Dün Merkez Bankası piyasada ekonomistlere sorarak oluşturduğu beklenti anketini açıkladı. Yıl sonu cari açık beklentilerinden büyüme rakamına kadar birçok beklenti anketi dün kamuoyuna sunuldu. Benim dikkatimi çeken ise yıl sonu enflasyon beklentilerindeki yükselişti. 12 aylık enflasyon beklentileri % 6,8 seviyesine yükselmiş durumda. 24 aylık enflasyon beklentisi de % 6,4 seviyesinde.
Şubat ayı itibariyle yıllık enflasyon % 4,1 seviyesiyle son 40 yılın en düşüğündeyken piyasada enflasyon beklentilerinin % 7'ye doğru yükselmeye başlaması ilgi çekici. Grafikte de görüleceği gibi yeşil barlarla göstermiş olduğumuz cari enflasyon % 4 seviyesindeyken, beyaz çizgiyle gösterdiğimiz beklentiler kısmında işlerin yolunda gitmediği görülüyor. Merkez Bankası'nın bugüne kadar hem cari enflasyon düşüyor, hem de piyasa beklentilerinde bir bozulma yok şeklinde özetlenebilecek duruşunda bir değişiklik olup olmayacağını bugün göreceğiz.
Politika faizlerinin en dip noktasında olduğu ve yıllık enflasyon oranının da 1970'lerden beri en düşük olduğu noktada yıllık enflasyon beklentileri neden bozulur ya da bu bozulma geçici midir? Merkez Bankası buna büyük ihtimalle cevap verecektir. Ancak 100 doların üzerinde kalması artık olağan karşılanan bir petrol fiyatı, alınan tüm önlemlere rağmen Mart başı itibariyle hızı % 34'ler seviyesinde kalan bankaların kredi portföyündeki artış hızı ve şekerden buğdaya bütün emtia fiyatlarındaki rekor seviyeler belli ki piyasanın enflasyonda bugünü değil, yarını fiyatladığını gösteriyor.
Bugün Merkez Bankası'nın faiz oranlarında bir değişiklik yapması beklenmiyor. Bankalara uyguladığı zorunlu karşılıklar konusunda ise piyasa ikiye ayrılmış durumda. Bir kısım zorunlu karşılıklarda artış beklerken, bir kısım da -özellikle bono ve İMKB'de fiyatlama yapanlar- Merkez Bankası'nın daha fazla bankaları zorlamayacağı görüşünde.
Sonuçta yanı başımızdaki Avrupa faizlerini artırırken, içeride ekonomide canlılık hala üst düzeydeyken ve petrol gibi direk bağlı olduğunuz bir emtia fiyatı sürekli yükselirken aslında sorulacak soru 'yapacak mı'dan ziyade 'Ne zaman yapacak?' olmalı diye düşünüyorum. 
