Advertisement

Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz'ın dün Londra’da yaptığı açıklamalar genel anlamıyla piyasaların bildiğinin tekrarından başka bir şey değildi. Başkan bir kez daha, "Alınan veya alınacak önlemlerin net etkisi sıkılaştırıcı olacak" dedi. Aynı zamanda faiz yükselişinin beklentileri dahilinde olduğunu ve alınan önlemlerin sonucu görülünceye kadar likidite çekmeye devam edeceklerini söyledi.

Aslında bu söylediklerinde piyasanın bilmediği bir şey yoktu. Dolayısıyla normal bir dönemde ne İMKB'nin, ne de tahvil faizlerinin bir tepki vermemesi beklenirdi. Ancak piyasa son bir hafta içinde, özellikle de hükümet tarafından gelen 'Alınan önlemlerin arkasından piyasayı bir miktar dinlendirmekte fayda var' cümlesinden kaynaklanan bir iyimserlik oluşmaya başlamıştı. Buna istinaden Şubat ayında Merkez Bankası'nın zorunlu karşılıklarda bir arttırım yapmayabileceği ihtimali ve düşük gelen TÜFE rakamları özellikle kısa vadeli tahvillerde bir alım gelmesine sebep oldu. Bu sebeple Merkez Bankası'nın bir kez daha ‘Malumun ilanı’ olan açıklamaları biraz da yüksek tondan seslendirmesi piyasaya sert satış getirdi.

Bu noktada aslında Merkez Bankası’nın en azından Ocak başından itibaren piyasaya ısrarla aynı mesajı verdiğini görüyoruz. Yani ‘Cari açık kaygıları ile parasal sıkılaştırmanın devam edeceğini’ söylüyor. Piyasada ise hala bu mesaj tam olarak alınmış gibi gözükmüyor. Ya da mesaj alındı ama son 2 yıldır tahvil piyasasında tek yönlü olarak fiyatlamaya alışmış piyasa, 'Faiz yukarı giderken ne yapıyorduk?' sorusunun cevabını hatırlamaya çalışıyor. Haklılar tabii, ne de olsa uzun süre geçti ve reflekslerde bir miktar zayıflama olması anlaşılabilir.