Advertisement

Bildiğinz üzere 2016 yılını yüzde 8.5 TÜFE enflasyonu ile bitirdik. Sanırım bu haber sizi çok şaşırtmadı zira 2015 yılını da benzer bir seviyede, yüzde 8.8  enflasyon ile tamamlamıştık. Hadi bir yıl daha geriye gidelim, 2014’de de tüketici fiyatları yüzde 8.2 artmış. Görüldüğü üzere 3 senedir enflasyon cephesinde çok değişen bir şey yok gibi gözüküyor.

Bu tespiti yaptıktan sonra şimdi gelin, 2016’da ortaya çıkan bu yüzde 8.5’luk enflasyonun nasıl oluştuğuna bir bakalım.

2016’da enflasyonu ne şişirdi ?

Bu sene alkollü içeceklere ve tütüne gelen zamların neticesinde bu kalem grubunda artış yüzde 31.5 olmuş. Çok yüksek bir artış. Enflasyondaki bir başka sert yükseliş de ,akaryakıt fiyatlarına gelen zam sonrası ulaşım hizmetlerindeki yüzde 12 ve ÖTV ve kur artışına kurban giden otomobil fiyatlarındaki% 13'lük  artış . Bunların yanına  özel okul ücretlerindeki yüzde 12,  ev kiralarındaki yüzde 9'luk artışları da enflasyonu yukarı çeken unurlar arasına ekleyebiliriz.

Hangi ürün grupları 2016’da bizi yormadı?

Burada akla ilk gelen grup, yıl boyunca sadece yüzde 5.5 artan gıda fiyatları. Gıdanın enflasyon sepetimizde payı yüzde 23 ve en büyük harcama kalemi oluşturuyor. Bu sene gıda fiyatları son 10 yıldaki ortalama yıllık artışı olan yüzde 9’ların sadece yarısı kadar artmış. Kısaca 2015 yılında gıda fiyatları bizi hiç üzmemiş. Yine enflasyon sepetimizde 7.5’lar civarında olan giyim kuşam ürünlerinde de, 2016 yılı boyunca artış sadece 4 civarında kalmış.

Görüldüğü üzere, bu 2016 yılı boyunca akaryakıt fiyatlarında yaşanan yaklaşık yüzde 20, alkol ve tütün ürünlerindeki yüzde 30 ve nihayet kurda yaşanan yüzde 17’lik artış, gıda ve kıyafet fiyatlarında yaşanan ekstra ucuzluğa rağmen bize yüzde 8.5’luk enflasyon ile geri gelmiş.

Enflasyonu azdıran 3 şey

Yukarıdaki analizde de görüldüğü üzere ; Türkiye’de kurun değer kaybettiği, enerji fiyatlarının arttığı ve bir de kamu zamlarının geldiği bir yılda ülke yüzde 2-3 büyüyor ve herhangi bir talep baskısı oluşmuyor dahi olsa,  yıllık yüzde 8-9 enflasyon olması içten bile değil. Bir de bunun üzerine, eğer gıda fiyatları, kendi tarihsel ortalaması olan yüzde 10’larda giderse o zaman yıllık enflasyon anında iki haneye çıkıyor.

Bu denklemi eğer kabulleniyorsak şimdi sonuca artık gelelim

-Gıda fiyatlarındaki artışı, mevcut yıllık yüzde 5 bandında tutmaya çalışmamız lazım (Gıda komiteleri önemli)

-Bütçeden yapılacak her türlü harcama; asgari ücret, kamu alımları vs , eğer dönüp köprü, otoyol, alkol ve akaryakıt zammı olarak geri dönecekse, her yıl kafadan 1.5-2 puanlık bir artı enflasyon ile başlayacağımızı hesaplayabiliriz

-En rahat vergi topladığımız ÖTV, KDV, BSM, vs gibi en direk vergi kalemler olduğunu biliyoruz. Ancak buralarda yapılan düzenlemeler, otomobil fiyatlarında hizmet fiyatlarında karşımıza ekstra enflasyon olarak geri gelecektir.

-Kurda yaşanan yüzde 10’luk bir artış, yine yıllık ortalama 1.5 puanlık bir ekstra enflasyon yaratır

Şimdi bu genel kabullerle ilerleyerek 2018 için makul bir enflasyon hedefi ve ona bağlı olarak da makul bir para politikası yürütmek gerekiyor. Aksi takdirde her sene yüzde 5-6 hedef koyup , son 3 senede gördüğümüz günü ortalama yüzde 8.5’luk  enflasyon üretmenin ve arkasından da “ seneye mutlaka” demenin kurtarmadığı günlerden geçiyoruz.