PMI, Almanya PMI yani satın alma yöneticileri endeksleri ya da imalat endeksi, Euro bölgesinde de Fransa'da da Almanya'da da hepsi beklenenden kötü.

3 - ABD'de beklentiden daha iyi gelen haftalık işsizlik verisi ve Philadelphia Fed Endeksi.

Genel olarak seyri bozabilecek bir şey yok. ABD'de beklentiler dahilinde ya da biraz daha iyi gelen veriler, Avrupa'da soğumanın tam gaz devam ettiğini, birinci ve ikinci büyük ekonomilerin buna kendilerini kaptırdıklarını, üçüncü büyük ekonomi İtalya'nın zaten orada olduğunu gösteren veriler...

Merkez Bankası başkanları bu verilerle bugünden itibaren büyük Jackson Hole toplantısına giriyor.

Piyasada yazılanlara da şöyle bir baktım ne beklenebilir Jackson Hole'dan diye.Genel yorumlar şu minvalde: "Yellen'ın işi çok kolay. Çünkü arkasına toparlanmış yukarı doğru giden bir Amerikan ekonomisini almış vaziyette. Herkes Yellen'ın ağzına bakıyor ne diyecek diye. Üstelik Avrupa Merkez Bankası ve Japon Merkez Bankaları da faizi arttır ya da faizi arttırmayı geliştirecek para politikası konusunda daha fazla devam etme konusunda net bir tavır sergiliyorlar. Çünkü faizi artır ki dolar güçlensin; dolar güçlenince yen zayıflasın ya da diğer taraftan euro zayıflasın, biz de biraz kendimize gelelim."

Böyle bir destek var, bununla birlikte Hindistan Merkez Bankası başkanından ve onun önderliğinde birçok gelişmekte olan ülkeden sert eleştiriler var. Yellen'ın bu eleştirileri göğüsleyebilecek argümanı var. Yellen'ın burada vereceği mesaj "Tamam merak etmeyin bu iş bitti, ben kendi ekonomimi toparladım, dört trilyon dolar para bastım, dört katına çıkardım bilançomu. Onu yaptım, bunu yaptım ama önümüzdeki seneden sonra normalleşiyorum, söz verdiğim gibi size" minvalinde şekillenebilir.

Yellen işte o bilançoyu nasıl küçülteceğinin de ufak ufak izahatını verecek. İş gücü piyasasına dikkat çekerek, "Burada olabilecek her şeyi yakından takip ediyorum, ben şu kadar insana iş verirken şimdi çok daha az sayıda insana iş veriyorum" gibi konuları da öne çıkararak bir toplantı yapılacak.

Bu toplantıda  tabiri caizse piyasayı ipten alabilecek olan nedir, bilemiyorum. Bence Yellen, tane tane neler yaptıklarını, neler yapacaklarını, istihdam sektöründe atacağı adımları, önümüzdeki seneden itibaren nasıl faiz artıracaklarını izah edecek. Avrupalılar ve Japonlar gayet mutlu mesut ülkelerine dönecekler.

Bunun bize ve diğer gelişmekte olan ülkelere faydası; "şu gün geliyor, bugün geliyor, gelirken haberimiz olur, onlar çok hızlı yapmazlar bu işi" denilen hikayenin daha net bir şekilde izah edildiğini göreceğiz. Bu kadar. Başka bir faydası yok. Bundan sonra artık her ülke kendi kaderine devam edecek.

-Doların seyri

Carrytrade, Türkiye dahil bir Güney Afrika'da bir Brezilya'da, bir çok Doğu Avrupa kurunda birçok sıkışılan yerlerde cansuyu gibi parayı oluk oluk getiriyordu. Bu "carrytrade"in iki bacağı var:

1 - Götürdüğün ülkedeki durum, aldığın faiz, oradaki stabilite

2 - Açığa sattığın, "short"ladığın, kaynak yarattığın paranın durumu. Şimdi burada dolar tamamiyle bu işten çıkıyor artık. Çünkü güçleniyor ve faiz artıyor. Dolayısıyla bu dönemde artık ya "carrytrade"ler bir başka kuruma kaçacak ya da bu dönemde bir panik ortamı ile "carrytrade"ler kapatılacak ve duruma bakılacak.

Benim görüşüm ilk etapta "carrytrade"lerdeki panikle bunların kapatılıyor, azaltılıyor olacağı yönünde. Sonra kur için uygun seviyeler geldiğinde hem Türkiye'de hem diğer ülkelerde giriş olabilir. Öbür tarafta açılacak kurun dolar yerineve yen yerine euro olacaktır diye tahmin ediyorum. Ama önümüzde bunun için daha zaman var gibi geliyor.

-Önümüzdeki hafta

Merkez Bankası'nın önümüzdeki hafta toplantısı önemli olacak. Şöyle bir baktığımızda bugün itibariyle genel olarak konuşulacak çok konu olabilir. Fakat fiyatları etkileyebilecek ne var diye baktığımızda elimde çok da fazla bir şey yok. Yani iki gün boyunca Jackson Hole'u takip edeceğiz.

Biz önümüzdeki hafta Pazartesi geldiğimizde daha iç politikaya dönen bir piyasayla döneceğiz. Dış İşleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun ismi dün Başbakan adayı olarak açıklandı. Önümüzdeki beş gün içerisinde kabineyi de öğreneceğiz. Kabinenin resmi olarak açıklanması önümüzdeki hafta cuma günü ama daha önceki açıklamalardan biz Salı - Çarşamba gibi kabine üyelerinin isimlerinin büyük oranda zikredildiğini duyacağız.

Demek ki haftaya gündemimiz Jackson Hole, çarşamba günü Merkez Bankası PPK kararı, içeride başbakandan sonra kabinenin ortaya çıkması, perşembe günü gerçekleşecek olan Cumhurbaşkanlığı devir teslim töreni, perşembe günü aynı zamanda Amerika'nın büyüme verisidir.

Bu veriler bence önümüzdeki hafta gündemi belirler. Bu verilere gelirken neyi nerede bırakıyoruz hatırlatalım.

1 - Elimizde dolar endeksimiz var , 82.50'leri görmüş gibi görünüyor. Güçlü bir dolar endeksiyle giriyoruz.

2 - Amerika'da sadece 25 milyar dolar kalmış olan bir tahvil alım programı görüyoruz. Fed azaltımı Eylül ve Ekim aylarında birer kere daha yapacak ve bitirecek gibi görünüyor.

3 - Gelişmekte olan ülkelerin tamamının tabiri caizse ciddi bir dayak yediği ve kur anlamında değer kaybettiği bir beş günü geride bırakıyoruz. Şöyle baktığımızda değer kayıpları oldukça yüksek oldu. Güney Afrika randında yüzde 0.8'lik, Türk lirasında yüzde 0.50'lik değer kayıpları var. Bunlar sadece beş günlük değer kayıpları. Dolayısıyla böyle bir ortamda bırakacağız bu kurları. Önümüzdeki haftaya baktığımızda bunlar da etkili olacak.