Advertisement

Kabul ediyorum başlık biraz iddialı oldu. Bu yüzden daha fazla yanıltıcı olmamak için yazıya başlamadan bazı açıklamalar yapayım. İlk açıklamam " bu yazı bir yatırım tavsiyesi değildir" şeklinde olacak . İkinci açıklama ise " yazının sonunda alınır ya da alınmaz diye not düşmeyeceğim" olur. Son açıklamam da " yazı Türkiye özelinde yazılmış bir makale değildir".

Şimdii, eğer bu ifadelere rağmen hala yazıyı merak ediyorsanız, buyrun devam edelim.

Gelişen ülke hisseleri büyük darbe yedi

Morgan Stanley'in gelişen ülkeler hisse senedi endeksi ( MSCı EM) son 1 yılda yüzde 25 geriledi. Brezilya'da, Rusya'da, Hindistan'da aynı dönemde endekslerin yüzde 20-25 arasında değer kaybettiğini gördük. Bu kayıpların arkasında her ülke için farklı sebepler varmış gibi görünsede aslında gelişen piyasalarda yaşanan satışları şu sebeplere bağlayabiliriz.

- FED'in faiz artırımı sürecine girmesi ve dolar likiditesinin evine döneceği korkusu

- Çin ekonomisinin tahmin edilenden hızlı ve sert soğuması. Yuan'da yaşanan sert değer kaybının paniği tetiklemesi

- Petrol fiyatlarının 2009 krizi seviyelerine düşmesi sonucu petrol bağımlısı ülkelerdeki (EM) makro ekonomik verilerin bozulması

- Suriye ve Orta Doğu'da yaşanan gerginlik ve bu riske maruz kalan ülkelerde (EM) artan jeopolitk risk primi

- Küresel ekomomilerin toparlanmasının yavaş oluyor olması sonucu emtia fiyatlarının tarihi düşük seviyelerde kalması ve ekonomisi emtia satışına bağlı ülkelerin bütçe açıkları

- Rusya ve Brezilya gibi EM'in en büyük 2 ülkesinin ekonomilerinin daralıyor olması

Liste biraz daha uzayabilir ama genel kabul görmüş satış sebepleri olarak öne çıkan unsurlar bunlar.

Eğer bu listeyi doğru kabul edeceksek şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki " Gelişen ülkelerde satışı getiren sebeplerin hepsi hala geçerliliğini sürdürüyor". Bir başka ifadeyle son 1,5 yıldır EM'de ortalığı kasıp kavuran satışın oluşmasına sebep olan yukarıdaki şartların hiçbirinde kısa vadede değişme ya da ortadan kalkma beklemiyoruz.

Nitekim bu hafta içinde Societe Generale, UBS gibi yatırım kurumları EM'de satışların hızlanmasını beklediklerini ifade ettiler. SocGen son raporunda EM ülkelerinde toparlanma emarelerinin hala görülmediğini bu sebeple de hisse alımı önermediklerini söyledi.

Hedge Fonların EM aşkı bitmiyor 

Ancak gelişen ülkeler konusund herkes aynı derecede karamsar değil. En büyük Hedge Fonlar arasında yer alan Pimco, EM pozisyonundan çok memnun olduğunu açıkladı. Toplam portföyünün yüzde 35"ini EM'e yatıran Pimco'nun, önümüzdeki 5 yıl içinde bu yatırımından büyük beklentisi var. Pimco analistlerinin bu iyimserliğinin sebebi ise EM hisse senetlerinin mevcut ortalama fiyat/kazanç oranının, enflasyondan arındırılmış hallleriyle geçen 10 senelik rasyolara karşılaştırıldığında ortaya çıkan ( Shiller P/E) rakamın, son 25 yıl içindeki en düşük 6. yıl olması. Bir başka ifade ile son 25 yılda Shiller P/E methoduyla rakamlara bakıldığında, 2016 rakamları en ucuz 6. yıla tekabul ediyormuş.Yine bu analize göre de bu tür durumların arkasından gelen 5 yıl içinde bahsi geçen hisse senetleri yüzde 188 prim yapıyormuş! Ayrıca EM hisse senetleri gelişmiş ülke senetlerine göre yüzde 28 iskontolu fiyatlanmış durumdaymış ve bu 2009 krizi hariç 2002 'den beri hiç görülmemiş!

Çok etkileyici değil mi? O zaman devam edelim . Bir başka büyük hedge fon Black Rock'da EM poziyonundan çok memnun. Çin'deki ekonomi soğumasının dengelendiğini düşünen Black Rock ayrıca gelişen ülkeler arasından bunca olumsuzluğa rağmen herhangi bir ülkenin batmadığını ve bunun da EM de temellerin sağlam olduğunu gösterdiğini söylüyor. Benzer yorumlar Templeton'dan da geliyor ve her iki fon da başta tahvil olmak üzere gelişen ülke varlıklarının 2016'dan gelişmiş ülkelere göre çok daha iyi bir sene geçireceğini belirtiyorlar.

Ucuz olmasına ucuz ama..

Analistlerin altını çizdikleri "gelişen ülkelerde  son 25 yılın en ucuz fiyatlamalarından birini yaşıyoruz" tespitine katılmamak mümkün değil. Rakamlar ortada. Ayrıca EM'de ülkelerin daha önceki krizlere göre çok daha dayanıklı oldukları da yadsınamaz. Ancak keşke konu bu tespitlerle sınırlı kalsa! Kimse petrol fiyatları bir kaç sene 30-40 dolar bandına giderse petrol üreticisi EM ülkelerinde nasıl bir bütçe açığı ve cari açık ortaya çıkar? Bilmiyor.  Ya da Çin ekomomizi biraz daha zayıflar ve Yuan yüzde 15-20 devalüe olursa EM'de nasıl bir çalkantı olur hesabı yapılamıyor.

Gelişen ülkelerde Konu "ucuz, pahalı hesabı"  değil sanırım. Geldiğimiz nokta aslında tamam mı? Devam mı? Kararı.